Meğer Bizim Fakfakirliğimizin de Farkındalarmış Fakirler! Üstelik Gülhane Parkı'ndaki Ceviz Ağacı Gibi Yok Değilken! Şahsın ve Şürekasının Sürekli Şahlanışları Hep Devamkeee Oluyorken!
Nazım Hikmet'in yattığı yer şiir yatağı olsun!
Şahsıngillerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin parasıyla boş beleşe, kira, elektrik doğalgaz internet faturası, mutfak gideri ödemeden sülale boyu sefa sürdükleri saraylarını böcükler, kımıllar, sivrisinekler bassın!
Biz fakir milyonlar, bir ceviz ağacı değiliz epey eski Türkiye'nin Gülhane Park'ında da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin her yerinde de!
Yapraklarımız yok yüz binlerce ya yüz bin mideyle dokunuyoruz fakirliğimize, İstanbul'a!
Tiril tiril yüz bin fakirliğimiz var, işte, şantiyede, tarlada, atölyede, metroda, traktör kasasında, fabrikada...
Kolay değil tabiyyy! 20 senedir hep şahlanış halinde sonradan saraylı yağmacı saray Türkleri!
Sonradan edindikleri ilkel birkimli servet içinde sülale boyu yüzüyorlar!
Bilinçli yoksul bırakıldığımızı bakan olsun bari diye altına koltuk kaktıkları Nurettin Nebati kişisine söyletmişlerdi!
Enflasyonla birlikte büyümeyi tercih etmişlermiş, niye çünkü, ihya olmayı halt sanan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden löp ihale alma uzmanı 5'li Cebe Müteahhitlerinin çarklarının dönmesini, ihracat rekorları kırmalarını tercih etmişlermiş:))
Bir ülke şirket gibi düşünülünce, ekonomi bakanı olsun diye buldukları bakanları elbette emeklilerle, işçilerle, memurlarla, iş vermedikleri işsizlerle konuşmaz, sürekli dalga geçerler:)))
Efendileri ülkeyi pazarlamakla mükellef olursa bakanı da İngiliz, Fransız, Alman, Arap patronlara sürekli ülkesini değersizleştirdikleri TL nedeniyle dünyanın en değersiz parası yaparak yağmaya açarlar! Cahil zekasıyla der ki siz gelin hukuk, mukuk, yönetmelik felan da dinlemeyiz:))
Tüm emtia fiyatlarının değerini en az yarı yarıya düşürdüler, yabancılar ( doları, avrosu, sterlini, riyali, yuanı, olan ülkeler) eskiden 1000 dolara alacakları fabrikları, madenleri, limanları, ilaç firmalarını şimdi 300 dolara alın diye yalvarıyorlar, bunu da yağma, talan, vurgun değil de "alanımız ekonomi" diye üfürüyorlar:))
Herifler saraylarında artık, sulu, dumanlı ne içiyorlarsa, alanlarının ekonomi olduğunu sıkıyorlar, neticelerinden ekonomiye formül yellendirip, enflasyonun köpüğünü alacağız, boynuzunu kıracağız diye habire sallıyorlar!
Neymiş? Faiz, sebep; enflasyon, neticedirmiş yaaa....
Oysa ne faiz, ne dolar, ne altın; bu tipleri ne sallıyor, ne enflasyon boynuzunu bunlara veriyor, ne aziz milletimizin çarkları fırıl fırıl dönmeyen fakirlerinin yüzleri güldürüyor!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder