30 Kasım 2020 Pazartesi

Zât-ı Şahaninin Ülkemizde İhdas Ettiği “Katar Eserleri” ve Ticari Sırlı Ekonomi Şahlanması, Ekonomimiz Nasipse “Jumbo Jet Hediye Eseri” Gibi İhtişamla Uçacak!

Zât-ı Şahaninin Ülkemizde İhdas Ettiği “Katar Eserleri” ve Ticari Sırlı Ekonomi Şahlanması, Ekonomimiz Nasipse “Jumbo Jet Hediye Eseri” Gibi İhtişamla Uçacak!

Borsanın %10’unun satıldığı bilgisi biz fakirler için yeterli; milletin vekilleri, şirket patronlarından oluşsa da devletin bakanları; bu satış işinin kaç Türk Lirası, kaç ABD doları, kaç Katar Riyali üzerinden olduğunu bilmiyorlar; ticari Katar sırrı ki Şahsın Şahsi Devletinin keyfî uhdesinde!

Beyefendinin yardımcıları da evlerinde çok mütevazi bir hayat yaşamlarına rağmen neticelerini en az 10 milyon dolarlık devlet Mercedeslerinde gezdirmelerini, pikniğe an az 7 uçakla gitmelerini devletin itibarı, ihtişamı olarak münasip görüyorlarmış yoksa zevk u sefa içinde tuhaf bir devlet adamları güruhu olarak görülmeleri aziz milletimiz ve itibarıçin yanlış anlaşılmasınmış!

Sağcıların saray Türkleri tipi “devlet” anlayışı “şirket yönetmek, kâr etmek” olunca eldekini avuçtakini satmayı, ülkenin yer üstü, yer altı kaynaklarını peşkeş çekmeyi marifet sanıp sırıtarak, nefeslerini tam olarak yansıtamayan gazetemsilerine 32 dişlerini göstererek sürmanşetten poz veriyorlar.

Beyefendi, Fetötistlerle ortaklığını sonlandırdığı 17/25 Kutulu Soyum Haftası öncesinde serzenişte bulunarak Fetötistlere “Ayıp be! Gözünüze dizinize dursun! Ne istediniz de vermedik?” demişti.

Hakikaten de şahsı ortak oldukları dönem, kutulu dava arkadaşlarıyla birlikte Fetötistlere her istediklerini vermişti:

Parsel parsel arsalar, TSK Kozmik Odası, Hava Kuvvetleri ve pilotları, Eğitim, Doktrin ve Terfi Komutanlığı, yağlı yerlerinden kupon araziler, fabrikalar, Emniyet Genel Müdürlüğü, komiserler, emniyet müdürleri, Hakim ve Savcılar Yüksek kurulu, hakimler, savcılar, Millî Eğitim Bakanlığı, müdürler, İç İşleri Bakanlığı, valiler, kaymakamlar, Sağlık Bakanlığı, 17 üniversite, yüzlerce dershane, binlerce öğrenci yurdu, onlarca gazete, dergi, milyar dolarlık şirketler…

Cumhuriyet, cumhuriyet olalı böyle hazinesini kurutan böyle “ yağma eserleri” görmemişti bugüne kadar!

Eski Türkiye’de rüşvetle, torpille, kuralsız, kanunsuz verilen devlet ihalelerine, özelleştirmelere “yolsuzluk” denir ve pek itibar edilmezdi.

Özelleştirmeler, talan, yağma, vatan toprağını, limanları, fabrikaları başka ülkelere satmak “ticari sır” diye de gizlenmezdi.

Şahsın şahsi ilişkili Katar eserlerine gördük! Herhangi bir mabutları varsa gerçekten açgözlerini doyursun, vicdan, şuur ihdas eylesin. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder