30 Kasım 2020 Pazartesi

Zât-ı Şahaninin Ülkemizde İhdas Ettiği “Katar Eserleri” ve Ticari Sırlı Ekonomi Şahlanması, Ekonomimiz Nasipse “Jumbo Jet Hediye Eseri” Gibi İhtişamla Uçacak!

Zât-ı Şahaninin Ülkemizde İhdas Ettiği “Katar Eserleri” ve Ticari Sırlı Ekonomi Şahlanması, Ekonomimiz Nasipse “Jumbo Jet Hediye Eseri” Gibi İhtişamla Uçacak!

Borsanın %10’unun satıldığı bilgisi biz fakirler için yeterli; milletin vekilleri, şirket patronlarından oluşsa da devletin bakanları; bu satış işinin kaç Türk Lirası, kaç ABD doları, kaç Katar Riyali üzerinden olduğunu bilmiyorlar; ticari Katar sırrı ki Şahsın Şahsi Devletinin keyfî uhdesinde!

Beyefendinin yardımcıları da evlerinde çok mütevazi bir hayat yaşamlarına rağmen neticelerini en az 10 milyon dolarlık devlet Mercedeslerinde gezdirmelerini, pikniğe an az 7 uçakla gitmelerini devletin itibarı, ihtişamı olarak münasip görüyorlarmış yoksa zevk u sefa içinde tuhaf bir devlet adamları güruhu olarak görülmeleri aziz milletimiz ve itibarıçin yanlış anlaşılmasınmış!

Sağcıların saray Türkleri tipi “devlet” anlayışı “şirket yönetmek, kâr etmek” olunca eldekini avuçtakini satmayı, ülkenin yer üstü, yer altı kaynaklarını peşkeş çekmeyi marifet sanıp sırıtarak, nefeslerini tam olarak yansıtamayan gazetemsilerine 32 dişlerini göstererek sürmanşetten poz veriyorlar.

Beyefendi, Fetötistlerle ortaklığını sonlandırdığı 17/25 Kutulu Soyum Haftası öncesinde serzenişte bulunarak Fetötistlere “Ayıp be! Gözünüze dizinize dursun! Ne istediniz de vermedik?” demişti.

Hakikaten de şahsı ortak oldukları dönem, kutulu dava arkadaşlarıyla birlikte Fetötistlere her istediklerini vermişti:

Parsel parsel arsalar, TSK Kozmik Odası, Hava Kuvvetleri ve pilotları, Eğitim, Doktrin ve Terfi Komutanlığı, yağlı yerlerinden kupon araziler, fabrikalar, Emniyet Genel Müdürlüğü, komiserler, emniyet müdürleri, Hakim ve Savcılar Yüksek kurulu, hakimler, savcılar, Millî Eğitim Bakanlığı, müdürler, İç İşleri Bakanlığı, valiler, kaymakamlar, Sağlık Bakanlığı, 17 üniversite, yüzlerce dershane, binlerce öğrenci yurdu, onlarca gazete, dergi, milyar dolarlık şirketler…

Cumhuriyet, cumhuriyet olalı böyle hazinesini kurutan böyle “ yağma eserleri” görmemişti bugüne kadar!

Eski Türkiye’de rüşvetle, torpille, kuralsız, kanunsuz verilen devlet ihalelerine, özelleştirmelere “yolsuzluk” denir ve pek itibar edilmezdi.

Özelleştirmeler, talan, yağma, vatan toprağını, limanları, fabrikaları başka ülkelere satmak “ticari sır” diye de gizlenmezdi.

Şahsın şahsi ilişkili Katar eserlerine gördük! Herhangi bir mabutları varsa gerçekten açgözlerini doyursun, vicdan, şuur ihdas eylesin. 

29 Kasım 2020 Pazar

Hakiki İslamcılar, Covid'den Hızlı Yayılan Yobazohobi, Hırsızohobi Virüsü ile Mücadele Etmeli!

Hakiki İslamcılar, Covid'den Hızlı Yayılan Yobazohobi, Hırsızohobi Virüsü ile Mücadele Etmeli!

Lailikle mücadele, cumhuriyetle mücadele, anayasa ile mücadele, kamuculukla mücadele nereye kadar kinci dinciler?

Yıllarca yobaza hooo derseniz, hırsıza hoo, talacıya hoo, çalancıya hoo, rüşvetçilere hoo derseniz ol mendeburlar devletin hazinesinde para mı bırakır?

Sonra elin Katar'daki şeyhlerinden para dilenirsiniz, vatan toprağını satarsınız.

Irkçılarla ortaklık edip tek tip dincilerle, herkesin milletlerinin itibarı için millet adına sarayda yaşadığını sanan şuurlu faşist zihniyetlerle mücadele etmeyenlere de yuf olsun!

Kendi gözlerindeki ırkçılık, kinci dincilik, yağmacı yobazlık merteğini görmeyen tipler, başka ülkelerin gözündeki samana ortak paydada buluşabiliriz hümanizmasından üfürüyehh!

Bir üfürüyorlar, pir üfürüyorlar; zalimlerin karşısında hiç boyun eğmeyip hep dik durduklarını söylüyorlar, Papaz Brunson Efendi ak tarihlerinde dimdik duruyor.

Kudüs davası için meğer ne kadar çaba göstermişler, İsrail'in başkentini Kudüs ilan etmelerine sanki laf etmişler gibi:))

"Hayrü'n nas, men yenfeun nas!" :))) İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanmış yaa Müslüman!

Zât-ı şahani ve kutulu dava arkadaşlarının dediğine bak da yaptıklarına bakıp gul gul gulme mübarek!

Ağam sizinle yılda bir iki eyleniiiiyyy, bizimle her gün!

Kendi vatandaşlarının ihtiyaçlarını karşıladıkları gibi hiçbir ayrım yapmadan bambaşka 156 ülkeye, 9 uluslararası kuruluşa tıbbî malzeme ve teçhizat satımı şeklinde ihracat şahlanması rekoru kırmışlar:)))

Sırf hayır olsun diye değil, Covid 19 fırsatı gelmişken, kutulu davaları için...

Bu tipler, sadece parası olan turistlerin yatabileceği hastane yaptılar, bunu da millete müjde diye sundular!

Kendi vatandaşları dedikleri kendilerine oy vermeyen vatandaşları değil elbet; CHP'liler, İYİ Partililer, HDP'liler, Saadet, Gelecek, Deva, Emep, Sol Parti, TİP'liler, TKP'liler bu tiplerin ayrım yapmayacağı vatandaşları hiç mi hiç değil elbet!

Tabi! İslamofobi durduk yere virüs gibi çoğalmıyor kinci gerici sözde dindar tipler!

Yerli ve yabancılar bu İslamcı muhafazakar geçinen tiplere bakıyor ki her türlü rüşvet, yolsuzluk, talan, yağma, dalavere, torpil, ihalaye fesat bunlarda; nasıl İslamofobik olmasınlar?

Fransa'da bu İslamcılar kiliseye girip kilise içinde Allahu Ekber diyerek kafa kesiyor!

Irak Şam İslam Devleti, "Devletü'l İslam" adlı, bayrağında İslam peygamberi Hz Muhammed'in orijinal mührü eşliğinde kelle kesiyor, insan ciğeri yiyor, bombalı eylemler yapıyor.

Yağmayahobicilerden, hırsızseverlerden, rüşvetçiden devlet temsilcisi yapanlar bir de hayret ediyor:)) Acaba neden?

28 Kasım 2020 Cumartesi

Katar Katar Deve Değil, Satar Satar Reyizzz Rejimi!

Katar Katar Deve Değil, Satar Satar Reyizzz Rejimi!

Çılgın Kara Cuma Günleri'nde şeyhlerin, kralların, Beyefendilerin alışverişi de bir başka oliiyyy fakirler!

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed eş sani, her fotoğrafında 32 dişini göstererek güliyyy!

Anası Kanal İstanbul kenarından arsa, oğluşu İstanbul'dan borsa aliiyy!

Yanında emlakçı, borsa simsarı olmayan tuhaf bir şahıs biraz gergin göriniiiy! 

Şeyhinin şahsına hediye ettiği, şahsın da kuyruğuna ve böğrüne yerli az da millî görünsün diye bayrak boyadıkları Jumbo Jeti, garajda aziz milletimizin itibarına itibar; ihtişamına karizmatik ihtişam katiyyy!

Eski Türkiye'de başka türlü olurmuş ağaların düğünü fakirler; şahsın rejiminde de böyle oluyor demek ki ağaların black fridayı!

Bunların ecdadı da ihtişamlı dağılsın imparatorluk diye Dolmabahçe Sarayı'nı yaptırmıştı.

Sözde yerli ve millî geçinen torunları da Kıbrıs'a 7 uçakla pikniğe gidiiyy!

Yerli ve küresel talebin büyüyerek yoğunlaştığını gören Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed eş sani, bu kelepir satışı duyunca cuma gününe bir alışveriş denk getirip antlaşmalar dolusu imzalar atmış:)))

Yok yok! Kelepir ve şahsın şahsî devlet sırrı olmasa niye 32 dişiyle gülsün?

Limanlar, son derece lüks AVM'ler, borsalar, parsel parsel arsalar, fabrikalar...

Hayırlı cumalar desek değil, efsane cuma değil, mübarek cumalar desek değil, bereketli Katarlı Cumalar olsun mübarek!

Bu tiplerin ecdadı da kapütilasyonları severdi, torunları da seviii!

Saray Türkleri Sünnî Türk tipi ak cuma günlerinde memleketin olmayan varlıklarının fonunu satıp çok süper bir iş yapmış gibi bir de poz veriiiiler.

Ordu'nun fabrikasını da Katar'a sattılar, devletin borsasını da vatandaşın arsasını da.

Kaç paraya almışlar kimse bilmiiiy! Herifler babalarının mallarını satiii sanki!

Helal olsun yine de Ümraniye Belediyesi'nden küçük Müslüman Kardeşler ülkesine!

Sünnî saray Müslümanlarının kala kala ellerinde Katar harici bir dost ve müttefik ülkesi Katar kaldı.

Şahsın şahsî iktidar ülkesinden kendi toprakları kadar toprak satın aldılar!

1'e aldılar fiyatı 5 oldu, 10 oldu.

Ol Katar ülkesi ki ABD ile de iş tuttu, İsrail ile de Mısır'la da şahsın şahsî iktidar olduğu ama asla ve kat'a kültürel iktidar olamayacağı şahsî ülkesiyle de...

Allah vatansoyarların şerrinden aziz milletimizi korsun!

Bu tipler bu vatansoyarlıkla  yerli ve millî geçiniyorsa İngilizlerin, Kanadalıların, ABD'lilerin, Arapların ülkeyi tankla, topla, tüfekle işgal etmesine ne gerek!

Herifler vatan toprağı satıp poz veriyorlar poz!


27 Kasım 2020 Cuma

“Şahsî İktidar Rejimleri” Pek Süper Olmuş da Kültürel İktidarları Pek Olamamışlarmış!

“Şahsî İktidar Rejimleri” Pek Süper Olmuş da Kültürel İktidarları Pek Olamamışlarmış!

Sittin sene kültürel iktidar olamayacaklarını adları gibi de biliyorlar:)

Zira kültürden anladıkları, bin odalı saraylar yapmak, maaile şatafat içinde yaşamak, altın kaplamalı bardaklar, tabaklar, çanaklar, musluklar, son model Mercedesler, Audiler, Jumbo Jet uçaklar…

Hiçbir zaman şu ayetinde ne yazıyor, şu surede ne söyleniyor diye okumadıkları ama seçim zamanı ellerine alıp, meydanda salladıkları, binlerce liralık yarışma yaptıkları ama anlamak için hiç bakmadıkları kitapları!

2020 senesinde kitap okuyor, yazıyor diye insanları “terörist, bölücü” ilan eden tiplerin kültürü ne ki kültürel iktidarları olsun?

Adamlar memleketin toprağını üzerindeki ağaçlarla, nehirlerle, hayvanlarla satıyorlar, ordu fabrikası, ülke borsası, limanı, arsası dahil; utanmadan bir de çok mühim bir iş yapmışlar gibi sattığı kişilerle poz veriyorlar.

Sözde yerli, millî, süper dinci, kinci, gerici ve günahsız süper kullar ya?

Emperyalizm, ülkeyi yöneten sözde milliyetçi ve dinci geçinen tiplerin ellerine bayrak tutuşturup “vatan” yağmalatıyor “vatan”!

Mafyayı muhalefetin üstüne salarak “şahsî iktidarlarına”, “eser” dedikleri hazine kurutucu ihalelerine saygı duyulacağını sanıyorlar.

Tipler, devlet ve kurumlarının tüm yetkilerini “tek bir şahsa” devredince ülkenin şahlandığını, prangalarından kurtardıklarını, vesayet rejimini sonra erdirdiklerini, aziz milletimiz dedikleri kütlenin de bu tiplerin siyasetine hayran olduklarını sanıyorlar.

Ekonomiden anlarmış gibi tuhaf tuhaf formüller uydurup, aha burası da çokomelli oldu, şurası ne de güzel şahlandı, orası zaten düze çıkmıştı, temmuz, ağustostan; ağustos eylülden, eylül ekimden; ekim, lokumdan çok da kötü değildi, şahlanıcı TÜİK verisi vermeyi hep “şahsî iktidar rejimi” sayesinde yaptılar.

26 Kasım 2020 Perşembe

Saray Türklerinin “Reform Lolosu” Eşliğinde “Karşılıklı Rencide Olma” Düellosu!

Saray Türklerinin “Reform Lolosu” Eşliğinde “Karşılıklı Rencide Olma” Düellosu!

Ben rencide oldum. Esas ben rencide oldum. Ben daha da saraya gitmem aşırı rencide oldum:)))

Esas kim rencide oldu? Barınç, zât-ı şahani, Alaattin Çakıcı, BacCceli saray Türküsü…

Kimlerle aynı trene binmişler, haberin olmaz olur mu ilahi Beyefendi?

Fetötistlerle aynı trende, aynı iktidarda paydaşa paydaşa; bakanlıkları paylaşa paylaşa devletin Kozmik Oda’sına kadar sızmadılar mı? Ne istedilerse veren kim, hiç rencide olmayanları biliyoruz ki.

Neymiş, ahmak olduğunu deklare eden ak saçlı gidik Barınç’a Ergenekon suikast yapacakmış.

Evinin krokisi neyim de varmış da subay su içeyim derken kroki kağıdını yutmaya çalışmış, Fetötist subaylar da hemen ellerinden Barınç’ın evinin krokisini almışmış.

Hey yavrum hey Barınç Efendi! Zât-ı şahani o trenden kimleri kimleri itti?

Zât-ı şahaninin müjdesini verdiği hukuk ve demokrasi reformuna ak saçlı Barınç Efendi ciddi ciddi inanınca kendince hukukçu kimliğiyle vicdani açıklamalar eda edeyim derken tam istifa gibi değil de istişareli görevden affını istedi:)

Sanıyor ki gerçekten de zât-ı şahaniyle devletimizin bekası için istişare ediyorlar, engin fikirleri için de şahsına 17.000 TL haybeye çifter çifter maaş veriyorlar:)

Hey yavrum hey! Kavala ve Demirtaş’ın iddianamelerini çocuklar bile daha iyi yazarmış.

Mayınlı araziye önden salınan mahlukatlar gibi parça pinçik ettiler ak Barınç’ı:)

BacCcelisi, parselci Melih’i, kutulu dava arkadaşı Cemil hatta oğluşu anında sattılar:)

Türk sağını iyi bilir Barınç Efendi, saray Türklerinin “reform lolosunu” da artık anlamış olmalı.

Zât-ı şahaniye reform eda edecek alan mı yok? Bir zamanlar faşist AB, Nazi kafalılar, pis sömürgeciler, Haçlı zihniyetliler, Hristiyanlar klubü; almazsanız almayın, samimi olun samimi, sizin kapıkulunuz mu olduk be dedikten sonra yerlerinin AB olduğunu hatırlamış.

Akdeniz’de Libya’ya sefer eden gemiciklerinden biri NATO gemisinin Yunan komutanı tarafından durdurulmuş, Alman askerleri tarafından izin mizin beklenmeden aranmış! Saray Türklerinin devri iktidarında ülkenin gördüğü korsan muamelesine bak, kaygı duy!

Ol zât-ı şahani ki Kuzey Irak’taki Türk Silahlı Kuvvetleri’nin subaylarının kafasına çuval geçirip, esir alan ABD askerlerine uyarı da bulunmamış, ABD’ye ne notası verecek, müzik notası bile vermemiş, NATO’ya, AB’ye, Almanya’ya ne notası verecekmiş?

Akdeniz’de saray Türklerinin CHS sistemi rencide bile olmamış. Kendilerini AB’de görüyorlar:))

25 Kasım 2020 Çarşamba

Sarayın "Ak Saçları" Dökülüyor, Duygusal Barınç "Reformu" Yanlış Anlayıp Saraydan Kovuluyor:))

Sarayın "Ak Saçları" Dökülüyor, Duygusal Barınç "Reformu" Yanlış Anlayıp Saraydan Kovuluyor:))

Saraya "Winter is Coming" bu sene feci geliyehhh!

Ak fitne rüzgârı, ak saray üzerinde dolanıyehh, akbuğusu bu duruma çok kızıyehh!

Kadın katili mafya babalarından medet umup, hapishane kaçkınlarını muhalafetin üzerine salıyehh!

Zât-ı şahaninin, kırk yıllık kutulu dava arkadaşını, demokrasi, hukuk, ekonomi reformu, özgürlüklerin genişletilmesi diyerek mayınlı araziye salıp çakallara yem edecek hali yoktu ya?

Sarayda Yaprak Dökümü! Çokomelli Damadın Busesiz Veda Mektubu!

Faiz, sebep; enflasyon neticedir teoreminin acı reçeteli neticesi!

Faiz belki de netice değil, enflasyon hatice değil!

Faiz çıkıyeh, doların ateşi düşmiyeh, "reform lolosuna" kimseler inanmıyeh:)) 

Aksaçlı Barınç hariç, efendisinin mayınlı arazideki yemini ahmak değilse gerçekten gerçek sanıyehh!

Akbuğu saray Türkü, oradaki kemikleri kimseye düşürmiyehh!

Saray Türklerine efendilerinin uygun gördüğü kemiklerin hepsi helal hoş olsun, afiyet olsun:))

70 senedir NATO'nun Türk-İslam sentezi ittirmesini, NATO beslemesi ve kendilerini aşırı Türk, aşırı gerçek Müslüman sanan sözde Türk sağcıları yerli ve millî sanıyehh:)))

Vatanın, ordunun fabrikalarını yabancı devletlere satmayı, vatan topraklarını siyanürle zehirleterek yabancı şirketlere satmayı "bayrak,din, milliyet" arkasına gizlenerek unutturduklarını sanıyorlar.

Bu tiplerin ağababaları NATO'cu olmayı, ABD'ciliği, Hitler Almanyası seviciliğini yerli, millî siyaset sanıyehh!

İncirlik'e, Van'a, Ankara'ya, İstanbul'a, Balıkesir'e, Çanakkale'ye, Diyarbakır'a, Malatya'ya NATO, ABD üssü kurulmasını, bunları kurdurmamak için "Yaşasın tam bağımsız Türkiye!"diye eylem yapan solculara, sosyalistlere sopalarla, baltalarla, bıçaklarla saldırmayı "ideoloji, kutlu dava" saydı bu sözde vatansever toramanlar!

Okumadan inandıkları için hâlâ kinci gerici reyizleri "kitap yazmayı, kitap okumayı" terörist faaliyet sanıyehh!

Neticelerinden ekonomi teorisi, hükümet sistemi uydurmadılar neticede:))

Saray Türklerinin akbuğusu ak saçlıların en vicdalılarından Barınç'ın duygusal şahsına saraydan "kemik" çıkmayacağını, ahmak mısın sen diyerekten beyan etti.

Sarayın löp etlerini de yağlarını da kemiklerini de dava arkadaşlarım dediği kadın katili mafya arkadaşlarıyla bir olup hepsini ,sakatat dahil, sözde millî duygularıyla tüketiyor olmalılar.

24 Kasım 2020 Salı

“Rizeli Yezit Kişi” + “Yürüyen Buda Kılıklı” + “Kadın Katili Mafya” İttifakı Nasıl Bir Davaya Sahip Olabilir?

“Rizeli Yezit Kişi” + “Yürüyen Buda Kılıklı” + “Kadın Katili Mafya” İttifakı Nasıl Bir Davaya Sahip Olabilir?

Bu üç şer tipoloji, nasıl bir araya gelip de önüne gelene terörist, vatan haini, bölücü diyebilir?

Duygusal bir ak saçlı, halis niyetli ak vekillerin vicdanı olan biri bu kadar laftan sonra nasıl rencide olmaz?

Türk sağı bu kadar sığ da bunların takipçileri bu kadar akıldan, izandan yoksun bu kişileri ciddiye alıp nasıl mantıklı davranabilirler?

Binlerce basılan bir kitap, bir ülkenin cumhurbaşkanı adayı olmuş bir kişi, milletvekili seçilmiş, uzun yıllar resmî parti yönetmiş birine, aklî melekelerini yitirmiş, promptere bakmadan şuurlu bir cümle kuramayan, demans ama sözde aşırı millî bir tip hangi cüretle, hukukla, hakla terörist diyebilir?

Bu promptere bakmadan şuurlu cümle kuramayan, düz yolda yürüyemeyen kişi vatan yabancı şirketlere satılırken millî duygularını ne yapar, milliyetçi dolarlarını bozdurup yüksek faize yatırmayı milliyetçiliğinin neresinde gizler?

Birbirine Rizeli onursuz yezit, dinimizi kullanarak ruhunu şeytana satmış tip, yürüyen Buda kılıklı, Allah yüzünden nuru silmiş, keçi değil teke yumurtası bile olamazsın, zürriyetsiz, çocuksuz, bekar kişi, 17/25 Aralık kutulu soyum haftasının hesabını sormazsam namussuzum diyenlerin “kutlu davasından” memlekete bugüne kadar nasıl bir hayır gelir aziz milletimiz?

Birbirlerine söyledikleri onca küfrü yutanlar, birbirlerine onca hakaret edenler; memleket soyulurken, hazine yağmalanırken, fabrikalar, madenler, ormanlar satılırken birbirlerine ve millete karşı yerliyiz, milliyiz diye bayrakla, din ile bu kadar talanı, yalanı, riyayı örtbas edip susamazlar mı?

Birbirine bunları söyleyenlerin bu ülkenin gençlerine, yarınlarına nasıl bir miras, dava, gelecek bırakabilir?

Bu tiplerin yönettiği ”devlet aklından” vatana, millete ne hayır gelecek de ülke şaha kalkacak?

Şimdi de diyesiler ki AB ile tekrar cicim ayları yaşayabiliriz, AB ülkeleri belki de faşist bir Haçlı zihniyetine sahip değil! Akdeniz’de gemiyi durdurup kabile ülkesinin konteynırını arıyorlarmış gibi muamele edebilir yani müzik notası vermeyi bile düşünmezler artık! 

Ortadoğu’nun eşbaşkanı, ümmetin reyizi oldum diye caka satanların borusu, Suriye’de, Libya’da, Irak’ta, Azerbaycan’da ötmeyince şimdi kendilerini AB içinde görüyorlarmış:)

Halis niyetlilerin istikameti fırıl fırıl dönüyehhh!

Birbirinize küfür etmeyiniz, edepli sözler söyleyiniz pek muhterem devlet büyükleri:))

Söylediklerinizi de unutmayınız! Devlet gibi devletlerin hafızası olur, unutmaz! Ayıp! Ayıp!

 

23 Kasım 2020 Pazartesi

Şahsın Şahsıyla Hiç İlgisi Olmayan Şahsın “Yüksek İstişare Kurulu Üyesi” Fitneci Barıç’a Çift Maaş Boşuna mı Veriliyor Yav?

Şahsın Şahsıyla Hiç İlgisi Olmayan Şahsın “Yüksek İstişare Kurulu Üyesi” Fitneci Barınç’a Çift Maaş Boşuna mı Veriliyor Yav?

Düşün artık yakalarından ak saçlı eski gidikler! Ne kadar da bireysel açıklamacıymışsın meğer Barınç Efendi?

Senin huhuuucu kimliğin ve sözde vindancılarınla yaptığın açıklamalar Beyefendi’yi bağlamaz bir kere:)

Neyin istişaresini yaptın da Selahattin Demirtaş’ın öykü kitaplarını okudun, Kavala ve Demirtaş’ın iddianamelerini ancak bir çocuğun yazabileceğini neden şimdi söylüyorsun, neyin istişaresini yaptın da fitne ateşi yakıyorsun sen?

Hem hani alkış, hani eski heyecan, hani şak şak ampülsever ihyacılar?

Eskiden böyle mi el çırpıyordunuz? Sarayda pasta bitti mi sandınız?

Zât-ı şahaninin dolar kuru üzerinden hazineyi sıfırlasa da hasta, araç, uçuş garantili çocukluk hayalleri sizlere neden eskisi gibi heyecanlı alkış yaptırmıyor ha?

Ölü toprağı mı serpilmiş üstünüze, hayalleriniz AB, gerçekler hısım akraba tipi kabile devleti mi?

Hazinede, yağmalanacak para; memlekette özelleştirilecek fabrika; devlette pay edilecek ballı koltuk kalmayınca alkış da mı yok köftehorlar?

Zât-ı şahani ile istişare etmeden o sözleri söyleyebilir miydin eski ak saçlı gidiklerden Barınç Efendi?

Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala senelerdir hapis yatmıyormuş gibi halis niyetliler hareketinin bir tür vicdanı sayılan ak abilerinden Barınç Efendi, bu kişilerin tutuklu yargılanmalarını, 40 yıllık hukukçu olarak pek yadırgamış:)

Zât-ı şahani sarayının bacCcesindeki kendini saray ve mafya Türklerinin temsilcisi sanan tipten küsküyü yiyince anında Barınç abisini de anında satıverdi!

Zât-ı şahani damadı dahil beraber yürüttükleri bu kutulu dava yolunda kimleri kimleri satmadı ki Barınç Efendi?

Beraber yürüttünüz o yollarda, beraber ihya oldunuz o yıllarda…

Güle güle cicim size güle güle…

AB’ye dönseniz olmuyor, ümmetçilik yapsanız kimse tınmıyor, reform deseniz kimse inanmıyor, yerli ve millilik deseniz kendiniz bile inanmıyorsunuz ya…

Sanma ki sadece alkış yok:)))

22 Kasım 2020 Pazar

Winter is Coming! Zât- ı Şahani Ortadoğu Eşbaşkanlığından Faşist Dediği AB'ye, Nasip Olursa da Yeni ABD'ye Fır Dönüyor! Şahsın Rejimi Fırıl Fırıl İstikamet Arıyehhhh!

Winter is Coming! Zât- ı Şahani Ortadoğu Eşbaşkanlığından Faşist Dediği AB'ye, Nasip Olursa da Yeni ABD'ye Fır Dönüyor! Şahsın Rejimi Fırıl Fırıl İstikamet Arıyehhhh!

Pelikanlar, saray ve şürekası, süslümanlar, yetmez ama evetçiler ne yana döneceklerini şaşırdılar, zât-ı şahaninin istikametine yetişemiyorlar!

Havuz medyaları Yeni Şafak, Yeni Akit, Sabah, Diriliş, Milat, Son Söz manşetlerine sıvayacak haberlerinden hayli tedirginler!

Enflasyon sebep, dolar netice miydi, içki vergileri helal miydi, %15 faiz haram mıydı, acı reçete, ballı ihale günah değil miydi, zât-ı şahani Müslüman dünyanın reyizi miydi,  AB'ci, Rusçu, ABD'ci miydi?

Müslüman dünyada kardeşleri kalmadı ama hayli Müslüman kalleş biriktirdiler.

Hz Muhammed'in torunları Suudi Arabistan bu tiplerin mallarını değil de Yunanistan mallarını sattıklarını dükkanlarının camlarına yapıştırıyor.

Ümraniye Belediyesi kadar olmayan Katarlıların ABD dolar kardeşliği de olmasa iyi oldukları Müslüman tek bir ülke kalmadı.

Kudüs'te, İslam İşbirliği Teşkilatında, Arap Birliğinde herkes bu tiplere hor hor bakıyor, kredi bile vermiyorlar!

Bisküvitçi Ülker şirketine kredi veriyorlar da şahsın rejimine güvenip de kredi mredi vermiyorlar.

ABD'nin Trump'ıyla kişisel mektuplaşmalı, Papaz istemeli, imam isteyip alamamalı, çiftliklerinde Feto beslemeli, Halk Bank davası kapamalı, Reza Zarrab Beyleri salmalı ilişkileri eski ABD'de kalacak:))

Joe Biden tipi kurumsalcı, huhukçu, sözde de olsa demokratlara hazırlık için saray Türkleri tipi reform eda etmeye hazırlanıyorlar.

Reform eda ederken Anayasa'yı kimin rafa kaldırdığını, Anayasa Mahkemesinin kararlarına kimlerin edepsizlik ettiğini bilmiyor değiller elbet.

Eyy Macron, eyy Rasmussen, eyy Merkel, samimi olun samimi diye esip gürlediklerini unutmuş olamazlar.

Sarayına çift maaşla bağladığı Timsah Barınç aracılığıyla, hukuksuzluğa bir araba laf ettirip, Kürtlere işmar ediyorlar!

Kişisel özgürlük alanlarını kimlerin kısıtladığını, demokrasi reformu diye mafya babalarıyla hukuk, demokrasi, acı reçeteli reform yapacaklarını sanıyorlar.

Aziz milletimiz zât-ı şahaninin artık Ay'a 4 şeritli duble yol yapabileceğine ikna olmuyor.

Bayrak boyadıkları müjde bulma gemiciklerinin bulduğunu söyledikleri, yeni bir devir açtık dedikleri gazlarla da aziz milletimiz evinde ısınamıyor, mutfağında aşını kaynatamıyor.

Acı reçetesindeki acı ilaçları tenceresinde kara kara düşünüyor.

Ortadoğu'da ayıptır söylemesi bu tiplerin Müslüman komşusu kalmadı.

Müslüman Suriye'de, Irak'ta, Libya'da Haçlılarla bir olup, ülkeleri böldüler, yakıp yıktılar.

Libya seferinde Serraj efendi, istifa etmesiyle de zât-ı şahaniden elbet affını istedi:))

Avrupa'da şahıslarına yer arıyorlarmış:) 

Peygamberleri Hz Muhammed'in karikatürleri çizildi diye esip gürledikten sonra boykot yapamadıkları Fransa'nın yer aldığı birliğe!

Kış belki de şimdi geliyor! "Winter is Coming!" ula saray Türkleri!

21 Kasım 2020 Cumartesi

Zât-ı Şahaninin Aziz Milletimize Bazı Acı İlaç İçirmeli Faiz Sebep Enflasyon Neticedir Şahlanması!

Zât-ı Şahaninin Aziz Milletimize Bazı Acı İlaç İçirmeli Faiz Sebep Enflasyon Neticedir Şahlanması!

Biz fakirlerin sarayları, saraylarında altın kaplama muslukları, mutfağında ejder meyveli smoothie içme ihtimali yok fakirler! Acı reçete, acı ilaç geliyehhh!

Beyefendi acı reçeteyi, 4.75 baz puanlı faiz artırmalı acı ilacı Cengiz, Kolin, Kalyon, Limak gibi şirketlere içirecek değildi!

Onlarla Kıbrıs'a 7 uçak dolusu nevale ile piknik yapmaya gidiyorlar.

Damatları da bunları terk edince ekonomileri bu tiplere çokomelsiz gelmeye başlamış gibi...

Hele hukuk tanımaz, bilime saygısız, yobazlarına yalaka, dalyarak dünya liderlerinden Trump seçilemeyince, müesses nizamlı emperyalist Joe Biden yeni döneme seçilince hukukta, ekonomide, demokraside "reform" yapasıları gelmiş:))

Adalet bakanı olacak tipleri hukuktan şikayetçi, ekonomileri artık çokomelli değil acı reçeteli...

Çift maaş vererek saraylarına bağladıkları ağlak Barınçları, nereden estiyse Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş için hukuk istiyormuş! Hele ak timsaha hele!

Sanıyor ki bu insanları Yunanistan yargısı yargıladı, Ermeni yargıçlar hapis cezası verdi.

Suçları da var, PKK ele başlarından Osman Öcalan'ı TRT'ye Osman Kavala çıkarmış, seçimlerde cumhur ittifakına oy verin diye mektubu Selahattin Demirtaş okutmuş.

Demokrasi harçları da hukuk yapıları da müteahhitlerine yağmalattıkları hazineleri de bitti.

Anayasa'yı rafa kaldıranlar, Anayasa Mahkemesinin kararını tanımıyorum, kararına saygı da duymuyorum diyeni İsmet İnönü sanıyor olamazlar.

Tipin çocukluk hayalleri de artık aziz milletimize helecan vermiyor.

Ekonomileri nasip ederse ülkeyi kur, faiz, enflasyon sarmalından çıkaracaklarmış.

Bu aşamada yine aziz milletimize acı reçete, acı ilaç düşecekmiş.

Hukuka ve demokrasiye olan güveni kökleştirmek için hapisten çıkardıkları mafya babasını devreye sokmayı hukukta reform sayıyorlar.

Diplomasız, imam hatip nesli ODUN fikirlerince damatsız, çokomelsiz ekonomilerini tahkim edecek, nasipse özgürlüklerin çıtasını yükselteceklermiş, milletin hayatında rahatlama olacakmış.

Hayatımız saraylarda yaşanıyor sanki! Faiz, ülkenin kronik sancısıymış.

Faiz, sebep; enflasyon neticeymiş:))

Borsa rekor üstüne rekor kırıyormuş:))

20 Kasım 2020 Cuma

Koç Yumurtası, Yağlı Kazık, Yürüyen Buda Kılıklı Batı Ajanı BacCceli Gibi Tiplerle Reform Eda Edecek Saray Milliyetçileri Rejimi!

Koç Yumurtası, Yağlı Kazık, Yürüyen Buda Kılıklı Batı Ajanı BacCceli Gibi Tiplerle Reform Eda Edecek Saray Milliyetçileri Rejimi!
Siyasetleri ve müjdeleri tükendi. Öz damatları bile bu tiplere dayanamadı gitti:))
Beraber yürüdük biz bu yollarda diyen yiyici dava arkadaşları bunları tek tek terk etti!
Siyasetleri de artık bir halta benzemeyince küfürbaz mafya babalarına gaz verip küfürlü mektup  yazdırmayı usta işi siyaset sayıyorlar.
Her vakit 7 uçakla pikniğe gitmeye devam etsinler, önemli günlerde devamlı ejder meyveli smoothie içsinler!
Bir düzine uçakları olsun, yüz araçlık makam arabasıyla kendilerini çok önemli devlet adamı gibi hissedip helikopter eşliğinde cuma namazı eda etmeye devam etsinler.
Müjde bulma gemicikleri Fatih, Yavuz, Oruç Reis, Barbaros'un buldukları gazlar fos çıktı.
Libya, Suriye, Irak seferlerinden pirinç bulmaya gittiler, ellerindeki bulgurdan oldular.
Kendi kendilerine "Faiz sebep, enflasyon neticedir!" diyerek ekonomilerini şahlandırdılarsa da aziz milletimiz neticelerinden uydurdukları bu mavraları artık yemiyor.
Ellerinde vergilerini affettikleri, löp devlet ihaleleriyle ihya ettikleri müteahhitleri, hırsız büyükelçileri, mafya babaları, yolsuzları kaldı.
Milleti korkutmakla, tehdit etmekle, millete küfür etmekle yönetmeyi "devleti yönetim şekli" sanıyorlar.
Demokrasi, hukuk, ekonomide reform eda edeceklermiş de milletimiz şahlanmadan şahlanmaya koşacakmış nasip olursa. 20 senedir ülkeyi Kılıçdaroğlu yönetmiş gibi.
Bize arkadaşını sana söyle, sana kutulu davanı söyleyelim miladı dolmuş bre faşist kişi:))
Pek yakıştınız birbirinize! Bir rejim hapsiten hırsız, uğursuz, katil, yankesici, haydutları niye çıkarır?
1 sene milliyetçi duygularla hapis mi yatmışsın, hapisteki ülkücüler için 1 TL mi vermişsin?
Sen kimsin? Ne hizmet yaptın? Bu kadar aciz, egoist, bencil nasıl oldun ya saray Türküsü?
Türk milletine "dolar milliyetçilerini" tanıttınız. Aferin! 
Bugüne kadar gerçek Türk milleti olan işsiz Türkler, asgari ücret Türkleri, fındık Türkleri, çay Türkleri, patates Türkleri, kuru soğan Türkleri, buğday, şeker pancarı Türkleri hakkında Tanrı Dağı'na çıkıp ulumadınız da  hiç aaauuuu, hırrrrrr dediniz mi?
Rizeli onursuz, dinimizi kullanan Yezit kişi kim, neden suspusunuz?
Dedesi Kafkas Musevisi vampirin torunu da kim?
Fetötistlerle koalisyon kuran siz değil miydiniz?

19 Kasım 2020 Perşembe

Şahsın Affıyla ve Bekçisinin Hapisten Çıkardığı Çakallar Çukallarla Saray Türkleri Tipi Demokrasi Reformu Şahlanıyehh!

Şahsın Affıyla ve Bekçisinin Hapisten Çıkardığı Çakallar Çukallarla Saray Türkleri Tipi Demokrasi Reformu Şahlanıyehh!

Bu tiplerin devlet olarak algıladıkları kavramın içinde millet ve çoğunluğu yok.

Memurlar, işçiler, çiftçiler, işsizler, öğrenciler, ormanlar, toprak, tank palet fabrikası, nehirler ormanlar o devletin içinde yok.

Bu tipler, etraflarındaki yiyicileri ihya etmeyi, devletin vergilerini yağmalamayı, hazineyi talan etmelerini, özelleştirme yapmayı sağcı fıtratları gereği “devlet yönetmek” sanıyorlar.

Hukuk, Anayasa, kanun, yönetmelik ile devleti yönetmek işlerine gelmeyince hapisten çıkardığı çete liderlerinin tehditleriyle ülkeyi yönetebileceklerini, muhalefeti susturabileceklerini, halkımızı sindirebileceklerini, neticelerinden uydurdukları projelerinin çok çılgın, çok süper bir proje olduklarına aziz milletimizi ikna edebileceklerini sanıyorlar.

Ne sandınız aziz milletimiz? Hazinede para bırakmadılar, vergi almadıkları şimdilik sadece hava kaldı; yeni vergi bindirecek meta kalmadı, damadı bile bu tiplerin sistemini terk etti!

Kutulu ve kurucu dava arkadaşlarından sarayında kimse kalmadı:)

Yiye yiye ihya olsalar da gözleri bir türlü doyamayan dava arkadaşlarına verecek ucuz liman, Tekel fabrikası, tersane, şeker fabrikaları da kalmadı.

Hazineyi yiye yiye kuruttular. Demokrasi durağında bindikleri trenleri saray istasyonunda durunca trenlerinden ite ite etraflarında yiyici de olsa arkadaş bırakmadılar.

Memleket için vaat edecek bir şeyleri de kalmayınca hapishane kaçkını çakalları muhalefetin üzerine salmayı “devlet yönetme” sanıyorlar.

Devletler, mafya ile değil; hukuk ile yönetilir devletlum! Mafyanın hırladığı siyasetçileri siyaseten yanıt veremeyince çakallarını salıyorlar ki, politikalarının bittiğinin açık kanıtıdır.

Barınç, Çiçek gibi tipleri bile kutulu davaları gereği saraydan haybeye maaş vererek tutuyorlar:)

Faiz sebep; enflasyon neticedir teoremi de doğru değilmiş, dolar şahlanmaya devam ediyor.

Lakin dünyanın hiçbir ülkesi mafya tehditleriyle, faşist çakallara, katillere yol vererek yönetilemez.

Ak siyasetleri, saray milliyetçilikleri bitti! Tehditle, korkutmayla ülke yönetilmez; çete yönetilir.

Şüphesiz ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir çete devleti değildir.

18 Kasım 2020 Çarşamba

Belki Hiç De Başka Değildir Memleketimiz! Belki Bambaşkadır Herkes!

Belki Hiç De Başka Değildir Memleketimiz! Belki Bambaşkadır Herkes!

Bir dizi, bir film herkesin (totalin:) sanatsal beklentisini karşılayacak mükemmelliyete sahip olamaz.

Niye çünkü? Yer, damar damar; insan, başka başkadır akıllım; her dert de herkesin içinde ayrı ayrı durur, başka başka sancır.

Ayrı ayrı renklerde kabuk tutar, başka başka izler bırakır, ayrı ayrı ilacı olur.

Dizinin gerçeklere yakın olması, hayatın gerçekliğindeki gerçek kişileri, gerçek travmalarıyla ele alması bu dönemde, bu zorlama, gerçeklerden kopuk dizi bolluğunda önemlidir, kıymetlidir.

İmamlar gerçek hayatta daha yobaz, evdeki, iş yerindeki, sokaktaki erkekler daha öküz, daha şiddetli, daha hiddetlidir ama dizidekileri gibi de vardır.

İyi eğitim imkânı bulmuş, doktor olmuş kadınlar, daha önyargısız, hayatla, kendileriyle, başkalarıyla daha barışıktır belki de.

Yokluğumuz, yoksulluğumuz, çaresizliğimiz, duygusal tepkilerimiz, tepkisizliklerimiz hepten başka başka değildir kim bilir? Duygularına köprü olacak kişileri Meryem de Peri de kolay kolay bulamıyordur gerçek hayatta da belki.

Ev temizliğine giden genç kızlarımız Meryem kadar zeki; askerliğini komando olarak yapmış abisi  Yasin kadar öfkeli, öküz değildir abilerimiz. Yasin’in kalbi bakire olduğu için evlendiği Ruhiye kadar ağır travmalarımız, yaralarımız yoktur ama onun acısını, suskunluğunu, kendine acı çektirmesini, öfkesini izleyen herkes hissedebilir kendi meşrebince.

Bir başka olmayan memleketimizin imamları Bir Başkadır imamı Ali Sadi kadar insani, sevecen değil şüphesiz.

Doğaya, insana, hayata dair problemleri mescit önündeki masada duran plastik laleler ve mini serasındaki gerçek laleler arasındaki farklarla benzerliklerle çözecek kadar pratik değillerdir:)

Başka başka beklentiler peşinde yobaz imamımız çok bizim.

Erzurum cami imamı Fethullah Gülen, Elazığ imamı Halit Karakaya, sosyete imamı Adnan Oktar, Cübbeli Ahmet, Uşşaki tarikatı şeyhi Fatih Nurullah gibi başka başka niyetleri olan yobaz imamları da çoktur bizim memleketin.

Bu aşırı yobazların cuma günleri cuma namazına müteakip Sivas Madımak Oteli önüne gelip Allah Allah nidaları eşliğinde, devlet görevlileri gözetiminde diri diri insan yaktıklarını da görmüşüzdür.

İmam yardımcıları da Jung okuyarak kişisel problemlerini, karşı cinse duyduğu cinsel isteklerini anlamaya, anlatmaya çalışmıyordur. Kur’an kurslarında, öğrenci yurtlarında kalan çocuklara tecavüz eden, taciz edenleri de çoktur.

Sevgisizliğimiz, iletişimsizliğimiz benziyordur başka başka birilerine belki de!

Dizideki gibi doğruları, duyguları, yaraları, istekleri, zehirleri, birbirlerinden saklayarak, gizleyerek, yokmuş gibi yaparak akmıyordur hayat belki de.

Büyük insanlığın büyük sorunları, sınıfsal farklılıklara, olanaklara, olanaksızlıklara rağmen benziyordur birbirine.

17 Kasım 2020 Salı

Gideceyikler 7 Uçakla Kıbrıs'a Pikniğe! Yapayın Uraya da Mini Piknik Külliyesi, Ulsun Kıbrıs Ekonomi Şahlanması!

7 Uçak Dolusu İhtişamlı Maraş Pikniği Şahlanması!

Lazım gideyin Kıbrıs’a pikniğe, yapayın uraya da ada tipi mini Piknik Külliyesi?

Gideceyiklar pikniğe da bakacayık kuca kuca adamlara devlet resmi piknikciliki oynaycaklar.

Miş Ersin ha oraya zât-ı şahaninin ihtişamlı makamına külliye yapmayacak?

Ülkemizin ihtişamından al sen de örnek Ersin Efendi!

O gadar tavuşanlık vaamış, Kıprıs’ta da vurumaylı mı sandınız zât-ı şahani?

Kapalı Maraş’ta bi iki kupon arsa toplayamaz, istemeyemez mi ada tipi mini Piknik Külliyesi?

Terlikinan girilir, yok giresin uçacıklarınan sen ulan!

 Hiç olmuyorsa sana 7 uçakla pikniğe gelen misafurlarının kıratına yakışır yaptır bi 5 dönümlük bir “Piknik Külliyesi Makamı”

Değişir tanırsan şayet sana ülkelerin bakışı belki Ersin Efendi:)

Herifler dünyada Covid 19 salgını hiç yokmuş, ekonomileri gerçek anlamda pik yapmış, işsizlik oranlarını sıfırlamışlar, ihracat rakamlarını 3’e, 4’e katlamışlar, asgari ücret alanlar bile istedikleri evlerde yaşayıp, istediklerini alıyorlarmış, istedikleri gibi tatil yapıyorlarmış gibi âlâyla vâlâyla kollarına sepet takmışlar da pikniğe gidesileri gelmiş aziz milletimiz.

Bu tiplerin yönettiği ülkede, depremde, selde, salgında milletten utanmadan 10 TL bağış isteyip topladılar, paraların akıbeti belli değil.

Bu tiplerin yönettiği ülkede, İhtiyat Bütçesi’ni, yardım bağışlarını, deprem vergilerini saraylarının duvarlarına, uçaklarının halısına, makam araçlarının filtreli camlarına itinayla sıvadılar.

Şahsım ülkesi dedikleri ülke, cumhuriyet değilmiş, Anayasa’ya göre yönetilmesi gerekmiyormuş da sarayında beslediği sözde milliyetçi tipe göre aslında bir hukuk devletiymiş.

Huhuuu ülkesi ile gugukçuları karıştırıyor kendini Türk milleti sanan yaşlı kişi.

Cezai ehliyeti olmasa gerek saray milliyetçisi tipin, gözü sürekli toprağa bakıyor garibin.

Sanırlar Kıbrıs’a 7 uçakla gitmeyi, itibar, ihtişam…

Büyük ülke böyle bir şey olmalı sanıyorlar ya yanılıyorlar.

16 Kasım 2020 Pazartesi

Ya Kanal Ya İstanbul Bölücüsü Devlet Düşmanı Ekrem İmamoğlu!

Ya Kanal Ya İstanbul Bölücüsü Devlet Düşmanı Ekrem İmamoğlu!

Hukukta reform, ekonomide reform, demokraside reform derken ya ne sandınız fakirler?

Devlet artık nasıl bir şeydir, nasıl işler, hazinesi kimler için boşaltılır, bürokrasisi aile şirketine nasıl dönüştürülür, hangi makamına, hangi hısım akraba atanır, artık diploma, liyakat neden önemsizdir bunlara tek şahsın şahsı karar verirse hukuk devleti, çoktan guguk devleti olmuştur guguk.

Kabile devletlerinin çadır hükûmeti sisteminde bile bir kural olur, yazılı anayasaları olmasa da herkesin uymak zorunda olduğu gelenekleri, görenekleri, “hak, adalet, eşitlik” anlayışları vardır ve tipin biri canının istediği gibi her şeye karar; herkese ayar veremez.

Ekonomi pik yaparken çokomelli ekonomi uzmanı dolara ilgisiz damat Instangram üzerinden at izi, iti izi birbirine karıştı, sırat-ı müstakimden Allah kimseyi ayırmasın diyerek istifa etsin, Ekrem İmamoğlu’nun “Ya Kanal Ya İstanbul!” afişi yanında kalsın.

Hey yavrum hey! Zât-ı şahani bunu onun yanına kor mu bee?

Bir kere Kanal İstanbul ile deprem gerçeğinin ne ilgisi var demeyin çapulcular.

Kanal İstanbul’da zât-ı şahaninin arsa aldırdığı dünürleri, görevinden affettiği damadı hatta Katar Emiri’nin anası Şeyha Moza ihya olacaklar.

İstanbul depreminde de özellikle Fatih, Beylikdüzü, Zeytinburnu, Bağcılar, Esenler gibi semtlerde çürük binalarda yaşayan fakirler kesinlikle ölecekler!

Çoğu depreme dayanaksız evlerde oturan milletten 20 senedir toplanan deprem vergileri nerede, nereye harcadınız, kaç okulu, kaç hastaneyi, kaç binayı güçlendirdiniz gibi bölücü soruları aklımızın ucundan bile geçirmeyelim, anında terörist, bölücü olabiliriz.

Zât-ı şahani milletten topladığı vergilerin hesabını verecek değilmiş ya?

Ne idüğü belirsiz cibilliyetsiz üç beş müteahhide, devletin hazinesini tamtakır bırakan şirketlere, Somali’nin IMF’ye borcuna, mültecilere harcadık dedikleri 45 milyar dolara devletin parası var; Covid 19 günlerinde bile hastanelerde çalışan sağlık çalışanlarına yeterli sayıda test, maske, hijyen malzemeleri için ödenek yok! Depremde, salgında, selde milletten IBAN ile bağış isteyecek yüzsüzler güruhu var!

Beyefendinin iki haftada bir kurdelesini kestiği dolar, avro kuru üzerinden araç geçiş garantili çok akıllı Ankara-Niğde, Aydın-Denizli, Silifke-Mut duble yolları milletin itibarı için çok elzemmiş gibi…

Hastanelerin yoğun bakım yataklarında yer, yeterli sayıda test yok; heriflerin derdi Kanal İstanbul!

Tunç Soyer de 18 gün önceki deprem ile ilgili terörist terörist konuşmasınmış.

Kıbrıs pikniği, Maraş açılımı gibi şahlanıcı, Akdeniz’de müjde bulan ecdat gemilerini neden sormuyorsunuz, çapulcular?

Zât-ı şahaninin milletimizi şahlandırdığını sandığı eserlere (!) el çırpmayan herkes teröristtir.

Saray Türklerinin çılgın projelerine inanmayan herkes bölücüdür.7

Vergilerimizi nereye harcıyorsunuz, devletin hazinesindeki paralara ne oldu, vatanın ormanlarını, nehirlerini doğa, hayat, hayvan, ağaç, temiz hava, toprak düşmanı yerli yabancı şirketlere neden satıyorsunuz, neden talan ettiriyorsunuz diyen herkes diplomasız akıllarınca vatan haini…

Hadi ordan! Yağmacılarınızı alıp da gideceksiniz ulan! 

15 Kasım 2020 Pazar

Zât-ı Şahani "Resmî Devlet Pikniğinde" Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı Külliye Makamının Eksikliğini Süratle Hissetti!

Zât-ı Şahani "Resmî Devlet Pikniğinde" Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı Külliye Makamının Eksikliğini Süratle Hissetti!

Maraş'tan bir haber geldi. Maaareaaştan bir haber geldi!

Dediler ki Merik ölmemiş bu sefer, resmî devlet pikniği varmış yepisyeni CHS sisteminde aziz fakirler!

Oyy Merik Merik Merik, eski Türkiye'de kalmış bir türkü!

Kapalı Maraş, açık piknik, kendi göbeğimizi kendimizin kesmesi olayı şahsın sisteminde yepisyeni, bürokrasi ötesi bi şiiii...

Beyefendi Maraş sınırındaki kupon arazi mülkü tipi inşaat, inşa, ihya potansiyeline tepkisiz, ilgisiz kalamazdı.

Zât-ı şahaninin "müjde bulma gemiciklerinden Fatih, Yavuz, Oruç Reis, Barbaros'u Kıbrıs açıklarına bayrak boyayıp salacak, nasipse Akdeniz'de de gemicikleri yepyeni müjdelere sondaj salacak.

Taşınmaz mal komisyonunda kimlerin malları varsa komisyona müracaat etmek suretiyle bunların bedellerini ödemek kaydıyla, el koymak demiyor, neyse bedeli ödenip kapalı Maraş açılacak, bir defa daha buralar belki de yeni sahiplerini en hakiki gerçek sahiplerini bulacak, 46 sene sonra olay millî bir piknikte çözülecek!

Kıbrıs Türkleri, ihtişamlı saraylardan neden mahrum olsunlar, Ersin Efendi?

Zât-ı şahani, adaya geldiğinde bir sarayda kalamıyordu, böyle bir rezillik bu devirde olabilir mi?

Şahsının şahsına ait binlerce odalık kışlık sarayı, 330 odalı yazlık sarayı, 1071 metrekarelik Malazgirt mini güzlük otağ tipi sarayı, İstanbul'da onlarca ecdat yadigarı sarayları...

Zât-ı şahaninin uçan, yüzen, duble yollarda kaçan onlarca sarayı varken Ada sarayı neden yok Ersin Efendi? İhtişam, itibar saraylar olmazsa neyden belli olacak Kıbrıslılar?

5 dönümlük uygun bir araziye saraycıl Kıbrıs Türklerinin hayat kalitesini artırmak için Türk tipi millet sarayı elzem!

Covid 19 salgın günlerinde saraysız bir ülkeye başka ülkelerin bakışı ne kadar fakircil!

Şahsın CHS rejimi ülkesine, saraylarında, hazinesini garantili boşaltma tekniklerine, ekonomisine, Covid 19 vaka, hasta, ölüm oranlarındaki saray Türkleri tipi mücadele destanındaki eşşiz başarıya, hısım akraba tipi devlet yönetme tekniklerine nasıl kıskanç kıskanç bakıyorlar bilemezsin Ersin Efendi!

Zât-ı şahani bir saray da Kıbrıslılara nasip etsin de fakir Kıbrıslılar  ihtişam neymiş, itibar nasıl olurmuş görsünler?

14 Kasım 2020 Cumartesi

18 Senedir İhya Ola Ola Hazineyi Tamtakır Bırakan Tipler Nasipse Çokomelli Ekonomide ve Huhuuu Sistemlerinde Reform Eda Edeceklermiş!

18 Senedir İhya Ola Ola Hazineyi Tamtakır Bırakan Tipler Nasipse Çokomelli Ekonomide ve Huhuuu Sistemlerinde Reform Eda Edeceklermiş!

Zât-ı şahaninin yepisyeni demokrasisi, hukuku, ekonomisi gelmiş yine fakirler! Acı reçeteli sefere!

Akdeniz'de, Karadeniz'de sürekli müjde bulan Kanuni, Oruç Reis, Yavuz, Fatih, şimdilik sadece "müjde haberli manşet yapma gazı" bulsalar da ekonomi batmazsa 5-10 seneye birkaç varil petrol, bir iki tanker gaz da bulacak; haftada bir iki pik yapan saraylı Türkleri şahlandırıcı ekonomimiz daha da çokomelli olacak!

Zât-ı şahani ve kutulu dava arkadaşlarının Süleyman Şah Şanlı Nakl-i Kübur Seferi, Libya Seferi, Suriye seferlerini kim unutabilir? Ekonomi seferi, demokrasi seferi, hukuk seferi geliyehh destuur!

Neyse ki Türkiye demek, ihya olmayı, yağma yapmayı, devletin hazinesini boşaltacak devlet ihalesi almayı, hiçbir yeteneğe sahip olmadan sülalece koltuk kapmayı "dava" sanan tiplerin oluşturduğu "çıkar amaçlı bir şebeke" ile devletin, milletin kader ortaklığı, kader birliği yoktur.

Hele hele kibir abidesi saraylarında zevk u sefa sürenler, milletin parasını lüks makam araçlarında, uçaklarında çarçur eden "çıkarcı bir topluluğun" bu ülkenin geleceği ile de geçmişi ile de bir kader birliği olamaz.

Fetötistlerle işbirliği halinde bu ülkenin silahlı kuvvetler komutanını silahlı terör örgütü başı diye hapse atan tipler CHP ve İsmet İnönü'ymüş gibi...

Milletin geleceğine de göz koyacaklar diplomasız akıllarının el verdiğince...

Demokraside, ekonomide, hukuk sisteminde yenilenme ve seferberlik kararı almışlar:)))

Ver mehteri saray Türkleri! Sıva manşetlerini yalAK havuz medyası!

Eğitimde, sağlıkta filan hep bir numaraymışız, ekonomide de hep pik yapıyoruz elbet!

Seferberlik başlatacaklarmış yine:)) Sağlıkta pik yaptıkları sistemlerinde Covid 19 vaka, ölüm, ağır hasta sayılarına kendi kendileri de inanmıyor ya:))

Aziz milletimizin tedbir konusunda Sağlık Bakanı olacak tipinin dediği verilere sağlık bakanı olacak kişinin kendisi de dahil hiç ama hiç kimse inanmıyor ki:))

Zât-ı şahani verileri 2000 civarında söyle, ölüleri de 80-90 arası de twitt miwit salla gitsin!

Acı gerçekler de acı reçete gibi kimselerin hoşuna gitmez aziz milletimiz! 

Çokomelli ekonomiyi herkes sever, damat da artık kendi çokomelini kendi düşünsün!

Zât-ı şahani diye ki, salgın konusunda aziz milletimize çok iş düşüyormuş.

Maske, mesafe, temizlik kuralına uymalıymışız.

Eski Türkiye'de batan gemicikleri ilk önce fareler terk ediyordu.

Dünyada eşi memendi olmayan zât-ı şahaninin neticesinden formüle ettiği CHS sisteminde batan çokomelli ekonomilerini ilk önce şahsî damadı terk etti!

Bu yeni huhuuu reformu, yerli ve millî ekonominin pik üstüne pik yapması, burası çok çokomelli oldu! İlahi Beyefendi! Yine aziz milletimizle eyleniiii!

Ne kadar da halis niyetli bu beyler aziz milletimiz!

Anayasa'yı rafa kaldıran İsmet İnönü ve zalım CHP'ye yuf olsun!

AYM kararını hiç ssllamayan yerel mahkemelere yazıklar olsun!

Kabile Devletinin, Çadır Hükümet Sistemi ile nereye kadar?

13 Kasım 2020 Cuma

Acı Reçete, Tatlı Saray Rejimi, Çokomelsiz, Etipufsuz Ekonomi! Zat-ı Şahani Hatice'sinden Değil Yüksek Faizin Teoremini Neticesinden Bildiriyor!

Acı Reçete, Tatlı Saray Rejimi, Çokomelsiz, Etipufsuz Ekonomi! Zat-ı Şahani Hatice'sinden Değil Yüksek Faizin Teoremini Neticesinden Bildiriyor!

Bunlar hep İsmet İnönü, zalım CHP ve CHP sözcüsü Faik Öztrak'ın dedesi yüzünden aziz milletimiz!

Niye çünkü? Faiz sebep; enflasyon da neticedir! Sıva manşetlerini yalAK havuz gazetemsileri!

18 senenin sonunda zât-ı şahani ve ihyacı serdengeçtileri yeni bir ekonomi dönemine girmeye karar verdiler.

Devr-i iktidarlarında faiz lobisiyle mi mücadele etmediler, dolar avro lobisiyle mi, petrol baronlarıyla mı, savaş çığırtkanı namussuz müteahhitlerle mi?

Hatta kuru soğan, patates lobisine karşı kamyon kamyon Tanzim Satış Destanı bile yazdılar!

Kapitalizm kapitalizm olalı hem de dolar kuru üzerinden hazine garantili devlet hazinesi yağmalama tekniğini görmedi, ilkel sermaye birikimi bir savaş dönemlerinde bu kadar pespaye oldu bir de bu tiplerin Kütahya Zafer Havalimanı garantisinde!

Bu garantilerin acı reçetesindeki acı vergilerden, namuslu namuslu vergi veren, Kızılay ve başkanı Kerem Kınık gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden vergi kaçınmakla övünmeyen her yurttaş tadacak.

Hey yavrum hey! Thomas Piketty, Daron Acemoğlu, Erinç Yeldan, Dani Rodrick, Abdullah Yavaş, Tayfun Sönmez, Nouriel Roubini, Kenneth Arrow, Robert Solow, Korkut Boratav, Mustafa Sönmez gibi ekonomistler, saray Türkleri tipi faiz sebep, enflasyon neticedir teoremini, dolarla, avroyla ilgilenmeyen ekonomi bakanlarını hiç anlayamıyorlar tabii.

Ekonomide artık her şey biraz çokomelsiz, biraz etipufsuz az da acı reçeteli olacakmış!

Hem de damat ülkeyi tam şahlandırmışken kayınpederinden Instagram'da da olsa ani bir kararla affını istemişken!

At izi dedi, it izi dedi, kayınpederinin kutulu davası dedi, sesi, soluğu, görüntüsü, imi, timi kesildi.

Öz bıbıcıkı, dünürlerinin partisinde dağ gibi duracaklarını beyan etti ama:)

Gazetemsilerine de dünürlerinin dünyaca ünlü saray Türkleri tipi neticeli ekonomi teorilerini manşetten sıvayarak! Faiz sebep; enflasyon neticedir! Hey yavrum hey!

Nur u aynım dedikleri, devletin garantili ihalelerini indirdikeri şahlandırıcı tek şahsın tek şahıs partisinden ve tek şahıstan ölümüne ölümüne olsa bile ayrılabilemezlermiş.

Devletin dünyevî makamlarından ve löplü yerinden ihalelerini, devletin maddi bankalarının kredilerini almışlarsa bugüne kadar hep manevi dünyalarına yatırım için olmuş! Yaaa!

Selahaddin kılıcı gibi keskin, dağlar gibi dimdiklermiş, bu parayla, ihya olmayla ilgili değil imanla olurmuş imanla! Hey yavrum hey!

Sen dağlar gibi dimdik duran bir damadın kafasına imitasyon bir çantayla nasıl vurursun zalım kaynanası?

Ya paçalarından yolsuzluk sızdırmayan SS Süleyman dağ gibi dimdik duran bir damada nasıl omuz atar?

Çocuk ekonomiyi şahlandırayım derken boncuk boncuk terlesin, kaşı gözü tik tik oynasın, bakın burası çokomelli, aha burası da çokomelli desin, sen şu ortadan kaybolma olayına bak!

Ekonomi uçarken, ülke şahlanırken acı reçeteyi Cengiz, Kolin, Kalyon, Limak, İCA, Sancakgiller Bayraktarlar içecek değildi ya aziz fakirler?

12 Kasım 2020 Perşembe

Trump'a Hiç de Sevdalı Değillermiş, Küfürlü Mektuplarına Susup Nazikçe Elden İade Etmişlerdi, Şimdi Fillerin Hortumunu Bile Ellemiyorlarmış, Hatta Yerli Eşşeğe Binmeye Çalışmıyorlarmış, Millî Bir Baltaya Sap Olamasalar da Tuhaf Saraya Deyneklikte Yine Bir Numaralar! Aferin saray Türkleri! Aauuuu!

Trump'a Hiç de Sevdalı Değillermiş, Küfürlü Mektuplarına Susup Nazikçe Elden İade Etmişlerdi, Şimdi Fillerin Hortumunu Bile Ellemiyorlarmış, Hatta Yerli Eşşeğe Binmeye Çalışmıyorlarmış, Millî Bir Baltaya Sap Olamasalar da Tuhaf Saraya Deyneklikte Yine Bir Numaralar! Aferin saray Türkleri! Aauuuu!

NATO’nun beslediği yerli ve sözde milliyetçi, Sünnî İslamcı yiğitler bunlar.

NATOcular, bunların ellerine bomba, silah, satır verip, solculara, sosyalistlere, komünistlere saldırttılar, evlerini bastırdılar, öldürttüler, sokaklarında, üniversitelerinde, fabrika çıkışlarında pusu kurdurttular.

ABD ve Trump bu tiplere Fethullah Gülen’i onca kanıta rağmen vermiyor, “Eyy ABD, neden bir teröriste ev sahipliği yapıyorsun, neden onca kanıta rağmen Fetötistlerin başını ülkemize teslim etmiyorsun?” diye milli duygulu, milliyetçi bir edayla soramadıklarını da sorgulamayıp, Kılıçdar’ın Biden’i tebrik etmesine afkuruyorlar.

Yerli, millî ve askeri Türk Silahlı Kuvvetlerinin Tank Palet Fabrikasının Katar Ordusu ve Ethem Sancak denilen sakallı bir tüccara üç kuruşa peşkeş çekilmesine yerli ve millî tüylerini bile kıpırdatıp, aauuu demediler, kurt dişlerini göstertip öfkeli öfkeli çenilemediler.

Hem saraydaki efendileri altlarına gısgıcır Mercedes çekmişken niye eşşeğe binsinler, filin orasıyla burasıyla neden oynasınlar, eşşeğin kuyruğunu niçin çekiştirsinler ey Kılıçdar?

Eski millî damat, bir ekonomi bakanı olarak dolara, avroya pek ilgisizdi; saray Türklerinin akbuğusu da şeker pancarı Türklerine, asgari ücret Türklerine, işsiz Türklere, kiracı Türklere, emeklilikte yaşa takılan Türklere ilgisiz olsa da kendi millî duygularını ifade ederken matematikteki engin dört işlem bilgisiyle toplama, çıkarma işlemleri öncelikli olmak kaydıyla; atasözlerine, manilere, fabl göndermelerine hayli ilgililer:)

Şahlandırdıklarını sandıkları ekonomi mazilerinde aç ve işsiz Türkler için “askıda ekmek şahlanması” yaptılar.

Çokomelsiz ekonomideki dolar kuru şimdi ilgi göstermedikleri damat, göreve gelmeden önce 4 lira 53 kuruşken, görevinden affını Instagram hesabında duyurduğunda dolar kuru 8 lira 58 kuruştu; kayınpederi takdir etse de aziz milletimizin maaşını dolarla almayan fakirleri, boncuk boncuk terlemesini, gözlerinin tik tik tiklemesini, yat baskınında kayın valideceğinin imitasyon çantasıyla kafasına kafasına yediği keyif imitasyon çanta darbelerinin zevkini biz bilemezükse de çokomelli ekonomi ve pavır point sunum üstadı damadını hiç unutmayacağuz.

Aziz milletimizin tasarruflarını dolara, avroya, altına değil de Türk lirasına yatırmalarını buyuran şuursuz siyasî kişiler, devletin ihalelerini neden Türk Lirası üzerinden değil de hazine garantili bir şekilde dolar, avro üzerinden verdiklerini yerli, millî, şuurlu bir şekilde izah edemiyorlar.

15 Temmuz şehitleri için, deprem vergilerinin nerelerde kullanıldığına dair soruları izah edemedikleri gibi…

Ya çadır devleti, kabile rejimi, guguk sistemi olmaya da gerçek anlamda “hukuk, anayasa, devlet adamı, kanun ülkesi” olaydık?

Ülke şahsım ülkesi olduktan beri hayli garip.

Adalet bakanları, hukuka, mahkemeye, bağımsız yargıçlara değil de en çok kalbine güveniyormuş, Anayasa Mahkemesi’nin kararını yerel mahkemelerin uygulamadığı sisteminde:)

Tarım bakanı tarımla ilgisiz, sel olunca kepçelere çıkıyor, deprem olunca göçük üstünde çalışanların ellerinden telefonunu alıp göçük altındaki depremzede ile televizyonda konuşuyor.

Sağlık bakanları diye buldukları Medipol Hastaneler zincirinin sahibi tip, Covid 19 vakalarını, hastalarını, ölümleri her gün hiç abartmadan söylüyor.

Sanki biri ölüm sayıları 80-90 olsun; vaka sayısı da 2000 civarını geçmesin şeklinde söyle diye söylemiş, söylemezsen twitt at demiş!

Almanya’nın İngiltere’nin, Rusya’nın sayıları abartmasına, günlük bulaşı sayılarının 20.000 olmasına kulak asmanın gereği yok!

Ekonomi, sanayi, eğitim, tarım, hayvancılık çokomelli olduğu gibi, sağlık sistemleri de çok çok çokomelli!

Fillerin hortumunun, eşşeğe binme sırasının, Trump’ın pelüş saçlarına sevdanın, Biden’in demokratlığına hayranlığın, adalet bakanının kalbinin, ekonomideki çokomelli şeylerin hep bu ülkeyle ilgisi var.

11 Kasım 2020 Çarşamba

Zafer Zafer Zafer! Yippuuu Aziz Milletimiz! İşsizlik de Yok! Hazine de Tımtıkır Değil! Maaşlarımız Varsa Dolarla Almıyoruz Ya? Saray Türklerinin Valisi Minür’e Göre İş Çok da Millet İş Beyenmiyor!

Zafer Zafer Zafer! Yippuuu Aziz Milletimiz! İşsizlik de Yok! Hazine de Tımtıkır Değil! Maaşlarımız Varsa Dolarla Almıyoruz Ya? Saray Türklerinin Valisi Minür’e Göre İş Çok da Millet İş Beyenmiyor!

Karabağ Zaferi kutlu olsun! Sana da aşk olsun Putin, bu ne imdi can gardaş İlham Eliyev?

Saray Türklerini hem masaya çağırmadınız hem de “barış gücü” için davetiye bile göndermediniz.

Havuz gazetemsileri olmasa “Zafer! Zafer! Zafer!” demeseler Karabağ destanından kimsenin haberi olmayacak.

“Demir Yumruk, Yumuşak Zafer!”, “İftihar Günü”, “Şanlı Zafer”, “Ermenistan Teslim Oldu!”

Putin, Hocalının Azerilere verilmesine karar vermemiş, Nahçıvan ile Azerbaycan’ın bağlantısı da henüz yok.

Elbet önemli ama eski duruma göre ama durum tam olarak zafer de sayılmaz ki havuz medyası.

Şahsın ülkesinde haber mi bulamıyorsunuz Allaaseen?

Azerbaycan ile Ermenistan arasında Rusya ve Putin’in karar aldırdığı anlaşmadan şahsın stratejik serinlikli şahsını kendi şahsına bizzat Afyon “Zafer Havalimanı’ndan” iyi olmasın Türk tipi pek şanlı zaferler çıkarıyor.

Haber bulamıyorsanız, damattan haber alamıyorsanız, alın bu keyifli kayyum valilerinin haberlerinden içmeyin ama manşetlerinize itinayla sıvayın!

Yeni ekonomi bakanı, vergi toplama uzmanları, TÜİK az ibret alsınlar!

İşsiziz diye gezinenler de cuma namazı sonrası Diyarbakır valisi Münir’in yanına gitsinler!

Misal ne iş olsa yapan vali, belediye başkanı bile olabiliyor artık, üstelik seçime bile girmeden!

Şahsın şahsi rejiminde bir iş için liyakate, diplomaya ne gerek sayın vali?

Damadın hangi yeteneği, diploması, tekniği vardı da hazineyi, maliyeyi, yoklukta kurulan varlık fonunu sıfırlamaya yetkili kılındı?

Ne iş olsa yapan kayyum vali cuma günü camiye gidiyormuş ki, cumaya gittiğini belirtmesi çok mümin, çok çokomelli bi şiii…

Şahsın tek kişilik tek mezhepli inanç sistemine göre Alevi, atayiz, Hristiyan vali, kaymakam, emniyet müdürü, ampül vekil falan olabilemez.

Şahsın valileri, camiden ihtişamlı makamının ihtişamlı arabasına bindiğinde, sağdan soldan gelen iş talepleri nedeniyle koltuğuna hemen geçemiyormuş.

Zât-ı şahanisi de evine ekmek götüremiyorum diye mecaz anlamlı bir deyim kullanan esnafın serzenişini biraz abartı bulup, elan kafasına keyif çayı paketini nasıl da geçirmişti?

Ya esnaf ziyareti sırasında maske takmayan dönerciye latife eden Malatya valisinin celal yüzü?

Yan dükkandaki oyuncakçının gebermek istediği için maske takmadığı gerçeği?

Ya şahsın ülkesinin en kalabalık şehrinin valisi olacak tipin, insanların İstanbul metrosunda, dolmuşunda, otobüsünde Covid 19’a yakalanmaktan çok işsiz kalmaktan korkmaları gerçeği ile yüz yüze gelmeleri? İnsanda ihya olmamış, gözü doymamış yüz olacak ki kızarsın sayın ne iş olsa yapan valisi!

“İş talep edene 'Ne iş yaparsın' diye soruyorlarmış, 'Her işi yaparım' diyorlarmış. Her işi yapan adam hiçbir işi yapamaz. O zaman mesele işsizlik değil; mesele mesleksizliktir, mesele iş beyenmezliktir.”

Yaaa aziz milletimiz! İşsizliğinizi de abartmayın!

 “Zafer! Zafer! Zafer!” sıvamış. Kütahya-, Afyon, Uşak nüfusu bir yılda 5 kere uçmuyor ki:(

Ya Almanya, Belçika gibi Avrupa'da bulunan gurbetçi vatandaşlarımıza kolay ulaşım sağlamaması?

Zafer! “Zafer! Zafer! Zafer!”  

2020 yolcu garantisi 1,279,352

9 ayda uçan yolcu sayısı 16,450

                                                         Garanti uçması gereken yolcu: 1,262,902 

10 Kasım 2020 Salı

Hey Yavrum Hey Oraları Buraları Eskiden Terli, Şimdi Çokomelsiz Damat Efendi, Devam Edememe Kararı İstifası Nedir? Kimsin Sen Ya? Affını İste! Saygısızlık Etme!

Hey Yavrum Hey Oraları Buraları Eskiden Terli, Şimdi Çokomelsiz Damat Efendi, Devam Edememe Kararı İstifası Nedir? Kimsin Sen Ya? Affını İste! Saygısızlık Etme!

Bir kere zât-ı şahaninin CHS sisteminde istifa edilemez, devam edememe kararı sağlık sorunu bahane edilse de alınamaz ki. Kimsin sen ya?

Enerjide, hazinede, maliyede ektiğiniz tohum, diktiğin fidanları kayınpederine bırak da kaç milyon ağacı maden şirketlerine kestirdiniz, nükleer enerji santrali için Rusya ve Japonya ile kilovat saatini kaç 3,5 sentten mi 14,5 sentten mi anlaştınız, vergileri kimlere bindirdiniz, kimlerin milyar dolarlık vergilerini bir kalemde sildiniz, kimler ihya ederken, kimleri açlığa, sefalete mahkum ettiniz, kaç küçük esnafı evine ekmek götüremeyecek hale soktunuz?

Sarayda size her şey çok çok süper, etrafınızdaki herkes ihya olmuş, işsizlerin, çiftçilerin, ekmek derdindeki küçük esnafın, asgari ücretlilerin, işçilerin, memurların hali size çokomelsiz şeyler tabi!

Ekonomiye ektiğiniz tohumlar, kayınpederinin şahşımlığında çınarlara dönüşür mü bilemiyoruz ama dolar ve geçiş, uçuş, hasta röntgeni, helikopter ambulansı uçuş garantili duble yollardaki, köprülerdeki, havaalanlarındaki, tünellerdeki, hastanelerdeki attığınız “kazığı” aziz milletimiz 25 sene hiç unutmayacak.

Başkasının iradesi bu sistemde ne demek, çalışmak istememesi ne demek?

Instagramda devletin yeri nedir? Ciddi devlet büyüğü twitti de mi atamadın?

“Mart kötüydü, nisan daha iyi, mayıs süper olacak, haziran, temmuza on basar, ağustos şahane bi şiii, ekonomi şahlandı, herkes bizi kıskaniyeh, bakın burası çokomelli, burası da çokomelli!” diye goygoy yaptın da koca koca devlet adamı olacak tipler, kayınpederinle icat ettiğiniz IVME’li dolapları, dolar garantili şahlanışınızı anladı da tekerinize Anayasa, hukuk, kanun, yönetmelik mi koydular?

Saray Türkleri tipi damadî ekonomi sisteminde kayınpederler, damatlarının çokomelli başarılarını ve şahlanan ekonominin IVME’sini hep takdir ederler, bakınız Donalt Trump Beyefendi.

Yoksa faiz, sebep; enflasyon netice değil mi?

Göreve kendiliğinden ya da liyakatine, diplomana, yeteneğine göre talip olamadığın gibi istifa da edemezsin bu sistemde çokomelsiz damat kişisi!

Zât-ı şahani sana o görevi ekonomiden çok iyi anladığın için mi tevdi etti sandın?

CHS sisteminde her şer zât-ı şahaninin uhdesinde vücut buluyor; o istemeden nasıl kendi kendine istifa edersin ki?

Önümüzdeki dönemde makroekonomik istikrarı muhafaza ederek, büyüme ve istihdama yeni bir ivme kazandıramaz mı başka birileri?

Lütfi’nin dolarla, avroyla maaşını almayanlarla ilgilenmeyeceği ne malum?

Soma, Ermenek maden katliamlarında ölmeyen işçilerin tazminatlarının bugüne kadar alınamamasındaki rolü, saray ve ihya olucu yiyicileri için işçinin, memurun tazminat hakkını tırpanlama yasalarında, Çorlu tren faciasının üstünün örtülmesinde yaptıkları; ekonomi, maliye, hazine, varlık fonu hakkında aziz milletimize yapacaklarına dair bir fikir verebilir.

9 Kasım 2020 Pazartesi

Trump ve Damadı ABD’yi Şahlandıramayınca ABD Seçmeni, Kayınpeder-Damat Sistemlerini Uçurdu!

Trump ve Damadı ABD’yi Şahlandıramayınca ABD Seçmeni, Kayınpeder-Damat Sistemlerini Uçurdu!

Darısı dünya lideri olduklarını sanan yerli, milli ve deyişik tüm dünya liderlerinin ve damatlarının başına!

Victor Orban, Bolsanaro, Duterte, Aliyev, Nursultan Nazarbayev felan…

Dünya, dalyarak tipli dünya liderlerinin “en irisinden” ha kurtuldu ha kurtulacak gibi…

Covid 19 için bilim insanları insanların kanına çamaşır suyu, sıvı sabun enjekte etmeyi bir düşünsün, kendisi seçilmezse din elden gider, göçmenlerin hepsi suça meyilli, bir başka ülkenin dünya liderine ağza alınmayacak küfür dolu mektuplar felan…

Dünya mazlum milletleri için ABD politikaları, emperyalizmi değişecek değil elbet!

Trump ile Biden arasındaki fark Coca Cola İle Pepsi; Fanta ile Yedigün arasındaki kadar olsa da bu bile insanlık için bir kazanım sayılabilir.

Ama şurası kesin ki “Bu kadar ahlaksız, görgüsüz, kara cahil, kötü niyetli, kötü karakterli, vicdan duygusu geliştirememiş, man kafa, kaba, para kazanmak için her şeyi yapabilecek tıynete sahip birisinin bu büyüklükteki bir güçle ve damadı, kızları, oğluşlarıyla istediği saçma sapan işleri yapması büyük insanlık için fecaat bir durumdu.

Yenisi büyük insanlık için elbet mükemmel bir şey değil ama bu kadar kötüsü de olmasın bu devirde, nedir yani?

Saray ve şürekasının şahsi ekonomisi her daim çokomelliydi ama yerli ve milli damadın beklenmedik istifası dolar, avro, altın şahlanırken; atların iziyle itlerin izinin birbirine karışırken biraz çokomelsiz oldu.

Havuz medyasında tık yok; haliyle hükumet de olmadığı için haberi Instangram’dan öğrenebiliyoruz.

Twitter’in bile bir ciddiyeti oluyordu, TikTok’tan öğrenmediğimiz için bir nebze hukuk ülkesi az da şanslı ve ciddi bir ülke sayılabiliriz.

Türk Lirasının değeri, dövize ilgisiz bakanı olmadan boş koltukla bile değerlenmeye başladı.

Ücreti dolar üzerinden hazine garantili devlet ihalesi alma uzmanı Cengiz, Kolin, Kalyon, Limak, İCA grubunun işlerini dolar ya da faizin yükselmesinden de damadın istifa haberinden de Covid 19 salgınından da depremden de selden de hiç ama hiç etkilemedi.

Hatta kur farkından dolayı garanti bir şekilde aldıkları borcu bir türlü bitmeyecek 1 köprü yerine en az 24-25 köprümüz olabilirdi.

Covid 19 günlerinde bile Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi düşerken Karayolları Genel Müdürlüğünün bütçesi artmaya devam etti; kimselerin geçmediği köprülerinden, duble yollardan döviz garantili paracıklarını tıkır tıkır aldılar; onlara ekonomi hep çokomelli!

Şu sistem, böyle ilkel servet birikimi hangi tarihte hangi kapitaliste, liberale nasip olmuş?

Hep şahlandılar, zât-ı şahaniye “eser” diye maliyetlerinin 10-20 katına hem de devlet garantili köprüler, duble yollar, şehir hastaneleri, hava alanları hediye ettiler.

Hem devletin hazinesi boşaldı, hem milletin şeyine koduk diyen ahlaksız sermaye grubu şahlandıkça şahlandı.

Joe Biden de seçimi kazanınca kara kara düşünmeye başlamış Şahsın Tipi CHS sistemi ülkesinden 3. kez nasıl özür dileyeceğim. İlahi yalAK havuz medyasının Yeni Şafak’ı:)

Ya Halk Bank soruşturmasını tekrar açarlarsa, ya Aktif Bank da işe dahil edilirse?

8 Kasım 2020 Pazar

Bakın Bu Karar Çok da Çokomelli Değil, Her Şey Kayınpederinin Liderliğinde Şahlanıyor ki Hâlâ, Yalnız At İzi Diyor Tamam da İt İzi Derken Kimlerin İzini Kast Ediliyor?

Bakın Bu Karar Çok da Çokomelli Değil, Her Şey Kayınpederinin Liderliğinde Şahlanıyor ki Hâlâ, Yalnız At İzi Diyor Tamam da İt İzi Derken Kimlerin İzini Kast Ediliyor?

Saray da at beslenir; it de beslenir eyvallah ama izleri birbirine karışamaz.

Sarayın ahırında saf kan Arap atı olmaz olur mu?

Dünyanın tüm saraylarında itleri kapıya yakın yerde beslerler, saraya kim kem gözlerle bakarsa sarayın itleri onlarahırlar!

Zira kemik, yal, kulübe veren efendisine kimseler yan gözle bakmasın.

Atlar, çift tırnaklı bir hayvandır, itin de pençeleri vardır ve ikisinin izi birbirine karışamaz.

Trump ve damatlarının itibarı yerle yeksan olmuşken yerli ve millî kayınperder-damat tipi CHS sisteminde bu çokomelsiz karar tesadüfî olabilir mi?

Trump'ın engellediği Halk Bank davasındaki ayak izleri, at izine, it izine karışmış olacak değil ya?

Dünürlerin aktif olduğu bankanın müdürünün ayak izleri, müdür yardımcısını ayak izi atın toynak izleeine, itlerin pençe izleriyle karışmış olacak değil ya?

Ya bunak Barınç'ın iki gün önceki psikolojik zırvalaması ak saçlarına hiç yakıştı mı?

Kendi Fetöcü damadına baksana sen eyy timsah Barınç.

Bir kere damat o kadar çokomelli kararlar aldı ki boğum boğum terledi, pavır point uzmanı oldu.

Kayınpederi 6 aylık ekonomi kursuyla anca bu kadar oluyormuş işte!

Varsın ekonomizin yerli ve millî damadı da dolarla, dövizle ilgilenmesin ne var yani?

Fakirler olarak maaşımızı dolarla almadıktan sonra şahlanan dövizle ekonomi damadı neden ilgilensin ki?

Sürekli güncellenen benzin, elektrik, doğalgaz, internet, meyve, sebze, et, peynir fiyatları yeteri kadar fakir zihnimizi meşgul ediyor da ne oluyor?

Esnaf biraz abarsa da evine ekmek götüremiyormuş, alıp o keyif çayından içemeyen esnaf zekasına yuf olsun, ille kafasına atılacak da anlayacak.

Bakın buraları hep çokomelli değil mi? Dolar 9 TL'yi, avro 10 TL'yi zorluyor, şu şahlanış başka hangi ülkede var?

Hem dolar artsa da saray ve şürekası ihya oluyor; faiz artsa da saray ve şürekası ihya oluyor?

Fakirlere, memurlara, asgari ücret ile evine ekmek götüremeyen asgari ücret Türklerine ne?

Şüphesiz ki gelen de kayınpederinin giden damadını aratmayacak?

Çiftlik Bank tosuncuku ki kendi kendine kayınpederinden, bıbıcıkından hiçbir yardım almadan ihya olmuş Mehmet Aydın beyefendi, Ahmet Hamdi Çamlı Beyefendiler ekonomi başı olsa olma mı?


7 Kasım 2020 Cumartesi

Mühürsüz, Esrarengiz ABD Seçimlerinde Kesin Bir Şey Olmadıysa da Bir Şey Olmuştur:))

Mühürsüz, Esrarengiz ABD Seçimlerinde Kesin Bir Şey Olmadıysa da Bir Şey Olmuştur:))

At hırsızı Trump bu sefer Misisipi’yi geçip atını Beyaz Saray’ın tırabzanlarına bağlayamamış olabilir.

Seçmenler, esrarengiz bir şekilde Trump’a oy vermemişlermiş; Joe Biden haksız yere başkan olduğunu açıklamamalıymış:)) Demokrasi böyle bir şey mi eyy Biden?

Bir kere senin deden 1939 Erzincan Depremi’nde ne yapıyordu eyy Joee?

Joe Biden, Demokratlara oy verebilecek ölüleri mezarlarından kaldırmış olabilir!

ABD hukuk sistemi, Türk tipi huhuuuu sistemi; hukukçuları da gugukçu değil.

Donalt Trump, Yüksek Mahkeme üyeleriyle Beyaz Saray’ın bahçesindeki çimleri biçerken şakalaşıp işlerini bitirdikten sonra pergolada akşam çayının yanında birlikte kurabiye yeselerdi posta ile gelen oylardan “esrarengiz şekilde Joe Biden’e verilenleri” geçersiz sayılabilirdi.

Trump da küçük ABD yapmaya çalıştıkları ülkelerdeki siyasal İslam kafası gibi tiplerin yaptığı gibi eline aldığı kutsal kitapları İncil ile kilise önünde poz verdi; bize oy vermezseniz din elden gider dedi ama yeteri kadar inandırıcı olamadı:(

Kilise içinde dua ederken, Beyaz Saray tipi bir papazla günah çıkarma kabini önünde günah çıkarma pozlarını hiç göremedik.

Dalyarak dünya liderlerinin dalyarak damatları, dalyarak oğluşları olur; bıbıcıklarının, kayınpederlerinin iş takiplerini yapsın, ihalelerden %’lerini halis niyetleriyle alsınlar, millet olarak ihya olsunlar diye.

Trump JR da bıbıcıkının bıbıcıkına verilmeyen oylardaki hileyi açığa çıkarmak için gerekirse topyekûn savaş ilanı etmeye meyyal.

Yüksek Mahkeme, Donalt Trump’ın önünde cübbelerini iliklemeye çalışmayan tam bağımsız terbiyesiz üyelerden oluşmakta ve ABD medyası bıbıcıkının neticesinden uydurduğu “Biz kazandık, biz kaybedersek kesin hile olmuştur, biz kaybedeceksek oylar sayılmasın!” zırvasını canlı yayının ve yalanın tam ortasında kesebiliyor:)

Ya Twitter? Bu içerikteki bilgiler yalan beyan içermektedir diyebiliyor.

Trump Efendi, kaybedeceği seçimlerde ABD demokrasisinin kurumlarını büyük Türkiye yapmaya çalışıyor.

Dünya, “dalyarak dünya lideri devrini” tamamlayacak. Bu biiirrr! 

5 Kasım 2020 Perşembe

Höst Ulan Höst Geri Zekalı Yobaz Dürzü! Çürük Bina, Kaçak Yapı, Eksik Demir, Yetersiz Çimento, İmar Affı Allah’tan Gelmez! Helal Deprem Vergilerinin Harama Harcanan Yeri, Ahiretteki İmtihanda Sual Olarak İntikal Edecek Elbet!

Höst Ulan Höst Geri Zekalı Yobaz Dürzü! Çürük Bina, Kaçak Yapı, Eksik Demir, Yetersiz Çimento, İmar Affı Allah’tan Gelmez! Helal Deprem Vergilerinin Harama Harcanan Yeri, Ahiretteki İmtihanda Sual Olarak İntikal Edecek Elbet!

Orada da söyleyin hadi imanınız yiyorsa yiyici, ihyacı yolsuzlar! Harcanması gereken yerlere harcadık, hesap verecek değiliz, çokomelli deprem vergisi linki işte bu deyin:)

Edep ya hu yobaz efendi edep! Doğa olaylarının inancın gereği Allah’tan geldiğine inan, bize ne?

Ama kaçak bina yapan, malzemeden çalan namussuz müteahhitleri bize ceza olsun diye Müslümanların Allah’ı yollamadı ya?

Allah, Elif’in, Ayda bebeğin ailesinden, annesinden, babasından ne istesin?

Sen sen ol yobaz efendi hırsıza, hayduda, rüşvetçiye, yolsuza iman etme!

Bilime, bilim insanına da iman etme eyvallah; ama az kulak ver, dinle, anla, gerçekleri görünce küfür etme, saldırma ulan yobaz deyyus! Binalarda kaçak malzeme kullanılırsa o bina yıkılır, bunu bil, gör!

Allah, hırsızları, rüşvet yiyip kaçak binalara izin veren yüksek yetkili kişileri hiç sevmez.

Şüphesiz ki Allah’ın cehenneminde yalancılar, talancılar, çalancılar, rüşvetçiler için büyük azaplar vardır, deprem, sel, yangın ne ki?  Kur’an-ı Kerim’i de başkalarından öğrenme! Aç oku ulan oku! Bak ne diyor?

Bakara 188. Ayet

 “Birbirinizin malını haksız yollarla yemeyin. Başkalarına âit bazı malları, günah olduğunu bile bile haksız yolla yemek için mevki ve makam sahiplerine rüşvet vermeyin.”

Maide 38. Ayet

“Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına bir karşılık ve Allah tarafından caydırıcı bir ceza olmak üzere sağ ellerini bilekten kesin. Allah kudreti dâimâ üstün gelen, her işi ve hükmü, hikmetli ve sağlam olandır.”

Mümtehine, 60/12

"Ey Peygamber! İnanmış kadınlar sana gelip Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zina etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleri ile ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemeleri, iyi bir işte sana karşı gelmemeleri hususunda sana bey'at ederlerse, onların bey'atlarını al ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.

Höst ulan gerici dürzü, höst! Allah Türk tipi müteahhitleri çok yetenekli gördüğü için gerzekleri bu kadar çok göndermedi ya?

453 bin 497 yerli ve saray Türkleri tipi, halis niyetli, ihya olmayı halt sanan müteahhidin 145 bini de geçici belgeyle iş yapan dürzüyü Allah Türkleri sınamak, ahiret için imtihan yapmaya göndermedi.

Aynı depremin daha şiddetlisini Allah, dünyanın başka ülkelerine, üstelik İslam’a inanmayan Meksika, Rusya, Japonya, Şili, Papua Yeni Gine gibi ülkelere de gönderiyor ve aynı Allah oradakileri neden öldürmüyor dinci, kinci, gerici, yobaz dürzü?

Almanya’daki 3550 müteahhit neden çürük bina yapmıyor, ahirette soru gelirse karşılaştır, helal vergilerini hangi haramzadeler yedi orada bir bir söyle!

Şüphesiz ki Zulme Susan Kesinlikle “Adam” Değildir! Ağzı Olup Sürekli Konuşan Her Canlı Adam Olamaz!

Şüphesiz ki Zulme Susan Kesinlikle “Adam” Değildir! Ağzı Olup Sürekli Konuşan Her Canlı da Adam Olamaz!

Dünyanın hiçbir yerinde “bir” kimse her şeyi bilemez; gel gör ki tuhaf “bir tip” her konuda konuşur, iki gün konuşmazsa üçüncü gün şişer, konuşacak bir şey bulamazsa İsmet İnönü’ye, ona çatamıyorsa Macron’a, CHP sözcüsü kişilerin dedelerine, Cumhuriyete, eser miktardaki laikliğin kalan kısmına çatar, vır vır vır konuşur da konuşur.

Bir kişinin “adam” olması sadece konuşmasından, susmasından mı belli olur? Bir ülkenin tarım ve hayvancılığından sorumlu kişisi deprem uzmanı gibi konuşur mu?

Tarım bakanları, tarım konusunda uzman olmalıdır, ziraat konusunda, hayvancılık, yemcilik, tohum ıslahı, toprak ıslahı, gübre konusunda uzman olmalı.

Fransa’dan, Paraguay’dan, Brezilya’dan özellikler Kurban Bayramlarında yerli ve milli sığırlarımız dururken neden ecnebi sığır eti ithal etmek zorunda kaldığını, Allah’ın imtihan olmayan depremde başkasının elinden cep telefonunu kaptıktan sonra onlarca şuursuz ile enkaz üzerine çıkarak canlı televizyon yayınında ekranlarda artistlik yapmadan izah etmelidir ki onu tarım bakanı sanalım.

Misal adamlara, hem de devlet adamı olacak tiplere hem de saraylarına, milletini komadan ama milletiyle iç içe yaşadığını sananlara, devlet ciddiyeti içinde, devletin parasıyla ilgili diyoruz ki, “Depreme hazırlık için 1999’dan beri topladığınız vergilerimizi ne yaptınız, devletin milletin parasını depreme hazırlık için kullanmadınız mı yoksa, öyleyse böyle devlet mi olur aslanım?” diye sorunca adamlar neden susar, tipin biri neden çokomelli link verir de yaptıkları çalışmaları, güçlendirdikleri binaları, köprüleri, okulları gösteremezler?

Saraylar dolusu para yığmayı “erdem, halis niyet, kutlu dava” sanan tiplerin adamlığı bankalardaki, evlerinde çelik kasalarda sakladıkları, İsviçre, Man Adası, Malta gibi ülkelere Kızılay dahil vergi kaçındıkları sözde devlet heriflerin, kuruluşlarının hesaplarında biriktirdikleri meblağla, mücevher, pırlanta, altın, tahvil ile mi ilgilidir?

Mevlana demiş ki, “Nice adam gördüm üstünde çul yok; nice çul, han, hamam, saray gördüm içinde adam yok.”

Aziz ülkemizde deprem olur, dinci, kinci, gerici yobazlar kepçik aazlarını yaya yaya konuşur.

Deprem, bir doğa olayı değil de Allah’ın ahiret için kullarını ön imtihanı! Hele kepçik aazlılara hele!

2020’de dünyada olan depremler, büyüklükleri ve ölüm sayıları:

Ülke                          Tarih                                 Şiddeti         Ölüm Sayısı

Jamaika               28 Ocak 2020                              7.7                  0 (sıfır)

Rusya                    13 Şubat 2020                           7.0                  0 (sıfır)

Rusya                     25 Mart 2020                            7.5                  0 (sıfır)

Japonya                 18 Nisan 2020                         6.6                    0 (sıfır)

Yunanistan            2 Mayıs 2020                          6.6                     0 (sıfır)

Endonezya            6 Mayıs 2020                          6.8                    0 (sıfır)

Salamon Adaları   12 Mayıs 202                           6.6                 0 (sıfır)

Şili                        3 Haziran 2020                         6.8                 0 (sıfır)

Yeni Zelanda   18 Haziran 2020                             7.4               0 (sıfır)

Meksika              23 Haziran 2020                           7.0              0 (sıfır)

Papua Yeni Gine   13 Şubat 2020                            7.0              1 (bir)

ABD             22 Temmuz  2020                              7.8              0 (sıfır)

Endonezya   18 Ağustos 2020                                6.9             0 (sıfır)

Türkiye                 24 Ocak 2020                           6.7           41 ( Elazığ)

Türkiye                 30 Ekim 2020                          6.9            114 ( İzmir)

Neymiş? Deprem sadece Müslüman ülkelerdeki müminlerin ahiret imtihanı için olan bir doğa olayı değilmiş.

Neymiş? Deprem öldürmezmiş. Namussuz müteahhitlerin yaptığı, alçak yetkililerin imar izni verdiği binalar, evler, apartmanlar öldürürmüş.

Vatansoyar vatan hainlerinin milletten para toplayıp o paraları depreme hazırlık dışında harcamaları, hesap vermeyip yüzsüz yüzsüz konuşmaları öldürürmüş.

Müslümanların Allah’ının özellikler Türkiye’deki kullarına bir garezi yok ya?

Aaazı olan konuşuyo işte!

4 Kasım 2020 Çarşamba

Şimdi Kalleşlik Zamanı Değilmiş Fakir Kardeşler! Kalleşler Şimdi de Enkaz Kaldırılmadan İhya Olmacılı Yeni İş Peşinde Kardeşler!

Şimdi Kalleşlik Zamanı Değilmiş Fakir Kardeşler! Kalleşler Şimdi de Enkaz Kaldırılmadan İhya Olmacılı Yeni İş Peşinde Kardeşler!

İmar Barışıymış! 3194 Sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16. Maddeyle 2018’den önce yapılmış ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılara Yapı Kayıt Belgesi

2020’de 453 bin 497 müteahhidin 145 bini geçici belgeyle iş yapan cinsten yerli ve milli halis niyetli müteahhit. Almanya’daki müteahhit sayısı 3.550 kişicik, şahsın rejiminde Almanya'nın 10 kat fazlası…

Bu kanunu, dış güçler milletimizi göçüklerde öldürsünler diye zorla yasalaştırmış değiller elbet!

Halis niyetliler hareketi bu düzenleme kapsamında 7 milyon 436 bin 354 bağımsız bölüm için başvuru almış ve kayıt bedeli olarak şahsın devletine 24 milyar 745 milyon TL ödenmiş.

Kaçak binalar yasal artık, kanunlara çürük binalar daha saygılı, şahsın şahsî devletin hazinesine pek faydalı…

Kaçak binalar, çürük kolonlar, kolonları kesik apartmanlar, betonu kuma dönmüş duvarlar Şahsın tipi rejimi ile barışmış ve tam tamına 24 milyar 745 milyon TL para toplanmış ve bu paralar “deprem vergileri” gibi yine depreme hazırlık için harcanmadı fakir kardeşler.

Bunun hesabını biz fakirlere verecek değiller! Keşke sağlam binalarda oturmayı tercih etseniz.

Harcanması gereken yerleri bizden iyi biliyor kayınpeder ve damadı şüphesiz!

Deprem paraları nerde diye kalleşlik yapmaya gerek yok.

Duble yolların, dolar avro üzerinden garantili araç geçiş bedellerinin, İstanbul Havalimanı’nın garanti uçuşlarının, Afyon Zafer Havalimanı’nın, şehir hastanelerinin garantili MR, kan testi, helikopter ambulansın havada kalma bedelinin, çakma da olsa Hermes çantaların, altın musluklu mütevazi millet saray musluğunu,  Louis Vuitton marka eşarpların, ejder meyveli ihyacı saray milleti kişilerine ziyafeti menülerinin, yüzlerce Audi, Mercedes marka makam araçlarının, biri Jumbo Jet 13 uçak filosunun bir bedeli olacak tabi.

Ayda bebeğin, Elif çocuğun depremden 4 gün, 5 gün sonra kurtarılması hangi canlı türünü sevindirmez ki?

Doğru soru, bu çocuklarımızı, gepegenç kadınlarımızı, erkeklerimizi neden binaların altından çıkarmak zorunda kalıyoruz?

Kalleşler, kaçak binalara imar, oturma izni veren gözleri paradan, ranttan başka şeyler görmeyen cibilliyetsiz kişilerdir.

Şüphesiz ki onlarla kardeş değiliz, olamayacağız da affetmeyeceğiz de o cibilliyetsiz, ahlaksız, liyakatsiz kişilerle aynı gemide, aynı takada, aynı otobüste değiliz.

Ahlaksız cibilliyetsiz, kalleş tipler diyorlar ki, “Biraz fazla para verin çürük binalarda oturmayın.”

Şu zekanın keskinliğine, şu ahlaka, şu edebe bak!

Hele hele riskli binalarda da oturmayalım fakirler.

Akıl var, mantık var; bunları kontrol edecek Şahsın tipi bir kurum, kuruluş, devlet, devlet adamı yok!