Şahsın Rejimi Bu Sefer Otobüs Üstünden Değil de Saraydaki Kürsüsünden Milletin Kafasına Alın Bu "İnsan Hakları Keyif Paketinden" Doya Doya Dövülün, Öldürülün Diye Keyifle Fırlatıyor!
Gazetecilerin güpegündüz, İstanbul'un, Ankara'nın orta yerinde ne idükleri, ellerindeki işaretlerden; hangi bokun soyu oldukları fotoğraflarından belli, 10-15 kişilik kiralık it kopuk sürüsü tarafından ellerinin, kollarının, kafalarının, parmaklarının kırılması haber değeri bile taşımıyor artık!
Nerede bu devlet, hani polisler, bekçiler diye bağıran çağıran vatandaş bile yok!
Ülke tımarhaneden hallice; siyasi parti olacak sözde yerli ve millî tip, ülkede 92 yaşında kadına tecavüz edip öldüren katil şerefsizin peşine düşeceğine, katil namussuzun elindeki musibet işaretin fotoğrafını kimin çektiğinin derdine düşüp üzülüyor.
Sözde yerli ve millî olacak tipler, uyuşturucu satıcılarının, gaspçıların, mafya babalarının, hırsızların hapisten çıkması için kimlerin yasa teklifi verdiğini yaşları gereği unutmuş olabilir ama bir siyasi partinin aklı başında kişileri, çalışanları hatırlatır.
Cinnet ülkemizin manzara-ı umumiyesi saray ve şürekasının keyfe gelip aziz milletimize "İnsan Hakları Keyif Paketi" müjdesini verdikleri günlerde böyle maalesef!
Zât-ı şahani milletin kafasına çay paketi fırlatır gibi reform paketleri fırlatıyor:))
Önce keyif çaylarından hallice "İnsan Hakları Keyif Paketi" attılar; sonra nasipse "Ekonomi Keyif Paketi", "Keyfî Hukuk Paketlerini" de kafamıza gözümüze gelmeden havada kapabilirsek milletçe şahlanacağız müjdesini verdiler.
Kadınlar, şu an neye sahip oldularsa bu tiplerin sayesinde olmuşmuş:)))
Kadınlar, işçiler, sendikalar, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri olmasa devletin kolluk güçlerini test edebilecekleri bir şeyleri kalmayacak.
Başında saç olmadığı halde kendinin kel olmadığını sanan SS "Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde" kadınları istedikleri yerde yürütmemeyi bir çok mühim bir şey sanıyor.
Ülkede kadınlar, siyasi parti üyeleri, vekiller, saldırıya uğruyor, keltoş güvenliği sağlayacağı yerde bir şeyler yapıyormuş gibi sadece höt diyor, zöt diyor; hiçbir şey yapmıyor.
Efendileri de Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde kadın bir yazarın yazısını okumadan, anlamadan yobazlarına hedef göstertiyor.
Bu tiplerin bayan hanım vekilleri diye ki yılda 300 kadının kocaları, nişanlıları, sevgilileri, akrabaları tarafından öldürülmeleri "algı" yaratma amaçlı.
Eyyy tecavüz edilen, sokak ortasında çocuğunun önünde tekmelenen, öldürülen kadınlar neden bu tiplerin İstanbul Sözleşmesinin kaldırılması için olumsuz algı yaratmalarına neden oluyorsunuz?
Eser miktardaki düz mantığı ile de tezini güçlendirmek için diyor ki bir de "Ama bakın öldürülen erkek sayısı bunun 12 katı. Biz sadece kadınları ifade ediyoruz. Medya bu işin alıcısı olduğu için çok kullanıyor. Bu da yanlış bir algı yaratıyor, sanki Türkiye'de çok fazla kadın öldürülüyor." Pes! Pes!Pes!
Bu bayan hanım kardeş tipler beylerinden, efendilerinden duyduğunu söyleyerek vicdanlarını rahatlatıyorlar.
İstanbul Sözleşmesi'ni kendileri imzalamamış gibi şimdi dinci, kinci, gerici yobazlarının oylarını almak için beyleri kulaklarına ne fısıldıyorsa onu söylemeyi halt sanıyorlar.
Kadınlar namuslu olsalarmış eğer hapishanede çıplak arandığını 1 sene sonra söylemezmiş.
Bu çıplak aranan kadınlar hep Fetötistmiş, talimatla hamile kalıyorlarmış.
Bugün kadının her alanda adı varsa bu tipler sayesindeymiş.
300 kadının cinayetle öldürülmesi, erkeklerin 12 katı daha az olduğu için normalmiş, başka ülkelerde de oluyormuş böyle şeyler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder