Belki Hiç De Başka Değildir Memleketimiz!
Belki Bambaşkadır Herkes!
Bir dizi, bir film herkesin (totalin:)
sanatsal beklentisini karşılayacak mükemmelliyete sahip olamaz.
Niye çünkü? Yer, damar damar; insan,
başka başkadır akıllım; her dert de herkesin içinde ayrı ayrı durur, başka
başka sancır.
Ayrı ayrı renklerde kabuk tutar,
başka başka izler bırakır, ayrı ayrı ilacı olur.
Dizinin gerçeklere yakın olması,
hayatın gerçekliğindeki gerçek kişileri, gerçek travmalarıyla ele alması bu
dönemde, bu zorlama, gerçeklerden kopuk dizi bolluğunda önemlidir, kıymetlidir.
İmamlar gerçek hayatta daha yobaz, evdeki,
iş yerindeki, sokaktaki erkekler daha öküz, daha şiddetli, daha hiddetlidir ama
dizidekileri gibi de vardır.
İyi eğitim imkânı bulmuş, doktor
olmuş kadınlar, daha önyargısız, hayatla, kendileriyle, başkalarıyla daha
barışıktır belki de.
Yokluğumuz, yoksulluğumuz,
çaresizliğimiz, duygusal tepkilerimiz, tepkisizliklerimiz hepten başka başka
değildir kim bilir? Duygularına köprü olacak kişileri Meryem de Peri de kolay
kolay bulamıyordur gerçek hayatta da belki.
Ev temizliğine giden genç
kızlarımız Meryem kadar zeki; askerliğini komando olarak yapmış abisi Yasin kadar öfkeli, öküz değildir abilerimiz. Yasin’in
kalbi bakire olduğu için evlendiği Ruhiye kadar ağır travmalarımız, yaralarımız
yoktur ama onun acısını, suskunluğunu, kendine acı çektirmesini, öfkesini
izleyen herkes hissedebilir kendi meşrebince.
Bir başka olmayan memleketimizin imamları
Bir Başkadır imamı Ali Sadi kadar insani, sevecen değil şüphesiz.
Doğaya, insana, hayata dair problemleri
mescit önündeki masada duran plastik laleler ve mini serasındaki gerçek laleler
arasındaki farklarla benzerliklerle çözecek kadar pratik değillerdir:)
Başka başka beklentiler peşinde yobaz
imamımız çok bizim.
Erzurum cami imamı Fethullah Gülen,
Elazığ imamı Halit Karakaya, sosyete imamı Adnan Oktar, Cübbeli Ahmet, Uşşaki
tarikatı şeyhi Fatih Nurullah gibi başka başka niyetleri olan yobaz imamları da
çoktur bizim memleketin.
Bu aşırı yobazların cuma günleri cuma
namazına müteakip Sivas Madımak Oteli önüne gelip Allah Allah nidaları
eşliğinde, devlet görevlileri gözetiminde diri diri insan yaktıklarını da
görmüşüzdür.
İmam yardımcıları da Jung okuyarak
kişisel problemlerini, karşı cinse duyduğu cinsel isteklerini anlamaya,
anlatmaya çalışmıyordur. Kur’an kurslarında, öğrenci yurtlarında kalan çocuklara
tecavüz eden, taciz edenleri de çoktur.
Sevgisizliğimiz, iletişimsizliğimiz
benziyordur başka başka birilerine belki de!
Dizideki gibi doğruları, duyguları,
yaraları, istekleri, zehirleri, birbirlerinden saklayarak, gizleyerek, yokmuş gibi
yaparak akmıyordur hayat belki de.
Büyük insanlığın büyük sorunları,
sınıfsal farklılıklara, olanaklara, olanaksızlıklara rağmen benziyordur
birbirine.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder