Yastık Altındaki Paralarınızı, Altınları da Verin O Kardeşinize de Görün Kulağınızın Arkasını Fakirler!
Yastıklarımızın altındakini verelim, altınları sandıklardan çıkaralım ki saray milleti şahalandıkça şahlansın; büro elemenaları Poshelerinin içinde arkadaş ortamında burunlarına yatayına pudra şekeri çeksin!
Şüphesiz ki ülkeye saraydan bakınca her şey çok çok çokomelli...
Ülke olarak ihracatta rekor, aşılamada birinci, eğitimde uzaktan EBA tıklanışında en bisbirinci, yerli otomobil, galoşlu millî traktör, bir devir açıcı Karadeniz doğalgaz müjdelerinde şahane, uzay limanlarda umut verici...
Henüz şaapamadıkları bir kulağımızın arkası kalmış olabilir fakirler.
Devletin şeker fabrikalarını, limanlarını, TEKEL arazilerini, TELEKOM’unu, SEKA’sını, TARİŞ’i sattılar da yine kanmadı bu kanaralara da kocaaa devleti ve varlıklarını bunlara yetiremedik.
Şahıs şahsi mal varlıklarını, ailesinin mal varlıklarını, dünürlerinin, imam hatipten arkadaşlarının mal varlıklarının bir kısmını ülkeye getirse ekonomi uçardı mutlaka ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne vergi vermekten pek hoşlaşmıyorlar.
Öyle bir “devlet adamı” tipi yarattılar ki “vergi kaçınmak için” öyle şaaptık diyor; hem de Kızılay gibi bir yardım derneğine başkan diye buldukları tip:))
Kümese tilkiden bekçi yapsalar en azından karnını doyuracak kadar yerdi fazlasına göz koymazdı bee...
Babayınızın malını mı sattınız, paşa dedenizin miydi fabrikalar, limanlar, ormanlar, nehirler?
İmam hatip lisesi işletme bilgisiyle, kantin subayı ekonomi tecrübesiyle bir ülke yönetilirse Hazinesi’nin başına böyle şeyler gelir aziz milletimiz.
Neymiş? Faiz sebep; enflasyon da neticeymiş; verdiniz yetkiyi; gördünüz etkiyi:))
Bölgemizi nasip olursa ekonomik bir kavşak yapacaklarmış.
Yollarla, havalimanlarıyla, kimsenin geçemediği köprülerle...
Osman Gazi Köprüsü, Avrasya Tüneli, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü hepsi araç geçiş müşteri garantili; şehir hastaneleri hasta müşteri garantili, uçuş yapılmayan havalimanlarında milyonluk yolcu garantili...
Vatandaş yok; müşteri var; eski kamucu devlet yok; yeni saraylı anonim şirket kafası var.
Devlet bakanları da yok; şirket, otel, özel okul, özel hastane sahibi patronlar kulübü var:))
Heriflerde vatandaşa hangi hizmeti nasıl daha verimli götürürüz kafası hiç mi hiç yok!
Devletin hangi işinden, salgın hastalıklardan kime nasıl para kazandırırız, devletin 5’e mal edeceğini devlete 50’ye nasıl iteleriz derdindeler.
Gözleri öyle bir dönmüş çapul, yağma sürüsü ki vatanın ormanlarını, suyunu, yabancı devletlere, yabancı şirketlere peşkeş çekmekten sözde yerli ve millî duygularıyla hiç ar, hicap duymuyorlar.
Doları 2 TL’den alıp 8.5 TL’ye getirdiler, kafalarına göre Merkez Bankası, TÜİK başkanı atayıp istifa ettirdiler.
Hazine’nin döviz rezervlerini sıfırladılar, ihtiyat bütçesini iç ettiler, deprem vergilerinden zerre bırakmadılar, milletten 15 Temmuzda eski iktidar ortakları Fetöcüler tarafından öldürülenler için topladıkları bağışlara da çöreklendiler.
Paralar nerde? Emeklilerde, asgari ücretlilerde, memurlarda, işçilerde, işsizlerde yok?
Dünayanın en çok ihale alan şirketlerinde mi, kimler yedi o kadar parayı?
Yastık altındaki paralara, altınlara da göz diktiler!
Aman kulağımızın arkasını bu tiplerden sakınalım fakirler; ne olur ne olmaz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder