İstanbul Sözleşmesi’nde Yazılı Kanun Olarak Değil de Beylerin Vicdanlarında Yobazlarının İstediği Gibi Olacak Aile İçi Hanım Hakları Geliyehh!

İstanbul Sözleşmesi’nde Yazılı Kanun Olarak Değil de Beylerin Vicdanlarında Yobazlarının İstediği Gibi Olacak Aile İçi Hanım Hakları Geliyehh!

Hey yavrum hey muhalefet! Bu işi bilmiyorsunuz! Karar vermiş girmişler; girdikleri gibi aha da çıkmışlar, kararlarını bildirmişler; şimdi dinci, kinci, gerici Oğuzhan abisine karşı sözünü tutmamış mı olsunlar?

Sistem artık TBMM’nin dediği gibi işlemiyor; tek kişilk şahsın ve yobazlarının dediği gibi işliyor.

TBMM kim oluyor? Şahsın canı istese bir gece yarısı uyanıp Lozan’ı iptal edebilir, Motrö’yü, Anayasa, AHİM kararları gibi rafa kaldırabilir.

İşi bitirmiş! İş dediği de    “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”

Kadınlara yönelik şiddet ülkede bitmiş, şiddet uygulayanlar engellenmiş, engellenemeyenler yakalanmış, hak ettikleri cezaları da kıravat taktıkları, tıraş oldukları için de gerektiği gibi almışlarmış gibi iş bitti diyor şahsın tipisi!

19 sene sonunda kadınların istediklerini dikkate alacak değillerdi eyy bizim kadınlarımız; dinci, kinci ve gerici yobazlarının dediği olacak bundan sonra!

“Kadının gece sokakta ne işi varmış, o saatte orda ne işi varmış da bıçaklanmış, tecavüz edilmiş, gece o saatte neden tek başına dolanıyormuş, kız kıza rakı, bira neyim içip, müzik dinliyorlarmış, tecavüze uğrayan kadın çocuğu neden öldürecekmiş, anası ölsün, gebe gebe sokakta dolanmasınlar, 13-14 yaşında neden evlenmesinler, beyler fuhuş yapmasın 2. 3. karsıyla evlensin, kadınlar kadın başlarına yüksek sesle toplum içinde gülmesinler diyen siyasal İslam kafasına sahip bu tipler ne yapabilirdi ki?

2023, 2053, 2071 hedeflerine ulaşmak için 19 senede ancak hazırlık yapmışlarmış; akılları da daha yapmadıklarında, iç edemediklerinde, götüremediklerindeymiş.

Kendi şahsılarına özgü devletten kendi yiyici müteahhitlerine özel ihale alsalar da vakıflardan vergisiz para tokatlasalar da, sudan ucuz kamu binalarına beleşe konsalar da devletten vergi kaçındıklarını arsız arsız beyan etseler de ihtiyat bütçesini, işsizlik bütçesini, bağış paralarını hatta kocaaa hazineyi tüketseler de aç gözleri bir türlü doymadığı için milletin geçmişini tükettikleri yetmiyormuş gibi geleceğine de göz dikiyorlar.

Pandemi  günlerinde binlerce kişiyle kongre yapan tek parti, tek ülke olabilirler; ülkede 300 kişiden fazla toplantı yapılmayacak diye kanun çıkaranlar da bu tipler uymayıp ceza almayanlar da bu tipler!

Müjdeler dolusu kongreymiş:))) Merabaaa Kocaeliiii, selamünaleyküm Akçakocaaa, hüüppp Konyaa, ooo Çorum da burdaymış, Allahına gurban Adanaaa, aman da aman yine lebaleb lebaleb; oh ohhh, haydi maskeler çeneye, eller havaya oh ohh ohhh!

Şahıs da kendini güpgüçlü hissetmiş mi, aman da aman abicim kalabalık salona sığmamışlar mı?

Şu fakire yetkiyi verdiniz dolardaki, avrodaki etkiyi gördünüz; bir de Anayasasını verin Allah lafızlı, asırlar boyu şahsı taşıyıcı Anayasa’yı da görelim günümüzü ohhh ohhh!

Şahıs, kendini tek aday gösterip, o görevi şahsına tevdi etmek suretiyle makamı kendi şahsına ne de güzel ihdas etmiş oldu, ohh ohh ohh!

Bir de muhalefet kendine ideolojisiz, zümresiz, kişisel bagajsız, duvarsız, yobazlarını üzmeyen, Sünni mezhebini somurtmayan, kesinlikle ama kesinlikler laikliğin l’sinin bile geçmediği, ihya olmayı en yüce görev sayan, yolsuzluğun, hırsızlığın, rüşvetin, adam kayırmanın, rantiyenin, saray ve şürekasına bir hak olduğunu yazan bir yepisyeni Anayasa da olma mı fakirler?

Aileli, 2023, 2053, 2073 vizyonlu, hanım kardeşlerin haklarını beylerinin vicdanlardan istediği, hevayi değil fıtratî, dünyanın 5’ten büyük, faizin sebep, enflasyonun netice olduğuna ikna olmuş, eser siyaseti diyerek hazinenin belini doğrultmayan, Ay’a bayan bile göndermeyi kafasına koymuş, Sünnî imanlı, en az 3 çocuk yapmış Anaysalı ha olma mı fakirler?