İçimiz Cız Etmedi de Türkücü Bildiğin İbrahim Solcu Devrimci Şahsının Sanatını Hiç Etti Birader!
Bizim için cumhuriyetin kazanımlarını hiç eden, memleketin ormanlarını, madenlerini, fabrikalarını talan eden İbrahim o eyy Erkan Oğur!
Ne bizim için Boğaziçi tıngır mıngır, ne de İbrahim'in sazı bize tıngır tıngır!
Etrafımızda olup biten yoksulluğun, yoksuzluğun, yoksunluğun, yolsuzluğun, liyakatsizliğin, torpilciliğin sözcüsüdür senin saz çalan İbrahim bildiğin!
Hatasız kul olmaz elbet. Solcu da devrimci de vaz geçmemişse kimselere "kul" olmaz normalinde!
Şeyh Bedreddin'den Pir Sultan'dan, Nazım Hikmet'ten beri yok etmek için uğraşırız insanın insana kul olmasını, köle olmasını. O hasret bizimdir. Hâlâ!
Yok edeceğiz elbet insanın insana kulluğunu, köleliğini, eşitsizliğini, haksızlığını, adaletsizliğini, hukuksuzluğunu.
İbrahim şiirinde hiç olacak diye biz, bizim has bahçedeki Güllerin Kokusunu almayacak değiliz!
İsmail Hakkı Demircioğlu abimizin duruşu sol olmaya devam etsin:))
30-35 sene tırnağınla gelmişsin o yere de saraydan İbrahim gelmese ne olurdu ki bulunduğun yere?
Biz fakirlerin penceresinden kar geliyor bize hâlâ, aman annem, canım annem! Saraydan sana ar neden gelmez?
Hitler de resim çiziyordu kendi halince, Kenan Evren de!
Şüphesiz ki ikisi de bizim için ressam Adolf, resim yapan Kenan olmadı, olamaz da birader hiçbir zaman!
Solcu ve devrimci kişiliğin keşke içini cız ettirmeden önce dünyanın hiçbir yerinde hiçbir saray sözcüsünün "türkü yakamacağını, egemenlerin de türkülerinin olamayacağını" hatırlatsaydı.
Âşık Veysel de bizimdir, Neşet Ertaş da Aşık Mahzuni de Aşık Garip de Köroğlu da Karacaoğlan da... Pir Sultan da Kaygusuz Abdal da Davut Sulari de Şekip Şahadoğru da...
Senin ne işin vardı ki o saray sözcüsü İbrahim'in yanında birader?
20 senedir heriflerin memleketin ormanlarını, topraklarını, nehirlerini, fabrikalarını, limanlarını talan ettiklerini; ülkenin sağlık sitemini, eğitim sistemini ne hale koyduklarını görmüyorsun da "Bağlama çalan, halk müziğini seven İbrahim'ini mi?" görüyordun?
Yavuz Bingöl düşkünü, bizim için hiç dert olmadı, şahsına küsmedik de şaşırmadık da solcu olmadığından emindik çünkü.
Mazhar Alanson'dan da hiç beklemezdik, o da devrimci değildi neticede!
Orhan Gencebay, Özdemir Erdoğan, Ceceli de saraya pek yakışmıştı da Erkan Oğur ne diye bir saray sözcüsünün, saray yüzünün şiiri için kendini neden hiç etti birader?
Madem saraydan ödül almadın da bağlama çalan, türkü söyleyen İbrahimgillerin ne yaptıklarından bîhaber misin?
Neşet Ertaş duruşundan hiç mi haberin olmadı?
Karşıdan görünen yayla ne güzel yaylaydı oysa!
Bu milletin elindekiyle avucundakiyle yaptıkları saraylardan görünen, saz çalan İbrahim senin olsun!
Biz de o yayladan Şah'a gideriz!
Kar yağmadı güvendiğimiz dağlara, sam da değmedi sümbül bağlarımıza.
İçimiz cız etmedi, tel koptu tel! Sazımızda sızlayan sırma tel... Koptu, hiç oldu!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder