Diplomasız Ama Her Şeyi Bildiğini Sanan Şahıs, Barajsız Üniversite Sınavı Eseri, Medrese Tipi Bilimsiz Üniversiteleri, Beyefendinin Himayelerinde Yaşama Yürütme Çalgı Rejimi!

Diplomasız Ama Her Şeyi Bildiğini Sanan Şahıs, Barajsız Üniversite Sınavı Eseri, Medrese Tipi Bilimsiz Üniversiteleri, Beyefendinin Himayelerinde Yaşama Yürütme Çalgı Rejimi!

Yasama yürütme ve yargı eski Türkiye'de kaldı fakirler!

Diplomasız şahsın uhdelerinde saraylarda zevk u sefa içinde Yaşama, kanunlara, bayrağa, mezheplerine saygılı Yürütme ve Çalgı Rejimi peyda ettiler.

İşbu yağmacı, çökmeci, talancı, yalancı çete yasalardan da yargıdan da pek ürküyor; yargılanırsak diye yusuuf yussuuf eyliyorlar, partili mahkeme, partili adalet sarayları, partili hakimler, partili savcılar, partili kolluk kuvvetleri, partili bakanlıklar kurdular ya geldi yağmanın, vurgunun, yiyip içmenin sonuuu...

Saray ve şürekası, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin parasıyla sülale boyu, dünürleri, damatları, imam hatipten arkadaşları dahil saraylarda, köşklerde, villalarda boş beleşe, kira, elektrik, doğalgaz faturası ödemeden zevk u sefa içinde yaşıyorlar rejimi kurdular; ol saraylar içre milletin adamı olduk diye siyaset üfürüyorlar:))

Yürütme işleri de Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin gözünün içine baka baka devleti zarara uğratma amaçlı hazine garantili ihaleleri sülale, damat, dünürler, imam hatipten sınıf arkadaşları arasında, al gülüm, ver gülüm, sar gülüm, sat gülüm, hayır hasenat maaşı, huzur hakkı, sakal, komisyon indir gülüm şeklinde... Hem de bu  Yürütme işini yasalara, devlet adabına, ahlakına baka baka yapıyorlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti kanunlarının, gözününün içine baka baka...

Çalgı işleri de Orta Anadolu ağızlarındaki ottan yaptıkları süpürge anlamında değil elbet; çalma eylemi anlamında...

Covid 19'dan, orman yangınlarından, depremlerden, selden ne kadar para kaldırırız şeklinde çalıyorlar, çırpıyorlar.

Afetlerde ilk işleri aziz milletimiz şimdi ihya olma derdindekiler için gerek Kızılay üzerinden vergi kaçınarak gerek 3'lük işi devlete 30'a iteleyerek IBAN numarası veriyorlar:))

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin siyasetine de TBMM'sine de hazinesine de ekonomisine de tarımına da hayvancılığına da çiftçisine de eğitim, sağlık sistemine de hep aynı yerden bakıyorlar.

"Bu işten kaç para kaldırırız hacım, şahsıgile ne kadar pay düşer? Millet sele kapılmış, madende, selde, İdlip'te Rus bombardımanında ölmüş, orman içinde hayvanlarla, bitkilerle yanmış kül olmuş, zerre umurlarında değil! Bu işten saray ve şürekası ne kadar para kaldıracak?

Şahlanıştan Dağılmaya şahsın hizmet ve eseri siyaseti rejiminin son günlerini izliyoruz milletçe aziz milletimiz!

Ne mutlu ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin cahiliye dönemi sona ermek üzere...

Devriliyor boyları devrilesice devrilmekte olanlar; gelecek bir gün elbet gelmekte olan hukuktan, adaletten, emekten, işçiden, çiftciden yana olanlar!

Bilgisiz, yarım yamalak bir mezhebin dinini yarım yamalak öğrenip millete bu yarım yamalak mezhebinin bilgisizliğini iman sanıp satmaya çalışan para ve servet sahibi cahil cühela çetesi son günlerini yaşamakta...

Yağmaya, talana, çökmeye, vurguna, devleti soyup soğana çevirmeye, ihya olmaya birlikte başladıkları dostlarıyla da yolları ayrıldı, ayrılıyor, ayrılacak daha bir bir...

Şimdi birbirlerine düşme dönemlerini eda ediyorlar:))

İbrahim Melih Gökçek de Bülent Arınç da Mehmet Metiner de öyle doğru şeyler söylüyorlar ki birbirleri için...