Ejder Meyveli Smoothie Kafası mı Saray Türkleri Kımız Kafası mı Güzel Yapıyor Bu Adamların Kafalarını Fakirler?
Yerli ve millî ulrta post-truth gerçeklik yaşatıyorlar aziz milletimize.
Hem yerli ve millî ne varsa yabancıları satıyorlar hem en yerli en millî biziz diye üfürüyorlar.
Deprem geçirmiş, canlarını depremde kaybetmiş, yuvaları yıkılmış insanları da kış ve salgın günü bir meydanda toplayıp elemanlarıyla birlikte otobüsün üstünden kafalarına kafalarına keyif çayı paketleri fırlatıyorlar.
Utanma, hicap duyma, kendilerini çay kapışan insanların durumunda düşünme yetileri yok!
Saraylarda da zevk u sefa için değil de millet için çalıştıklarına şahıslarını ikna etmiş görünüyorlar.
Hem o sarayların aylık kirasını nasıl hangi güçlükle ödüyorlar kim bilir?
Zât-ı şahani, devletin sarayında boş beleşe, kira, elektrik, su, doğalgaz parası vermeden oturacak değil memur kafam.
Devlet o kadar maaşı neden versin yoksa? Zât- ı şahaninin aylığından da bu devlete nasip olmasın mı?
Millet 2+1 evinde, asgari ücretle, memur, emekli maaşlarıyla o kadar gelişmiş bir hayata sahipmiş ki zât-ı şahaninin sayelerinde her evde buzdolabi, TV, çamaşır makinesi filan varmış artık.
Milletin gerçek işsizlik sayısını, milletin açlığını, geleceksizliğini, yaşattıkları hukuksuzlukları, kanunsuzlukları saçma sapan bir şeyi tartıştırıp unutturacaklarını; milletin gerçekten de çok süper yaşadığını sanacaklarına inanıyorlar gibi.
Sahi Z kuşağı eskiden SSK'yi kimin nasıl yönettiğini neden bilip de şimdi 2-3 gerçek diploması olduğu halde neden torpili olmadan iş bulamadığını bilmiyor?
Devletin hazinesini yağmaladılar, 40 TL’lik rakıdan 160 TL vergi aldılar, ortada gerçek anlamda şahlanma, ivme, canlanma, yükseliş felan yok; hazine tamtakır kuru bakır.
İdeolojileri, sülale boyu ihya olmak, devletin nesi varsa satıp savmak, cibilliyetsiz, küfürbaz yandaş müteaahitlerini semirtmek dışında bir ekonomik öngörüleri yok.
Bu 3-5 cibililyetsiz müteahhite ihale vermeyi, gerçek ederinin 5-10 katına devlete köprü, hastane, duble yol yaptırtmayı, şirket patronlarını bakan yapmayı yerli ve millî marifet sanıyorlar.
CHP diye bir parti yokmuş, yerli ve millî ekonomi şahlanmış, kendilerini artık AB’de göresileri gelmişmiş, ABD ile de her türlü ilişkiye açıklarmış, dükkanını kapatan yerli ve millî esnaf hiç yokmuş; niye çünkü herifçioğlu hiç iflas eden esnaf görmemişmiş, şahsına bu konuda hiç bilgi gelmemişmiş.
Muhalafetin üstüne saldıkları aşırı saray Türkü deyneki de diyesi ki “Bunlar eski numaralar, hem kafasını 13 dikişlik kırdırıyor, hem gözünü hem kulağını patlattrıyor hem de parmaklarını kırdırtııyor; sonra balkonundaki kameradan da kayıt yaptırıyor!”
Siyasetleri, sarayları kokmamış; çürümüş, kurt düşümüş; tuzları kokmuş tuzları ki Tuz Gölü fayda etmez artık!
Vaat bitince, palavara sıkıyorlar, palavra bitince neticelerinden senaryo uydurup gerçeküstü senaryo yazıyorlar.
Millet açlığına, işsizliğine, geleceksizliğine değil de bunlara inanacak sonsuza dek he mi?
Tarihin derinliklerinde kocaa bir çukur açıp içinekireç dökelim ki; gömüldüklerinde öbür tarafı da kokutup çürütmesinler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder