30 Nisan 2021 Cuma

En Kötü İhtimalli, Yalancı, Dürüst Olmayan, Kandırıkçı Kişi Sistemleri!

En Kötü İhtimalli, Yalancı, Dürüst Olmayan, Kandırıkçı Kişi Sistemleri!

Değerli arkadaşlar bu tip ülkeler ve kişiler hiç dürüst değiller, yalan söylüyorlar, aldatıyorlar yani.

Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, aşı konusunda önümüzdeki 2 ay sıkıntı yaşayacağız dedi; ama zât-ı şahani aşı tedariki konusunda herhangi  bir sıkıntı yaşanmacağını cuma namazını eda ettikten sonra canlı TV  yayını sırasında başka türli zannetti.

İnşallah yani! Nasip olursa! Kısmetse gibi... Galiba yani...

Aşı tedariki konusu noktasında sıkıntı yaşamazuk inşallah!

Şahsın şahsi hükumet sistemi diline alışmamız lazım; reyize sıkıysa maskenizi çıkarmadan soru sorun, akıllı olun, maskenizi indirin!

Biz de en iyi ihtimalle Türkiye’de yaşıyoruz yıllardır, nedir fakirler?

Kesin kararımızı mecburiyetten en iyi ihtimalle en kötüsünden yana verdik!

Bunlar yalancı, dürüst değiller yani!

İnşallah, Sputnik V aşısı da geliyor, gelecek gibi yapıp gelmezse orasını Allah bilir, ama gelecek yani... Nasip kısmet işi bu; parası dolarla ücreti hazine garantili, köprü eseri, duble yol eseri, şehir hastanesi, Zafer Havalimanı eseri değil ki bu aşı işi fakirler? Ucunda ölüm varsa ne gam?

Yani sayın Putin ile görüşülürse çok ciddi miktarda inşallah aşı tedariki şahlanışı da olacak yani!

Yerli ve millî şahsın sistemindeki devlet kişilerine güvenmiyorsak; Rusya’dan gönederilecek müfettişlere de mi güvenmeyeceğiz?

Yani aşı kosunda Rus aşısı Sputnik de yani inşallah söz verdiği gibi olacak!

De ki Çin’den 100 milyon aşı gelecekti ama bunlar Çinli, değerli yalancı olmayan arkadaşlar!

Nasip değilmiş, kısmet olmadı nedir yani; azıcık daha ölmeyelim nedir yani?

Zâtı-ı şahani bir kere de Şii Çiping ile görüşsün bakalım!

Bir çay içmişliği yok ama elini tutmuşluğu vardır illaki!

Putin iel konuşunca da inşallah olacak. Putin ile hem dondurma yemişliği hem de S 35’in tekerleğine vurup, bunlar uçuyor mu polüm yapmışlığımız var!

Bu arada Almanya’dan Biontek aşısı konusunda da verilmiş sözler de var yani, inşallah yani!

Belki Şii Cipingle de çok ciddi miktarda aşının gelmesinde anlaşmış olurlarsa şahsen çok ciddi miktarda aşı gelmiş olacak inşallah!

İnşallah yani yerli ve millî üniversiteler konusunda inşallah eylül  bilemedik ekim gibi yerli ve millî aşılar olacak.

Bu yerli ve millî aşı yerli ve millî traktör, yerli ve millî otomobil, millî uzay gibi olmayacak fakirler!

Ekimde de olmasa inşallah belki yani mutlaka yine yani kasımda!

Kasımda da olmazsa fısımda kesin olacak; yeter ki biz ölmeyelim tamam mı fakirler?

TMM mı? Temizlik, Maske, Mesafe!

En kötü ihtimalde hep burdayız:)

29 Nisan 2021 Perşembe

Tam Desteksiz Kısmî Kapanma, Yarım Şeriat Uygulamaları, Çeyrek Vicdanlı Saray Türkleri, Ömer Hayyam Pirimiz!

Tam Desteksiz Kısmî Kapanma, Yarım Şeriat Uygulamaları, Çeyrek Vicdanlı Saray Türkleri, Ömer Hayyam Pirimiz!

Tam kapanma ama çalışanların %60’ı çalışmaya devam edecek şekilde!

Öyle şahsın saraylarını, maaşını, çocuklarının, damatlarının, dünürlerinin, imam hatipten sınıf arkadaşlarının işlerini, devlet ihaleleri ile ihya olucu müteahhit eserlerini kıskanan Almanya, Fransa, ABD, Yeni Zelanda gibi ülkelerdeki gibi destek, hibe, nakit vermeden!

Saray Türklerindeki şu gözü karanlığa, sistemlerindeki şahaneliğine bak aziz milletimiz.

Sağlık bakanı Fahrettin, “Sözün gücünün olmadığından, ama bizim gücümüzün olduğunun!" fevkalade farkında TMM mı conım benim?)) Ne cici bici bakan...

Kapatılacak esnaflara tam destek, yarım destek, çeyrek destek yok; saray ve şürekası reel ama cibilliyetsiz 3-5 müteaahit sektörü dışındaki reel berbere, reel terziye, reel inşaat işçilerine, reel sokak müzisyenlerine, reel sokak simitçilerine zırnık koklatmıyor.

Çeyrek vicdanlılar, çeyrek vicdan kısmı da tam kapanma müjdesini bildirirken küçük esnafları Allah’a emanet etmeyi ihmal etmemelerinden ötürü.

Çeyrek vicdanlılar ki çiçekçileri Anneler Günü için 8-9 Mayıs günleri açık tutmayı düşünecek kadar naiflikten gram taviz vermiyorlar. 

Çeyrek vicdanlılar ki Diyanet İşleri başı Ali Erbaş Efendileri, fakir ve fukarayı Sünni mezhebinin Allah’ının yoklukla sınadığını iddia ediyor sık sık; kendileri gibi saraylıları, kalifikasyonları gereği hayır hasenat maaşı içinde 3-5 maaş alanları yine saray Müslümanlarının Allah’ı "varlıklarıyla" sınıyormuş.

Hedef kesin sonuç almakmış TMM mı fakirler? Temizlik- Maske- Mesafe...

İşe gitmek zorunda olanlar ölmesinler olur mu?

Desteksiz kapanma yaparlar da oruç neyim tutmayan, cuma bile kılmayan içki içenlere köstek olmazlar mı?

Pandemi ile içki yasağının bilimsel ilgisi yok, yobazların şeriat alakaları var!

Kanunda, yönetmelikte içki yasağının yeri, maddesi, bendi yok; kendilerinin görevlendirdiği yetkisiz Bilim Kurulu'nun tavsiye kararı da yok! Ama SS'e göre Avrupa’daki ülkelerde tam kapanmada içki yaskları varmış yaaa, aziz milletimiz!

Fransa’nın, Almanya’nın, ABD’nin karşılıksız nakit para yardımlarını, fatura, kira, ciro yardımlarını örnek alacaklar değillerdi ya; SS neticesinden kanun mu uyduracaktı?

İlahi ulan saray ve şürekası! Açık açık desenize salgın bahane; şeriat, saltanat sistemi şahane diye!

Kılıçlı Ayasofya açılışınız, eğitimde imam hatip dayatmanız, Kur’an kurslarını kinci yobaz cemaatlere teslim etmeniz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi’nin Kuran Kurslarını sadece Eğitim Bakanlığının vermesi kararına höykürmeniz, kurs öğrencilerinin yaşını 4-5 yaşına kadar düşürmeniz, pislik hocalarınızın yobaz yurtlarında kalan öğrencilere cinsel ve dinsel tacizde bulunmalarına sessiz kalmanız, kutsal kitabınız Kur’an-ı Kerim’i bir ders gibi liselerde okutmanız, İslam Peygamberi Hz. Muhammet’in biyografisini ders yapmanız, hafta sonları içki satılmasını yasaklama girişiminde bulunmanız...

Lakin bu ülke sizin istediğiniz gibi bir saraylar, saltanatlar, yobazlar ülkesi olmayacak cicim!

Çatlasanız da patlasanız da bu ülkenin çoğunluğu iyi kötü  “laik” ve ülke henüz bir “cumhuriyet”...

Ömer Hayyam abimiz ne güzel demiş, işitin saray Türkleri:

“Kendi içmez, içeni kınamaya bayılır
Yüzünden aldatmaca, sahtekârlık yayılır
Şarap içmiyor diye, kasılıp gezer ama;
Yedikleri yanında şarap meze sayılır!”

“Adil davranmadıktan sonra
Hacı, hoca olmuşsun kaç para?
Hırka, tesbih, post, seccade güzel ama;
Tanrı kanar mı bunlara?”

“Derler: Aşık ve sarhoş cehennemlik olacak!
Bu söz ki gönüllere sanma korku salacak.
Giderse cehenneme tüm aşık ve sarhoşlar;
Küçük yapın cenneti, yarın bomboş kalacak!”

“kim demiş haram nedir bilmez hayyam
ben helali haramı karıştırmam
seninle içilen şarap helaldir
sensiz içtiğimiz su bile haram”

“Tanrı, cennette şarap içeceksin der
Aynı Tanrı şarabı nasıl haram eder
Hamza bir arabın devesini öldürmüş
Şarabı yalnız ona haram etmiş Peygamber”

“cennette huriler varmış kara gözlü
içkininde ordaymış en güzeli
desene çoktan cennetlik olmuşuz
bak biryanda şarap biryanda sevgili...”

“Kırdın, döktün testimi; şimdi boş, Tanrım!
Sanma böyle mutluyum, sanma hoş, Tanrım!
Hep toprağa içirdin, gül gibi şarabımı;
Doğruyu söyle şimdi, kim sarhoş, Tanrım?”

“Sünneti, farzı fazla kafana takma,
Ekmeğinden yoksula verdin bir lokma.
Dostu ve gönlü hoş tut, kötülüğü kov;
Şarap ver; cennetliksin mutlaka, korkma!”

28 Nisan 2021 Çarşamba

Desteksiz Kapanma, Köstekli Alkol Yasağı!

Desteksiz Kapanma, Köstekli Alkol Yasağı!

Pek ihtişamlı göründüklerini sandıkları saraylarından akıl vermek, şahlanıyoruz, uçuyoruz, eser üzerine eser açıyoruz demek çok koleeyyy!

Desteksiz Kapanma Köstekli Alkol Yasağı açıklaması yapmaları çok raatt, çok koleyyy fakirler!

Aziz ülkemizde şahsın, şahsım öyle istiyor sistemi ülkesinde, herkes için bir şeyler var, ama merkez bankasının 128 milyar doları gibi yok yok fakirler!

Hani 128 milyar doları reel sektörü desteklemek için kullanmışlar ya:)))

Reel simitçi, reel kuaför, reel berber, reel çiçekçi, reel çaycı, reel ayakkabıcı, reel terzi, reel nalbur, reel pazarcı varsın desteksiz kapansın!

İçkiler de yasaklandı şu ramazan günlerinde yobazlara müjdeler, alkoliklere ohh ohh olsun!

Aziz milletimizin reel asgari ücretlileri, işçileri ve cefakar esnafları, desteksiz, hibesiz, şahlanışlı saray Sünnîsi Türklerin Allah'ına emanet olsun!

İşçilerin, işsizlerin, emeklilerin evlerinde tencereleri kaynamasa da mutfaklarına et, süt, meyve girmese de eser niyetine duble yollara, milletin saraylarına, şehir hastanelerine bakarak milletçe şahlanmalarını kutlasın!

Oruç tutmayanları, cumaya gitmeyenleri üzmek için, yobazlarına şunu da yabdık, şeriata biraz daha yaklaştık demek için neticelerinden kanunsuz, yönetmeliksiz alkol yasağı ilan etmek çok şaaane oldu fakirler!

Hem yobazları da mutlu olur, bitleri kanlanır, yobazlıkları canlanır, nursuz yüzleri nurlanır, saraya bakmayanları saraya meyl eder.

Bu son dönem aşırı kalifikasyonlu bu ne idüğü belirsiz, yüksüz, kanunsuz sistemlerinin sarayları var düzine düzine, kalifikasyonlu hısım akrabalara çifter çifter maaşları var; hayır hasenat maaşları da içinde, işini tam kapanmada kaybedenlere, iş yerlerini kapatacaklara maalesef “destek mestekçikleri" bile yok!

Köstek çok, gelir yok ama tam kapananlara kira, vergi, faturalarda indirim yok oğlu yok.

Kahvehaneler, berberler, tekel bayileri, çay ocakaları, sokak müzisyenleri, tiyatrocular, garsonlar için bugüne kadar  vergi affı, kira desteği, elektrik, doğalgaz, su faturası yardımı, hibeler duymadık şahsın sistemini kıskanan Japonya, Fransa, ABD, Almanya ülkeleri gibi...

Almanya’da, İngiltere’de, Japonya’da kapatılan lokantalara, berberlere DESTEKLİ ve KÖSTEKSİZ aylık ciro bedelleri verildi, hibe şeklinde!

Saray ve şürekasının ekmek bulamıyorlarsa pasta yiyin esnaflar diyecek halleri yoğudu fakirler, o kadar zalim değiller! Saraylarına dağılıp esnafları Allah'a emanet edecek kadar Müslümanlar neticede!

Lebaleb kongreler dönemlerini bitirdikten sonra aziz milletimiz için lebaleb yoğun bakım ünitelerini boşuna nasip etmediler.

Günlük ölüm sayısı saray Türkleri icadı bulaşıcı hastalık ölümleri hariç 350-400 bandında.

Tam kapanma dedikleri şeye sadece 16.4 milyon işçi dahil değil! 16.4 milyon işçi...

Covid-19 döneminde (2020) nakit harcama ve gelir desteklerinin GSYH içindeki payının en fazla olduğu ülke % 19,1 ile Yeni Zelanda, %16,7 ile ABD, %16,2 ile İngiltere ve % 16,1 ile Avustralya, Covid-19 döneminde hükümetlerce yapılan nakit harcama ve gelir desteklerinin GSYH içindeki payının en az olduğu üç ülke ise Meksika, Türkiye ve Arnavutluk.

Allah'ınız ıslah etsin ulan saray ve şürekası! Edep ya hu edep!  

27 Nisan 2021 Salı

Tertemiz Ak Ticaret, Dezenfaktanlı Cillop Gibi Ticaret Bakanlığı Sistemi! Ohhh! Ülke Ne Temiz? Ohh! Ohh!

Tertemiz Ak Ticaret, Dezenfaktanlı Cillop Gibi Ticaret Bakanlığı Sistemi!

Hey yavrum hey! Bir ülke, bir bakanlık nasıl temizlenecek, bakanlar nasıl şahlanacak, nasıl ihya olacak bu mahalefet hiçbir şeyden anlamıyor.

Ruhsar Pekcan Hanım’ın tertemiz, hiphijyen ihya olma sistemine laf ediyorlar.

Zât-ı şahani “Türkiye’nin Koranavirüs ile Başarılı Müğcadelesi” kitabı şeklindeki eserinde neyler diyor, biz fakirlerin ölmemesi için geliştirdiği T-M-M formülasyonu bizler neden anlamıyoruz?

Temizlik, Maske, Mesafe... Ticaret-Dezenfektan-İhale... Ohh, ohh sistem çok şahane...

Dezanfektan olmazsa temizlik nasıl yapılacaktı?

Litresinin piyasadaki gerçek değeri  14.35 TL olan dezanfektanı 35 TL ile kendi bakanlığına, kendi kocasının Nanoksia adlı şirketinden almasa bu ülkenin insanları nasıl şahlanacak, bakanlık nasıl temizlenecek, Ruhsar Pekcan Hanımefendinin aile birliği nasıl korunacak?

Muhalefet bunu bilmiyor tabiyy! Muhalefet zât-ı şahaninin geçen sene salgını fırsata çevirmeliyiz, Çin Covid 19 ile mücadelesinde başarısız olacak; şahsımın şahsım sistemi ülkesi de Çin’den kaçan üretim üssünün yeni merkezi olacak:))

Şahsın bu direktifini duyan Ruhsar hanımefendi ve eşi bu direktifi kendi bakanlığı için de fırsata çevirmesin mi?

THY’ye 14.35 kuruştan; şahsının bakanlığına 35 TL’den...  İki satış da kârlı neticede...

Usulune uygun, yasalara saygılı bir şekilde:))

Millî eğitim bakanı özel okullar sahibi olsun ki, dershanede, yayıncılıkta, bilişim sektöründe eğitim için dönen paradan puldan haberi olsun. Vestel marka akıllı tahtalarla ekonomisini şahlandıranlardan, EBA alt yapısı için ilgili şirkete öğrenci başına ödenen paradan puldan, ihya olanları korusun kollasın.

Turizm bakanı, oteller sahibi olsun ki, yerli ve yabancı turistler nasıl yolunur, paraları nasıl alınır haberdar olsun; otelleri için leb-i derya orman arazilerine otel nasıl komdurulur, vergi indirimi nasıl olur görsünler.

Sağlık bakanı tontişin hastaneleri olsun ki, hasta müşterilerin yatak parası nasıl şahlanır, ilaç, film, test faturası nasıl katlanır, şehir hastanelerinin garantili MR parası, ambulans helikopterin garantili havada kalma süresi gibi konulara hakim olsun!

Atatürk Havalimanı’nın milyonluk pisti kırılarak “turist hastanesinin” müşterileri ülkelerinden uçakla gelip otel konforundaki hastaneye inip dövizlerini bırakarak nasıl giderler bir deneyimleri olsun!

Aşılar, maskeler  nasıl fırsata çevirilir bilmeliler, başkasından parayla alınınan aşılar, ülkenin daha risk grubundaki vatandaşları aşıklanmadan başka ülkelere aşı nasıl bağışlanır bunlar unutulmasın.

Zât-ı şahani, bakanlarını seçerken hepsinin alanlarında bir şirket sahibi olmasına, Şahsın Tipi Hükumet Sistemini de anonim şirket kafasıyla yönetebilme kalifikasyonlarına dikkat ederek o makamlara böyle ak kişileri atadı.

Ruhsar Pekcan Hanımefendi gibi mümtaz, temizliğe, dezenfektana dikkat eden, halis niyetli ticaret erbebı kişiler, “Ak Partisini”  boşuna tercih etmediler ya?

Kürşat Ayvatoğlu, Mehmet Aydın, Reza Zarrab, Faruk Fatih Özer gibi beyler bu kabineye nasıl giremedi insan hayret ediyor. Egemen Bağış’tan neleri eksikti ki?

Ruhsar Pekcan hanımefendi acaba bizi hangi ülkede büyükelçi olarak temsil edecek?

26 Nisan 2021 Pazartesi

Aklı Başında Devlet ve Devlet Adamlarına Şahsî Ültimatom Veriyom! De Haydi Ulan Devletlu! Şahsını Devlet ve Türk Milleti Sanan Saray Deynekinin Yazıyla İlgisi Yoktur.

Aklı Başında Devlet ve Devlet Adamlarına Şahsî Ültimatom Veriyom! De Haydi Ulan Devletlu! Şahsını Devlet ve Türk Milleti Sanan Saray Deynekinin Yazıyla İlgisi Yoktur. 
Yüce Türk milletine! Emekli amiral değilim, emekli öğretmen de olamadım henüz, o kutlu günüm gelsin sayın abim ünlü tarih öğretmeni Hüdaver Bilgiç gibi bir gün bile beklemeyeceğim. Yeter ettiniz bee! 
Darbe yapmayı hiç doğru bulmuyorum, darbecileri de sevmiyorum.
Ayrıca demokrasi dedikleri şeyin de doğru olduğu fikrine katılmıyorum, zira Sokrates 220'ye karşı 240 oyla "demokratik" olarak, demokratik baldıran zehiri ile öldürülmüştü. 
Çoğunluk yoz, çoğunluk bilgisiz bırakılmış bin yıldır, çoğunluğa zorla da versen bilgiyi doğruyu, gerçeği almıyor. (bknz, yurdum hatta, SSCB halkları)
İşbu ültimatomu son yıllarca şahit olduğumuz devlet adamı olamayacak şahıslara, devlet kurumu denilen yapılardan beklenmeyen davranışı gösteren kurumlar üzere kaleme almışımdır! 
Yetti gari, nerede bu devlet, hani bu devlet adamları arkadaşım?
Pudra şekeri çektiğini söyleyen yeteneksiz kokaincinin, bir mezarlığı basıp insanların üzüntüsünü yaşamasına fırsat vermeyen kiralık it kopuk sürüsü elebaşının, hapishane kaçkını mafya babalarının, Irak Şam İslam Devleti terör örgütü IŞİD'le ortak cinayetler işleyen katillerin, namussuz bitcoin kalpazanlarıyla fotoğrafları varsa "devlet adamı" gibi gezinen heriflerin hem de boy boy...
Devlet bakanı olacak herifler gömlek kutusu dolu dolarla rüşvet yediğini itiraf edip halt etmiş gibi elçi yapılıyorsa, adalet dağıtacak yargıçlar bir siyasi parti başının evinde seçim öncesi çay biçiyorsa, ülkenin varı yoğu merkez bankası güpegündüz boşaltılıyorsa o yapının çivisi çıkmıştır devletlu! 
Haydi Çin İmparatorluklarından, Mısır'dan, Roma'dan, Antik Yunan devletlerinden örnek almıyorsunuz; yerli ve milli Göktürk Devleti, Uygur Devlet'i, Selçuklu, Osmanlı, Türkiye devletleri nasıl kurulmuş, nasıl yıkılmış, işbu devletler ne şekil kurumlar kurmuşlar, nasıl devlet adamları yetiştirmişler, neleri yapmış ya da yapmamışlar da yıkılmışlar diye hiç mi bir şey kalmadı onlardan geriye arkadaşım? 
Devlet adamları dediğiniz bir kere liyakatli kişilere verilmeli der hepsi, imparatorun, sultanın yeteneksiz damadı, oğlu, kızı, hanımı, dünürü bir makama hiçbir ölçü aranmadan tevdi edilirse o devlet kurumları ve devlet yapısı çönt olur çönt! 
2500 sene önce diyor ki Platon, Devlet, Altıncı Kitap, 501a:
"Devleti ve insan huylarını, üstüne resim yapılacak bir bez gibi ele alacaklar, önce bu bezi temizleyecekler; bu da kolay bir iş değildir. Bugünkü kanun koyuculara benzemeyerek, filozoflar ister bir tek insanı, ister bütün bir devleti ele aldıkları zaman, kanunları çizmeden önce insanın da devletin de temiz olmasını isterler, temiz değise, kendileri temizlerler."
Platon, Devlet, Altıncı Kitap, 444b,
"...Eğrilikte biri ötekinin işine karışacak, onlara karşı koyacak. Kumandayı kendi eline almak isteyecek. Ona düşenin yönetmek değil, yönetilmek olduğunu hesaba katmayacak. Bizce eğrilik, ölçüsüzlük, korkaklık, bilgisizlik, bir kelimeyle bütün kötülükler işte bu bölümlerin düzensizliği, kargaşalığıdır."
Platon, Devlet, Yedinci Kitap 521a,
" Başa geçecekler, baş olmaktan daha üstün bir değere yükselmişler mi? Yükselmişlerse, bil ki, o devlet iyi yönetilen bir devlettir. Çünkü böyle bir devletin başındakiler gerçekten zengin değil akıl ve erdem zengini. İnsanları mutluluğa ulaştıracak da zenginliğin bu türlüsüdür. Kendi yararlarına düşkün, açgözlü kimseler başa geçer ve başta olmayı keselerini doldurmak için bir yol sayarlarsa, orada artık iyi bir düzen arama..."
2500 sene sonraki bu devlet, nasıl devlet; bunlar nasıl devlet kurumları bu herifler nasıl devlet adamları?
Balığın baştan kokması gibi, devletler de kurumları da baştan kokar illaki! 
Devletler, yalan söylemezler; devletler, hak yemezler; devletler, doğru şeyler yaparlar; devletler, çıkardıkları kanunlara önce kendileri uyarlar; devletler, birtakım babayiyesice kanara tipler ihya olsun diye iş yaptırmazlar, vatandaşlarının hayatlarını kolaylaştırmak için iş yaparlar, vergi toplarlar. 
Heyhat ki bu ülke toplumunun "vatandaş" olamayan tebası, daha cumhuriyetin kadrini kıymetini bilmemiş ki; hakça, eşitçe, insanca bir ekonomik, toplumsal yönetim biçimi olan sosyalizme, komünizme meyl edecekler. 
Yüce Türk milletinin aklı başında devleti ve devlet adamlarına ültimatom veriyorum, arz ederim:
Bir kere aşağı yukarı 2500 sene önce Platon'un Devleti'nden beri devlet denilen oluşumun, ideal devlet adamlarının nasıl olması gerektiği yazılmış çizilmiş gardaşım! 
Hırsıza, arsıza, rüşvetçiye, torpilciye, yağmacıya, yalancıya, çalancıya ihyacı açgözlülere hak etmedikleri makamı verip "Du bakali'nolcek, ne yapce'kler bakem de devleti şahlandıracaklar?" derseee... 
Ara ki bulasın hani ula devlet? 
İkra ula ikra Platon'daki kadar kalsa bari Devlet! 

25 Nisan 2021 Pazar

24 Nisanlarda ABD Ermeni Halklarına da Müjde Veremez, Kürtler Gibi Ermeniler de Türkler de Kızılderililer de Umrunda Değildir!

24 Nisanlarda ABD Ermeni Halklarına da Müjde Veremez, Kürtler Gibi Ermeniler de Türkler de Kızılderililer de Umrunda Değildir!

Şahsın ülkesi Ruslara S-400'ler için milyar dolar ödeyip kuramasa da, Möntrö Sözleşmesinin daha iyi teklifi olursa değerlendiririzi tam şaapmasa da şahsın rejiminin burnunu sürterek, ülkesindeki paralı Ermenileri de memnun ederek "soykırım" kelimesini kendi ülkesinin çıkarları için yine kullandı.

Joe Biden, Allah'tan selefi terbiyesiz Trump gibi âlemlerimizin reyizine küfürlü kelime kullanmadı:))

Hey yavrum hey! Biden'in makamı başkanlık, şahsın ülkesinin aynı kırattaki makamı bir şey demedi ama Biden'in kıratında olmayan makamlar ve havuz medyaları ne manşet döşediler ne manşet döşediler! Tabi HDP'yi de unutmadan! 

"Bir kere sözcükler tarihi değiştirmez." He heee hey! Şu tarihi şuura bak, asıl siz kendi tarihinize bakın bee!

106 sene önceki 1. Dünya Savaşı'nda dünyanın pek çok toplumu zulme uğradı.

Şüphesiz ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Osmanlının borçlarını, savaş tazminatlarını devralıp ödediyse Tehcir Yasası'nda haksızlık yaptığı, ölen, öldürülen Ermeni vatandaşlarından özür dilemelidir. Bu konu Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Ermenistan Devleti arasında konuşulabilir.

Asıl Hırant Dink'in ailesinden, arkadaşlarından binlerce kez özür dilemeli; cinayete ortaklık edenlerin hepsinden hesap sormalı, katil Ogün Samast'ın eline Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bayrağını verip fotoğraf çektiren devlet adamı olacak heriflerden, cinayetin işleneceğini bilip engellemeyen, haber vermeyen tüm polis müdürü, emniyet müdürü, istihbarat subayı, astsubayı herkesten hesabını sormalıdır.

Ama öncelikle TBMM'de vekil olan Garo Paylan'a bir kulak verilmelidir.

Elbette 106 sene önceki savaşta bir sürü kötülük yapıldı.

Zira ulusal kurtuluş savaşları yapılıyordu; Sırbistan'da, Arnavutluk'ta, Arabistan'da, Mısır'da, Suriye'de, Yunanistan'da, Bulgaristan'da...

Dönemin İngilizleri, Rusları, Ermeni çetelerine silah verip Müslümanların, Türklerin, Kürtlerin köylerine baskınlar düzenletti; Ermeniler, Ruslarla işbirliği yapıp Erzurum, Kars, Ardahan'a kadar onlarla geldiler, köyler bastılar; Kürtler de Türkler de Ermeni köylerini basıp cinayetler işledi, mallarına mülklerini el konuldu. Ermeni katil Osmanlının en güçlü paşalarından Talat Paşa'yı suikastle öldürdüler. Halklar arasına düşmanlık böyle böyle ekilir.

Teee 106 sene bile dünyanın en sömürgeci, en istilacı, en suçlu ülkesi bile tepe tepe kullanır.

Her savaş kötüdür, mantıksızdır; pislik emperyalistlere, silah tüccarlarına, beton vurguncularına ve burda kazanacaklarını umdukları zaferlerle ilgili şuursuz plan yapan gözünü hırs, cüzdanını para bürümüş kirli politikacılar yüzünden çıkar!

Bakınız Suriye Savaşı, Yemen Savaşı, Irak Savaşı; bakınız Akdeniz'de boğulan, dünyanın her yanına dağılan mülteciler...

Dünyanın tüm savaşlarında en çok en masumlar zulüm görür, yerinden yurdundan ölür.

Ermeni halkından "soykırım" dedikleri ama "hukuk litatatüründeki tanıma denk gelmeyen savaştaki kötülükler için, zulümler için, katliamlar için özür dilemeli...

Zira bakınız, izleyiniz Karagöz, Ortaoyunu karakterlerinin kapitalizmin bozamadığı kardeşliğine, komşuluğuna, dostluklarına...

Faşizme, faşistlere inat; kardeşimizdir Hırant!

24 Nisan 2021 Cumartesi

Ülkemizin En Uzun 111 Metre Direğinde 23 Nisan'da Dalgalanan 1000 Metrekarelik ŞanlıTürk Bayrağımız, Kanla Kazanılmış, Vatan Topraklarını İhya Olacak Arsa, Arazi Olarak Gören Tuhaf Devlet Şahsı!

Ülkemizin En Uzun 111 Metre Direğinde 23 Nisan'da Dalgalanan 1000 Metrekarelik Şanlı Türk Bayrağımız, Kanla Kazanılmış Vatan Topraklarını, İhya Olacak Arsa, Arazi Olarak Gören Tuhaf Devlet Şahsı!

Şüphesiz ki bu vatan, butona basarak, 111 metrelik betondan bayrak direği eserleri dikerek, 1000 odalı saraylar yaparak, devletin hazinesini sıfırlamak pahasına 3-5 cibilliyetsiz müteahhite ihale vererek, milletin yokluk günlerinde dişiyle tırnağıyla kurduğu fabrikalarını yağmalatarak, orman arazisindeki madenleri Kanadalılara, İspanyollara, fabrikaları Katarlılara peşkeş çekerek, suyunu, nehirlerin satarak, kentlerini betona gömerek ulusal egemenliğini kazanmadı.

Saray Türkleri, şahsım ülkesinin rejimine geçmeden önce millî bayramlarda grip, nezle, soğuk algınlığı gibi hastalıklara yakalanıp törenlere katılmazdı.

Şimdi şahsına has devletin en tepesindeki ve Ak Partisi genel başkanı en devlet yetkili görevlisi sayın Bay Recep Tayyip Erdoğan, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı ülkenin en uzun direği eserinin dibinde ve akşam iftar sofrasında oruç tutturdukları çocuklarla kutladı:)) 

Allah'ları kabul etsin! Çocuklar da izin buyururlarsa çocuk olsun inşallah!

Acar Aile ve Sosyal Hizmetler bakanı olacak bayan hanım Derya Yanık, koltuğuna oturmadan, 23 Nisan'da hem de çocuk yaştaki koruma altındaki çocuğa ramazan münasebetiyle çikolata ikram edemeyeceğini 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın canlı yayında altını çize çize belirtti.

Varalım biz de oruç tutmayan şahsımızın yetişkin hallerine yanalım da çocukların melaline aşinâ olmayan ve devletin çikolatasını çocuktan esirgeyen devlet yetkililerine alışık olmayacağımızı belirtelim.

Reza Zarrab Beyefendi dedikleri dünyanın en büyük üçkağıtçısını da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin devlet bakanlarına, valilerine önden verdiği rüşvet sonrasında devletin televizyonu TRT 2'de bayrağımızı arkasında fon olarak dalgalandırmıştı bu tipler.

Şahsın ülkesinin bir tarihinde, kısa bir süreliğine de olsa paralel ortaklıkları bitmek üzereyken, hırsızlar, rüşvetçiler hapse atılabilmişti:))) 

Sonrasında çifter devlet bakanlarının elceğizleriyle yılın en büyük, en erdemli iş ihracatçısı ödülünü vermeyi ihmal etmediler:))

Şimdi nerede ne kadar dolandırıcı, kokainci, komisyoncu, mezarlık basan kiralık serseri, Suriye'de katliam yapan katil varsa devletin özellikle keltoş bakanlarının makamında boy boy fotoğrafları çıkıyor.

Reza Zarrab Beyefendi, kısa bir süreliğine hapse atılıp çıkınca TRT 2'de arkasına Türk bayrağını alıp kocaaa Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin cari açığını tek başına kapattığını böbürlene böbürlene anlatmış, bir süreliğine el konulan resmi devlet bakanlarına dağıttığı rüşvetlerini, ayakkabı kutularında, insanı hediyeleşmecili gömlek kutularında istiflediği dolarlarını saray Türkleri tipi helal Sünnî Müslüman faiziyle geri almıştı.

Saray ve şürekası Güney Kore'den aldıkları Deep Sea Metro 1, Deep Sea Metro 2 sondaj gemilerini milyon dolarla alıp, gemilerin üzerine iki varil kırmızı yağlı boya, 4 varil beyaz yağlı boya ile Türk bayrağı çizip adlarını Fatih, Yavuz yapınca kendilerini aşırı yerli ve millî hissetmişlerdi şüphesiz.

Milyon dolarlık gemilerle henüz 2 varillik petrol, doğalgaz rezervi bulamasalar da gemiciklerin bayrak boyalı kısımları her hafta havuz medyalarının manşetlerini süsledi, süslüyor.

Saray ve şürekası sanıyor ki bir vatan böyle yerli ve millî olur, her fabrikayı, limanı sat, dolarla devlet ihalesi ver, dolarla devleti borçlandır, bir bayrak resmi çiz, bir beton bayrak direği eseri dik al sana bağımsız, ulusal egemen vatan...

Şüphesiz ki "Vatanın bağrına düşman dayayınca hançerini/ Yok muydu kurtaracak bahtı kara maderini"

Saray ve şürekası kurtarmadı şüphesiz vatanı ve kara bahtlı maderini; o gün kim, kimler kurtarmışsa, kimler düşmanla işbirliği yapmışsa saflar aynı saflar olacak şüphesiz!

Vatan arazi, arsa, beton, borsa, parsa kasa değildir dünyanın hiçbir yerinde!

Çocuklarla da kan, kanla sulanan arsa, arazi diye konuşulmaz!

23 Nisan 2021 Cuma

Saray ve Şürekası “Âsım Nesli” Beklerken Asrın Dolandırıcı Nesli “Thodex Neslini” Şahlandırmış!

Saray ve Şürekası “Âsım Nesli” Beklerken Asrın Dolandırıcı Nesli “Thodex Neslini” Şahlandırmış!

Gerçi 2 milyar dolarlık bir vurgunmuş söz konusu, nedir yani?

Saray Türklerinin devri iktidarlarının kalifikasyonlu gençlerinden Mehmet Aydın Beyefendi, büyüklerinden aldığı feyzle Çiftlik Bank’ı kurup, binlerce kişinin parasını tokatlayıp, halis niyetiyle, lise terk kalifikasyonuyla Paraguay’a hicret etmişti.

Aziz ülkemizde artık normal diploma sahibi, aklı başında mezunlar kalifikasyonlu sayılmıyor.

Daha 15 gün önce Ak Partisi Genel Merkez büro elemanlarından Kürşat Ayvatoğlu Beyler, Porshe arabalarda kokain partileri düzenleyip, lüks otellerde revü kızlarıyla halis niyetleriyle 3000 TL’lik maaşıyla ne destanlar, ne destanlar yazmıştı.

İşbu güzide nesil birdenbire türemedi fakirler; şahsın rejimi için itinayla beslendi, semirtildi, pohpohlandı.

İhya olmayı halt sanan bir grup yiyici çete, ülkenin madenlerini, ormanlarını, tarım arazilerini, limanlarını, fabrikalarını bin bir dümenle elden çıkarıp talan ederse, bu tiplerin bekledikleri nesil de en fazla böyle oluyor işte. Ne idüğü, yetkisi belirsiz sadece bıbıcığının oğluşu olma kalifikasyonuna haiz bir tipe, üniversiteye atanan rektör olacak tip binlerce teşekkür ediyor:)))

Saray Türkleri, Âsım nesli beklerken meğer kokainci, dijital para dolandırıcısı, ihale komisyoncusu, dolar ve hezine garantili löp ihale alıcısı godoş bir nesli türetmişler:))

Bu halis niyetli, sağcı, dinci, kinci, kutulu dava kişileri ne yiğitler, ne halis niyetli kahramanlar yetiştirmişti: Jet Fadıl Beyler, Selçuk Parsadan Beyefendi, Banker Kastelliler, Deniz Feneri yiğitleri, İhlas vurguncuları, Erbakan Hocalarının kayıp trilyoncuları, akbil yolsuzluğunun babayiğitleri...

Ayakkabı kutularında, insani hediyeleşmeli gömlek kutuları içinde rüşvet yiyen resmi devlet bakanları, Reza Zarrab Bey’in evindeki piyanoyu isteyen devlet bakanı olacak herifler, rüşvet verenin önüne kendini siper eden devlet valisi, parayı elden aldım diye kağıt sallayan devlet adamı olacak herifler...

Oğullarını, damatlarını, kızlarını villalarındaki paraları sıfırlamakla görevlendiren tuhaf şahıslar...

Mini vurguncularını ticaret bakanı, Prag büyükelçisi, İskilip İmam Hatip yardım parası istifçisi banka müdürü yapıyorlar.

Saray ve şürekası dört gözle Âsım’ın neslini beklerken yeni nesil dijital para dolandırıcılardan Thodex kurucusu Faruk Fatih Özer Beyefendiler gibi, asrın gereklerine uyum sağlamış, son derece kalifikasyonlu yeni nesil bir genci bakanlarının makam odalarında aynı fotoğraf karesinde buluyorlar.

Hele hele iktidarın yolsuzluklarının paçasından aktığınıi tipin birinin foyasının ortaya çıktığını, boyasının döküldüğünü iddia eden karşıdan keltoş, yandan sırma saçlı SS’in, şahsın rejimindeki pudra şekerci müptelası dolandırıcılarıyla, Faruk Fatih Özer gibi Beyefendilerle aynı karedeki fotoğrafları en fazla dolandırıcılık yapmak için çektirmiş olabilirmiş, hiç tanımıyormuş:))

Yazılımcı gençlerle tanışmakasyonlu bir görüşmede eklemlenmekasyon şeklinde aynı fotoğraf karesinde ama tanışmamakasyon şeklinde kamuoyuna saygıyla duyuru olayları varmış sadece; tıpkı Kürşat Ayvatoğu beylerde olduğu gibi...

Kocaa Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Merkez Bankası, yürütme organının başı olacak şahıs dahil bankanın rezervinde bulunan 128 milyar doları ne yaptığını açıklayamıyor.

Para kasada, para el değiştirdi, para millette, para milletin yastık altında, para yabancı yatırımcıya verildi, para altın oldu, para nerede diyen teröristtir, 5. kolcudur:)))

Şahsın rejimi, sadece ABD’li Lockheed Martin Şirketi’ne peşin peşin 2.5 milyar dolar vermiş, Lockheed Martin de bunlara uçakları ve paraları vermeden ortaklıktan atmıştı.

Bu tipler yine Rusya’dan 2.5 milyar dolara aldıkları S-400’leri milyar dolara alıp kuramamışlardı, kim, nasıl hesap etmiş, çarşıdan iki demet maydanoz, yarım kilo limon alırken bile hesap yapılır bu tiplerde ne hesap ne kitap?

Bu saçma sapan anlaşmayı kim yapmış, hangi akılla yapmış, bu milletin parasını kim böyle çarçur etmiş diyen yok!

Âsım nesliymiş, kutlu davaymış, kefeni giymişlermiş:)))

Al sana godoş Thodex nesli, pudra şekeri çekici godoş büro elemanı nesli, godoş çiftlik bank nesli...

22 Nisan 2021 Perşembe

Şahsın Rejiminde Suç Teşkil Edici, Mantıksız 128 Milyar Dolar Nerede Sorusu!

Şahsın Rejiminde Suç Teşkil Edici, Yaygaracı ve Mantıksız 128 Milyar Dolar Nerede Sorusu!

Hey yavrum hey fakirler! 128 milyar nerede sorusu zât-ı şahaniye pek mantıksız, saçma geliyormuş.

Kurcuklamanın anlamı yok! Atı alan Üsküdar’ı geçti rejimindeyiz artık.

128 milyar doları alan Üsküdar'ı da geçer, Avrupa'da da fink atar, ABD'de tur bindirir, afedersin teee Mars'a bile gider. 128 milyar dolar bu boru değil! Burdan Ay'a dört şeritli über duble yol olur!

Şahsın sisteminde yerli, millî ve milliyetçi belediye reisi tipi at hırsızları bile var. 

Mantıklı 100 adet at nerede sorusu bile suç teşkil edebilir mi Beyefendi?

Mantıklı bir şekilde 100 at kaybolmuşmuş! 100 at ulan at! At kafası!

Sanırsın atlar Yedilere, Kırklara karışmış birden görünmez olmuş.

Kaybolan kedi değil, fare değil, sinek değil, kelebek değil, kuş değil; at, at, 100 at!

Sistemin şahaneliğine bakalım fakirler! 128 milyar dolar nerede, hık mık!

Depreme hazırlık için milletten topladığınız paraları nerede, Beşiktaş saldırısında toplanan bağış paraları nerede, ihtiyat bütçesi nerede, 15 Temmuzda bu milletin verdiği bağışlar nerede, Covid 19 için toplanan paralar nerede, mantıksız 128 milyar dolar nerede?

Devletin parasına devlet çıkmıyor mu birader? Sarayına bağladığın ne söylediği belli olmayan ihtiyar tip de devlet gibi devlet değil ki mantıklı mantıklı ona soralım.

Mantıklı mantıklı 128 milyar dolar şurada demek neden mümkün değil birader?

Önce milletin evinde dediniz, yastıklarımızın altında altın şeklinde duruyor dediniz.

Sonra sakallı Mahir dedi ki, o paralar, Covid 19 ile mücadele için kullanılmışmış.

Sonra dediniz ki 128 milyar dolar yer değiştirmiş, buhar olmamış.

Vatandaşımız arasına dolaşıma çıkmışmış:))) Turşusunu kurmamışlar, burası çokomelli!

Belki de 128 milyar dolar değilmiş, 4 kalemde saray Türkleri hesabıyla 164 milyar dolar!

Şimdi de diyormuşuz ki devletin bu parasının nerede olduğunu sormak suçmuş:))))

Merkez Bankası’nın 30 milyar dolar cari açığını kapatmak için kullanılmışmış!

Mantık budur bravo saray Türkleri, hangi merkez başkanı döneminde olmuş, niye söylemiyor merkez başkanları, hani mantıklı belgesi?

31 milyar doları yabancı sermayenin çıkışı için kullanılmış:)))

Bunun neresi mantıklı birader? Ülkeye gelen yabancı sermaye parasını Merkez Bankası’na mı yatırmıştı da giderken geri istediler? Hadi öyle oldu diyelim mantıklı mantıklı çıkarın belgelerini koyun şak diye eyyy CeHa Peee diye böğüreceğinize, ilçe ilçe pankart kovalayacağınıza.

50 milyar da reel sektörün döviz borcunu azaltmak için reel sektöre vermişler:)))

Şu mantığa bak aziz milletimiz, şu suç teşkil etmeyen zırvaya bak! Reel sektör kimler birader? Hangi reel sektör kişileri Merkez Bankası’ndan dolar alabiliyor?

Reel bakkal Hayri abi, reel inşaat işçisi Hakkı Dayı, reel kasiyer Elif, reel hemşire Esra, reel kasap Cenap, reel market Dursun, reel kahveci Ali, reel lokantacı Hüsmen, reel memur İsa Bey,  reel kurye Oktay?

54 milyar dolar da yurttaşın talep ettiği döviz ve altın için kullanılmış:)))

Varsa bir Allah'ınız ıslah etsin saray ve şürekası!

Keser döner sap döner gün gelir hesap döner elbet!

21 Nisan 2021 Çarşamba

Adnan Menderes’i Zât-ı Şahaninin Şahlanış Sisteminine Darbe Girişimi Yapmak İçin İdam Etmiş Olabilirler mi?

Adnan Menderes’i Zât-ı Şahaninin Şahlanış Sisteminine Darbe Girişimi Yapmak İçin İdam Etmiş Olabilirler mi?

Saray, şürekası ve kütlesi “büyük resmi” görme uzmanı malum:))

Az daha büyük düşünün bre saray Türkleri!

104 amiral de buram buram darbe kokusu salmak için emekli olmalarını beklediler illaki!

Bu emekliliğini bekleme uyanıklığı elbet saray ve şürakasının gözünden kaçmadı!

Akıbetin ne olacağını, ne olabileceğini elbet Allah’ınız bilecek mübarek, bizler oyumuzu bileceğiz.

Millet akıbete karar verir; ortalığı velveleye vermenin alemi yok ki saray Türkleri!

Yola çıkarken kocaa devletin hazinesini sıfırlayıp bin odalı saraylar kurulabileceğinizi, devletin vergilerinin tamamından fazlasını emükleyen, devletin tüm ihalelerini sadece üç beş müteahhite verebileceğinizi hesap etmemiştiniz elbet!

Yüzükle yola çıkıp, kefenle çıktıklarını söyleyip 10’larca sarayda kalmayı, servetlerine servet katmayı “kutlu bir dava” sanan tiplere bakele:))

Adnan Menderes’i besleselerdi kepaze olacak bir sürü icraatı vardı elbet; asmayıp besleselerdi deyyusu keşke!

Dıjj güjjler bu ülkenin şahlanmasını istemiyorlar belli ki!

Millet saraylarını, millet makam araçlarını, kalifikasyonları çok süper olduğu için 2-3 ayrı kurumdan maaş alan vatansoyar şahısları kıskanıyorlar illaki!

Adnan Menderes’in asılması şüphesiz çok çok kötü oldu; asılınca kahraman olan darbezede... Asmasalar, rezil, rüsva olacaktı, yapmadığı şirretlik mi kalmamıştı ki?

Oy vermemiyorlar diye Kırşehir’i ilçe yaptı, İstanbul Emniyet Müdürü’nün karısı ile sevgili olup emniyet müdürünü Bursa’ya oprasyona yollayıp müdürün karısıyla cilveleşecek ahlaksızlığa, devlet adamı kifayetsizine sahipti.

Toprak reformunu engelledi ağalarla bir olup, köy enstitülerini kapattı, yobazları palazlandırmak için cemaatlere, tarikatlara yol verdi.

Cumhuriyetin temel ilkeleri “devletçilik, halkçılık, laiklik” ilkelerinin dibine kibrit suyu döküp; demokrasinin, hukukun, aydınlanmanın, eğitim sistemin canına okudu.

Bu dıjj güjjler belli ki asalım da ilerde bir yiğit ülkeyi ileriki günlerde şahlandırırsa darbe lolosu yaparak bu hazinenin dibini sıyıran, devletin kendi para cinsi dururken dolarla borçlandıran, 128 milyar doları yiğidini anca böyle durdurabiliriz diye hesap etmiş olamazlar mı?

Tabi ne sandık ki fakirler? Alanı ekonomi olan zât-ı şahaninin “Faiz sebep, enflasyon neticedir.” formülasyonlu saray Türküsü sistemi sebep; 128 milyar doların ııııılaması, kasada, milletin evinde, altına yatırdık, eser yabtık, esnafa dağıttık, böyle sorular sormak suçtur, saçmadır, mantık dışıdır zırvaları sonuçtur:)))

Oysa 128 milyar doların ne olduğunu bizler tasavvur bile edemezük fakirler!

Geçen haftalar 104 emekli amiral dayıların duyusunu darbe lolosu şeklinde millete yedirmeye çalıştılar ama kendi kütleleri bile “emekli olmuş 104 amirali”n darbe yapamayacağını bu sefer tahmin etti. 128 milyar dolar yer değiştirmişmiş sadece;) soru mantıksız, cevabı aşırı mantıklı suçmuş:)))