Ruh Hastaları Bir Milleti, Milletim, Kendi Tipini de En Safi Türk, En Hakiki Müslüman Sanıyor ya?

Ruh Hastaları Bir Milleti, Milletim, Kendi Tipini de En Safi Türk, En Hakiki Müslüman Sanıyor ya?

Afedersin kahvede bir köşede otursa bu tipler, iki dakikada ne mal oldukları anlaşılır da ol kahvedeki mahalle ahalisinden kimseler kalmaz masalarında.

Her gün ekranlara çıkıp, gazetelere zırvalarını sıvayınca da kendilerinin ulvi düşüncelerini bir şey sanıyor olmalılar.

Hele bir de yüzlerce makam arabası, onlarca uçağa binip yine silahlı yüzlerce güvenlik görevlisi ile dolanınca kendilerini, fikirlerini pek möööm, pek süper bi şiir sanıyor olmalılar!

Herifler, ne söylediklerini bilmiyorlar,  bir gün promterden gürül gürül okuduğu şeyi, ikinci gün yine kendi promterleri aracılığıyla yalanlıyorlar, herifler hala aynı yerlilik, aynı millilik duygularından üfürüyorlar.

Akılları sıra da bir millete milletim diyerek akıl vermeye cüret ediyorlar!

Hem de devlet ilanlarıyla çıkardıkları, bayilerde satılmayan, evlerde okunmayan gazetelere tuhaf tuhaf manşetler sıvayarak!

Eski ortakları Fetötistlerin 1 milyon 500 bin bastığı Zaman şeyinden çok şey olmuş gibi...

Dikey mimariye hep karşılarmış da uyanık hemşerileri derenin içine 8-10 katlı dikine mimariye tevessül eyleyince, yatay sarayındaki süper yetkili , gürül gürül promter okuyabilen şahıs da aklı kavağa çıkmış bir devlet gibi imar izni vermek, imar affı çıkarmak suretiyle dere yatağına dikine binanın selde yerle yeksan olmasına çok üzülmüşlermiş.

Hele yangında hele yangında ormandaki beyaz et, kırmızı et hayvanları için...

Yoksa bir nehir yatağına köprüler nasıl yapılır, yollar nasıl yapılır, evler nasıl yapılır, taaa 3000 yıldır, antik Mısır'dan beri biliniyor.

2021 senedinde tuhaf tuhaf saraylar yapıp millete kuru kuru itibar, ihtişam kavakları okuyan tipler mi orman yangınlarına nasıl müdahale ediliyor, dere yatakları nasıl ıslah ediliyor, evler kaç katlı, nerelere yapılıyor, nerelere yapılmıyor bilemeyecekler!

Herifçioğulları sel yerine de yangın yerine de özel uçakları, özel helikopterleri ile gelirken sel yerlerine bakarken hemen düz köprü değil de kemerli şekilde köprüler yapılması gerektiğini anlayıp hemen talimatlarını döşemişler ki Mimar Sinan mezarında dört dönsün şu tiplerin izin verdiği evlere, yollar, barajlara bakıp.

İşbu yobaz tipler, bir devletin en çok yetki verdiği kişi de olsa bir Sünni İslamcı terör örgütleriye görüşebileceklerini hiç bir devlet adabı kaygısı çekmeden söyleyebiliyor.

Bu süper yetkili yerli ve milli ruh hastaları ekonomiden, dış politikadan çok anladıklarını sanıp neticelerinden faizli, sebepli formüller uydurup süper bir fikirmiş gibi de ABD'nin terör örgütü Taliban'a teslim ettiği, esrar, haşhaş kaçakçılığı ile kadınları taşlayarak, erkeklerin boğazını keserek infazlar yaptığı çete ile en yetkili şahıs aracılığıyla görüşebileceklerini söylüyor.

Nerede bu devlet eski Türkiye'de kalmış ya SS'e göre, nasıl bir devlet oldu artık bu devlet?

Kanun, nizam, anayasa, hukuk, yasa ülkesi esrar ticareti yapan bir çete ile yüz göz olmaz birader!