17 Mart 2021 Çarşamba

Andınız! Belki Türk, Kürt, Arap, Ermenisiniz, Ne Olacaktı ki? Hepimiz İnsanız!

Andınız!
Belki Türk, Kürt, Arap, Ermenisiniz, ne olacaktı ki? Hepimiz insanız.
Siz kesinlikle ama kesinlikle Türk değilsiniz, ihya olmayı, ihya etmeyi halt sanan saray Türküsünüz! Doğruyum, demeye ödünüz patlıyor, dürüst kişiler gördüğünüz zaman ne yapacağınızı şaşıyorsunuz. 
Ama kesinlikle doğru ve çalışkan değilsiniz hiçbiriniz ulan!
İki üç ayda bir Meclis'e gidiyor, ellerinizi kaldır deyince kaldırıyor, indir deyince indiriyorsunuz; ay sonunda çifter çifter maaşlar cukkalarınıza gömüyorsunuz! 
İç ettiğiniz araç geçmeyiş, yolcu uçmayış, hasta yatmayış garantili ihale takibi bedelleriniz, ecnebilere maden sahası açma komisyonlarınız, sudan ucuz şeker fabrikası, liman satma komisyonlarınız, vakıf yönetim kurulları için dolgun maaşlı sakallarınız, kamu koltukları üleşiniz hariç!
İlkeniz mi? Sizin ağababanız kim ki, ilkeleri ne ki, sizin de ilkeniz olsun?
Doğrulardan, gerçeklerden, hakikatten farenin, kediden; kedinin köpekten köpeklerin taştan  korktuğu gibi korkuyorsunuz. Bir ufak gerçek, abul suratınızı sallandırdıkça sallandırıyor; hakikat kırıntısı yalan dünyanızı sevgisiz sıfatınız gibi anında tuz buz ediyor.
Küçüklerinizi korumak bir yana yobaz ihya edici vakıflarınızın yurtlarında, kurslarınızda sapık ve yobaz hocalarınızın insafına bırakıyorsunuz, taciz edilmelerine, tecavüze uğramalarına hiç ses çıkarmıyorsunuz ki koruyasınız?
Çocuklarınıza yolsuzluk, devleti zarara uğratma, devlet vergisinden kaçınma tekniği öğretmeyi maharet sayıyorsunuz. 
Büyükleriniz de ABD başkanı, Putin, Suudi Kralı... 
Mektup dolusu küfür de yeseniz, heriflerin kapısında el pençe divan tabure üstünde de bekletilseniz, herifler katillerini yollayıp ellerini kollarını kabile devletindelermiş gibi İstanbul'un orta yerinde güpegündüz gazeteciyi öldürtse de, büyüklerinize karşı "gık" diyemiyorsunuz, sizin olsun ulan öyle büyüklere saygı!
Saraylarınızı, köşklerinizi, villalarınızı yurt, vatan sayıyorsunuz ki; bedelsiz, hiçbir çıkar, makam, mevki beklemeden vatanı sevenleri anlayamıyorsunuz! 
Paralarınızı, mal varlıklarınızı, banka hesaplarınızı, makam araçlarınızı her şeyden çok seviyorsunuz.
Ülkünüz: Yağmalar, talanlar, rantlar, işi kılıfına uydurup her türlü yolsuzluğu yapmalar. 
Üstelik bunları yaparken de hiç mi hiç kızarmamak, bozarmamak, ülkenin elinde avucunda ne varsa satıp savmak sizin için işten değil.
Emperyalizme, karşı aşılan yollardan, gösterilen hedeften sapıp; hırsız, arsız, yolsuz olanlara yazıklar olsun!
Hukuk, adalet bir gün tecelli olursa bu yolsuzlardan, hırsızlardan rantçılardan, rüşvetçilerden bir bir hesap sormaya and olsun! 
Bu tiplerin sarayları, köşkleri, makamları, mevkileri bu milletin varlığına feda olsun!
Ne mutlu bu yolsuzlardan, arsızlardan, yağmacılardan, rantçılardan, rüşvetçilerden hesap soracak olanlara! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder