İhya Olmayı Halt Sanan Zihniyetçi Yapının İç Etmeyi İhmal Etmediği "Deprem Vergileri" Çoktan Tınne!

İhya Olmayı Halt Sanan Zihniyetçi Yapının İç Etmeyi İhmal Etmediği "Deprem Vergileri" Çoktan Tınne!

Neleri neleri ihmal etmediler bu "vatansoyar zihniyetçi yapı" fakirler?

Ülkenin, salgın hastalık, deprem, sel için hazinesindeki "İhtiyat Bütçesini" cibilliyetsiz üç beş müteaahitlerini ihya etmek için keyifle çarçur ettiler. 

15 Temmuz şehitleri için, Beşiktaş saldırısında şehit olan polisler için topladıkları bağışlar, Mavi Marmara tazminatında İsrail'den aldıkları tazminatları iç ettikleri gibi...

Elazığ depreminde, Covid 19 salgınında milletim dedikleri halka yardım edecekleri yerde, fakirleştirdikleri halktan para istediler utanmadan! 

Neymiş ülkenin ekonomisini şahısları ve damatları batırmamış da saldırı oluyormuş dışardan:))

Bu sefer binaların yıkılması depremin fıtratında var demediler de "depreme vesayetçi yapı" sebep oldu diye zırvaladılar.

Herifler her ne hikmetse İzmir'de enkazların yanına otobüsle gelip, "Ey İzmirliler, depremlerde ölmek bu işin fıtratında var, soğukta üşümeyin ama çorba içemiyorsanız alın bu keyif çaylarından için" diye sağ kurtulanların kafasına keyif çayı paketlerinden atmadılar.

Enkaz altından ekmeklerini çıkaramayan esnaflara bu işi biraz abartıyorsunuz, bu devirde depremde bina çökmesi nedir de demediler.

Keltoş hasta olmayaydı yine şahsıntan aldığı talimatla kepçe içine çıkar twittwerinde paylaşırdı ya Ekrem Pakdemirli denilen beyefendinin oğlu olmak dışında bir vasfı olmayan sözde devlet bakanı olacak sığır kuyruğu tip, canlı yayında, üstelik hiç utanmadan enkazda çalışan görevlinin elinden telefonu alarak sözde depremde milleti için çok çalışmış oldu.

Saray Sünnîlerinin dinbaşısı Ali Erbaş efendi de "Depremler kıyametin alıştırmasıdır." dedi.

Doğal depremler Japonyadakilerin, Almanyadakilerin, siyasal İslamcı kafaları gibi Sünnî Müslüman olmadıkları için olmalı, onların hiç yıkılmayan binalarının fıtratında ölümler, ahiret alıştırmaları felan yok.

Saray Türklerinin siyasal İslamcı kafaları hem bu dünya için hem ahiret için uyarıda bulunulduğunu geveliyorlar. 

Hem parti üyemiz şu kadar oldu diye millet can derdindeyken sevindirik oluyorlar.

Hele soralım Bilocan, o deprem vergileri ile ne yaptılar? 

Elazığ depreminde Kızılay başkanı olacak deyyus, milletten utanmadan 10 TL bağış istedi de oldu, Giresun'daki selde Ülker Kekstra dağıttılar.

Tam 67,85 milyar lira depremlere hazırlık diye topladıkları Özel İletişim Vergisi deprem için hiçbir şey yapmadılar.

Tipin biri diyesi ki nelere gerekliyse o yerlere harcamışlar! Hesap verecek değillermiş.

Burası kabile devleti değil ya, millet, milletten toplanan vergilerin hesabını sorsun?

Hele hele tiplerin tipine hele! Babalarının paralarını harcıyor herifçoğulları da hesap mesap vermezlermiş. Kabile devletinde böyle bir söylem mümkün!

Dünyanın her yerindeki gerçek hukuk devletinde, demokrasilerinde kimse böyle bir şey söyleyemez!