Zât-ı Şahaninin Ülkemizde İhdas
Ettiği “Katar Eserleri” ve Ticari Sırlı Ekonomi Şahlanması, Ekonomimiz Nasipse “Jumbo
Jet Hediye Eseri” Gibi İhtişamla Uçacak!
Borsanın %10’unun satıldığı bilgisi
biz fakirler için yeterli; milletin vekilleri, şirket patronlarından oluşsa da
devletin bakanları; bu satış işinin kaç Türk Lirası, kaç ABD doları, kaç Katar
Riyali üzerinden olduğunu bilmiyorlar; ticari Katar sırrı ki Şahsın Şahsi Devletinin
keyfî uhdesinde!
Beyefendinin yardımcıları da evlerinde
çok mütevazi bir hayat yaşamlarına rağmen neticelerini en az 10 milyon dolarlık
devlet Mercedeslerinde gezdirmelerini, pikniğe an az 7 uçakla gitmelerini devletin
itibarı, ihtişamı olarak münasip görüyorlarmış yoksa zevk u sefa içinde tuhaf
bir devlet adamları güruhu olarak görülmeleri aziz milletimiz ve itibarıçin yanlış
anlaşılmasınmış!
Sağcıların saray Türkleri tipi “devlet”
anlayışı “şirket yönetmek, kâr etmek” olunca eldekini avuçtakini satmayı, ülkenin
yer üstü, yer altı kaynaklarını peşkeş çekmeyi marifet sanıp sırıtarak,
nefeslerini tam olarak yansıtamayan gazetemsilerine 32 dişlerini göstererek sürmanşetten
poz veriyorlar.
Beyefendi, Fetötistlerle
ortaklığını sonlandırdığı 17/25 Kutulu Soyum Haftası öncesinde serzenişte
bulunarak Fetötistlere “Ayıp be! Gözünüze dizinize dursun! Ne istediniz de
vermedik?” demişti.
Hakikaten de şahsı ortak oldukları
dönem, kutulu dava arkadaşlarıyla birlikte Fetötistlere her istediklerini vermişti:
Parsel parsel arsalar, TSK Kozmik
Odası, Hava Kuvvetleri ve pilotları, Eğitim, Doktrin ve Terfi Komutanlığı,
yağlı yerlerinden kupon araziler, fabrikalar, Emniyet Genel Müdürlüğü, komiserler,
emniyet müdürleri, Hakim ve Savcılar Yüksek kurulu, hakimler, savcılar, Millî Eğitim
Bakanlığı, müdürler, İç İşleri Bakanlığı, valiler, kaymakamlar, Sağlık Bakanlığı,
17 üniversite, yüzlerce dershane, binlerce öğrenci yurdu, onlarca gazete,
dergi, milyar dolarlık şirketler…
Cumhuriyet, cumhuriyet olalı böyle
hazinesini kurutan böyle “ yağma eserleri” görmemişti bugüne kadar!
Eski Türkiye’de rüşvetle, torpille,
kuralsız, kanunsuz verilen devlet ihalelerine, özelleştirmelere “yolsuzluk” denir
ve pek itibar edilmezdi.
Özelleştirmeler, talan, yağma,
vatan toprağını, limanları, fabrikaları başka ülkelere satmak “ticari sır” diye
de gizlenmezdi.
Şahsın şahsi ilişkili Katar eserlerine gördük! Herhangi bir mabutları varsa gerçekten açgözlerini doyursun, vicdan, şuur ihdas eylesin.