Mezar Taşlarını Okusalardı Kısır Kültür Dünyalarının Yemyeşil Olacağını Sanan Saraylı Bağnazlar!
Söyleyelim de bağnaz, yoz, cahil, kısır kalmasın kimseler.
Saraylılardan neler neler çekti dünyanın tüm özde şairleri, tiyatrocuları, yazarları, ressamları.
Sanatçı olduklarını sanan saray dalkavukları hariç; onlar her devrin soytarıları, önlerine kim kemik atarsa onlara kuyruk sallarlar dünyanın her yerinde!
Büyük insanlık, kültür dünyası yeşertecek birikimlerini sadece mezar taşlarına yazmaz bir kere akıllım.
Son yüz, yüz elli yıldır mezar taşlarına ölen kişilerin adı soyadı, doğum ve ölüm tarihleri yer alır, bunları okuyana da kimse ne kadar kültürlü insanmış hellaa demez.
Ölü Müslümansa mermerinde “hüvel baki” yazar, “O verdi, O aldı, O’ndan geldik, O’na döneceğiz!” anlamında; Hristiyansa haç bulunur, yine doğum-ölüm tarihleri, adları yer alır; egzantirikleri bir mani, özlü bir söz filan da ekler kimileri.
Bağnaz kişiler zahmet edip, tarih, bilim makaleleri, roman, öykü, şiir okuyarak kültür dünyalarının yeşereceğini akıllarına nedense hiç getirmiyorlar.
Aslında mezar taşlarını okusalar, ezanı kendi dillerinde değil de hep Arapça duysalar, Kur’an’ın Türkçesini anlayarak değil de Arapçasını anlamadan ezberleseler, kültür dünyaları çölleşmeyecek sanıyor bu siyasal İslam kafalılar.
Dünyanın her yerinde sarayda yaşayan ve kendilerini süper insan, aşırı kültürlü, çok çok özel, 0, AB, A, B kan grubundan değil de daha yüce bir gruptan geldiğini sanan tipler tee Firavunlardan beri ol saraylarına bakıp kendi kültür dünyalarının ne kadar itibarlı, ihtişamlı sanırlar ne hikmetse:)))
İşlerine gelmediği için toplumun ne kadarının eğitim alabildiğinin, ülkede bilime, sanata, spora verilen değerin ne olduğunun, basılan kitap, gazete sayısının, üniversitelerin halinin bu bağzanlıkla, yozlukla ilgili olduğunu bilirler de söyleyemezler.
Ara Güler’in dediği gibi İngiliz kraliçesinin hayatı bir boka benzemez; saraylılar da çiftçi Memed Ağa gibi 9 ay 10 günde doğmuş olabilirler; eğitim, sanat ile bağ kurma şansı olsa bal gibi sanattan da anlayabilirler belki de:)))
Osmanlı İmparatorluğu sanayileşmesini, modernleşmesini yapamadığı için o dönemde çürüyen Çarlık Rusya’sı, çöken Avusturya- Macaristan İmparatorluğu, Japon İmparatorluğu, Çin İmparatorluğu gibi çökmeye, dağılmaya mahkumdu.
Şüphesiz ki Türkçe dünyanın sayılı yazılı dilleri arasında ve en az 1300 senedir yazılı, taşa basılı eserlerle takip edebiliyoruz. Ne mutlu ki farklı alfabelerle yazılmış biliminsanları hâlâ yetişebiliyor.
Şühhesiz ki bir toplumun bağnazları da mezar taşlarını okuyamadığı için “kültürsüz, cahil, yoz” değildir bre kinci dinci gerici tipler.
Her toplumun, avcı toplayıcılar dahil, yemyeşil bir kültür dünyaları vardır.
Dilde sadeleşme ne mutlu ki artık zaferini ilan etmiştir; hiçbir şuursuz da bunu engelleyememiş; bu saatten sonra da engelleyemeyecektir.
Osmanlıca bildikleri Arapça+Farsça+Türkçe karışımı dil artık mazide kalmıştır ne mutlu ki.
Mezar taşı okuyamıyoruz diye az tarih okuyun da kültürünüz yeşersin bre gafiller:)))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder