30 Haziran 2021 Çarşamba

1000 Temizlikçi Fatma Elmalı Davasını Çözmeye Yeter mi?

1000 Temizlikçi Fatma, Elmalı Davasını Çözmeye Yeter mi?

Saraylara giren canlı her şey gibi adalet de çürüyünce 1000 Temizlikçi Fatma çocuklarımıza bir süreliğine de olsa nefes aldırmaz mı, en yakını olacak katillerden, tecavüzcüden, istismarcıdan az biraz koruyamaz mı? 

Güzel bir dip bucak temizliği yapacak görünmeyen, fark edilmeyen, yoklarmış gibi davranılan binlerce Fatma...

Cinsel istismarcıları, tecavüzcüleri, hırsızları, haydutları, hayvan, bitki, ağaç, deniz, toprak düşmanlarını sırasıyla temizlese.

Trenin, lüks makam araçlarının altına itse tek tek makamlarına güvenerek arsızlık yapanları.

Ormana maden, HES, baraj için saldıkları kepçelerin altına kaksa yağmacıları.

Hırsızları, çaldıkları paraları kafalarına vura vura öldürse Fatmalar.

Devletin hazinesini boşaltan inşaat vurguncuları diktikleri binaların en üst katından aşağı kaksalar, beton mikserinin içinde döndüre döndüre çevirse alayını, mikserin içinden betona gömse...

Saray entrikacılarını sarayın mutfak deposuna kilitlese, altın vurguncularını aç susuz altınları ile baş başa bırakarak öldürse...

Zafer gibi kocaları olmaz olsun Fatmaların, gitmekte ısrar ettikleri, kayboldukları yanlış yollardan dönemeseler, boyları devrilmesi de altında kalasıcalar.

Sanmayalım ki Müge Anlı, İnci Ertuğrul, Serap Ezgü, Ayşenur Yazıcı hep senaryo, kurgu, yapıntı...

Günah da sadece görüp bir şey yapmayanda duyup sessiz kalanda değil, ne idüğü belirsiz kokmuş, çürümüş sistemlerinde. 

Kaç Palu ailesi var, kaç yurtta, kaç çocuk sessizce tacize, tecavüze uğruyor? Bilmiyoruz. 

Kaç baba, kaç anne, kaç dayı, amca, dede, komşu, koca tacize, cinsel, dinsel, ruhsal istismara devam ediyor.

Şahsın sisteminin aile bakanı olacak kişisi Sema Ramazanoğlu şeyi, Ensar ve Kadem Vakfı’nın yurtlarında kalan  45 yerli ve millî çocuğun cinsel, dinsel istismarı için “Bir kereden bir şey olmaz.” kepazeliğini gösterip vakıflarını aklamışlardı sözde.

İstifa etmeden önce de kendisi hakkında verilen gensoru önergesini reddeden halis niyetli ak vekil erdemli arkadaşları, ak aile bakanını tebrik kuyruğuna girmişti, sonrasında zafer gülücükleri dağıtarak, gülüşerek, tokalaşarak...

Bilmediğimiz, görmediğimiz, duyup da duymamazlıktan geldiğimiz kaç Elmalı Davası görüşülüyor, kaç çocuk ses çıkaramıyor, çığlık atamıyor? Bilmiyoruz. 

Öl insanlık öl! Saraylarında kok adalet kok!

O çocukları koruyamayan, suçlularını affeden sisteminiz yerin yedi kat dibine girsin!

O suçluları ellerini kollarını sallaya sallay salan adalet adamlarınız insan içine çıkamaz olsun!

Ülkenin ekonomisini, tarımını, eğitimini, adaletini, politik atmosferini çürütüp o talanın, yağmanın üstüne saraylar kurup şatafatlı hayatlarını bir halt sanıp zevk u sefa sürenlere yuf olsun!

Bu çürüme, bu leş düzen, bu koku sizin eserinizdir. Ahlakınız belanızı versin! 

29 Haziran 2021 Salı

Söke Söke “Feto’yu ve Fetötistleri” Almış Gibi Üfürüye Yiğidim!

Söke Söke “Feto’yu ve Fetötistleri” Almış Gibi Üfürüye Yiğidim!

Zat-ı şahaninin uzmanlık alanı ekonomi olmasa halimiz n’icolurdu fakirler?

Faiz, sebep; enflasyon neticedir formülasyon zırvazasyonu ile ekonomimiz şahlana şahlana helak oldu.

İş tuttukları uluslararası dolandırıcılarına bayrak fonlu cari açık kapattırdılar.

Birlikte otellere, limanlara, devlet ihalelerine çöktüler; tüyü bitmemiş yetimlerin, asgari ücretlilerin, madencilerin, işçilerin, emeklilerin haklarına çöreklendiler.

2.5 milyar dolar söküle söküle Rusya’dan S-400 füzeleri aldılar, sökülü sökülü hangarda bekletiyorlar, sökük S-400’leri de füze düşmediği için kurmuyorlarmış.

ABD’ye 4 adet F-35 için peşin peşin 1 milyar dolar söküldüler; projeden de şuursuz dış politikaları sayesinde kovuldular; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kaptırdığı paraları  da uçakları da alamadılar.

ABD başkanı Joe Biden, Ermeni Tehcir Yasası’nı kabul etti, bu saray tipleri, söke söke hesap soracakları yerde; hamdolsun böyle bir konuşma geçmedi aramızda diye şuursuz şuursuz gülümsedi.

Ülkenin yer altı, yer üstü kaynaklarını ABD, İsrail, İngiliz, Fransız, Suudi, Kataralı, İspanyol şirketlerine yağmalattılar; söke söke vergi almak bir yana söküle söküle teşvik verdiler.

Şimdi seke seke gideceklerini hissediyor olmalılar ki en über, en çılgın projelerine dört elle sarılmaktan geri durmuyorlar.

Söke söke alacakmış Bayan Kemal; Bay Meral ülkenin hazinesini kurutan projelerinin bedelini şirketlerden de bu Beyefendinin gücüne gitmiş yaaa?

İngiliz Tahkim Mahkemeleri sizden söke söke alır diye herifler yerli, milli duygularla tehdit ediyorlar.

Kendi için değil aa bu yiğitlikleri! İngiltere Tahkim Mahkemeleri için...

Koca imparatorluğun anahtarlarını İngilizlere teslim eden ecdatları Vahidüddin Efendi şeyi gibi!

İngilizleri, Katarlıları, ABD’lileri övmeyi pek seviyor yerli ve milli saray evlatları ya!

Hele saray Türklerine hele...

Yerli uçak, yerli otomobil, yerli traktör,  yerli gemi, yerli tank, yerli helikopter, yerli İHA SİHA, milli uzay liginde, milli uydu derken ekonomide de ilk 10’u zorluyorlarmış nasipse:))

Trump gerzeğine şöyle efelendiler, böyle efelendiler “Ver Papazı, Al Papazı!” artistliği yaptılar; ellerindeki ömür boyu hapse mahkum ettikleri Rahip Bronson’u Feto’yu alamadan tıpış tıpış verdiler.

Söke sökeymiş... Hadi ordan yağmacı sürüsü...

Çöktüklerinizden, yağmaladıklarınızdan, tebelleş olduklarınızdan tek tek hesap sormayan, çöktüklerinizi söke söke almayan namert olsun ulan!

Hele hırsız çetesine hele! Beyefendiymiş!

28 Haziran 2021 Pazartesi

Utanmıyorlar, Kızarmıyorlar, Yağmaya, Talana, Yalana Doymuyorlar!

Utanmıyorlar, Kızarmıyorlar, Yağmaya, Talana, Yalana Doymuyorlar! 
Bir de gazetemsislerine "Utanmıyorlar!" diye arsız arsız manşet sıvıyorlar. 
Erdem, ahlak, vatan, millet aşkı sadece dillerinde...
Haftada bir parti toplantılarında düzenli olarak millet, bayrak, din, cami aşkına yağmacı eser siyaseti üfürüyorlar. 
Saraylarda, villalarda, rezidansta, köşklerde yaşıyorlar; aziz neticelerini Mercedes Maybah'tan aşağısına koymuyorlar ya millet adamıymışlar, yüz yıllarca itilmişlermiş, kakılmışlarmış, hor görülmüşlermiş gibi ağlak ağlak konuşuyorlar. 
Kokain bağımlı elemanlarını en genel merkezlerinde çalıştırıp çifter çifter maaş veriyorlar, yeteneksiz damatlarına, kızlarına, yeğenlerine, hanımlarına liyakatsiz, diplomasız akrabalarına devlet kurumlarından makam verip hayır hasenat maaşına boğuyorlar; ancak dolgun bir maaşla huzura erebildikleri yönetim kurullarına atıyorlar. 
Ol mailler ki mai içindeler mai bilmiyorlardı eski Türkiye’de kalmış ya yepisyeni şahsım havuz manşetlerine "Narsist Kişilik Bozukluğunu" başkaları için koca koca puntolarla pişkin pişkin yazıyorlar.
Gözleri hep aç, hep milletin cebinde, felfecir okuyan gözleri devletin dolar garantili İngiliz tahkim mahkemeli ihalelerinde, ama hep daha yukarılarda, daha yukarılarda! 
Kendilerinin mümtaz kişiliklerinden pek eminler, kendilerini pek süper şahıslar sanıyorlar, kendileri olmasa memleket tarumar, aslında tarih de bu tiplerin ülkeyi şahlandırması için yazılmış.
Sevgisizler, vicdansızlar, kurslarında, yurtlarında imamları, hocaları, alimleri tarafından tacize, tecavüze uğrayan yoksul çocuklarına hiç böyle şeyler yapmamışlar gibi davranıyorlar; TBMM soruşturmasını kapatabildikleri için tebrik kuyruğuna giriyorlar.
Kendi kendilerine efendi efendi içki içen, dans eden, şarkı, türkü söyleyen birini gördüklerindeki rahatsızlıkları kadar; hırsızdan, rüşvetçiden, ihale fesatçısından, tecavüzcülerinden rahatsızlık duymuyorlar. 
Sık sık imanlı, mütevazi, yerli, milli, vatan, bayrak, millet, devlet sever numarası yapıyorlar. 
Kendilerini peygamber mesleği çobanından sanıyorlar; ülke vatandaşlarını da sürü olarak kerizleyebildiklerine, devlet imkanlarını da kullanarak boş beleş şeylere inadırabilmelerini çok iyi bir şey sanıyorlar. 
Milletin gözünün içine baka baka yalan söylemekten hiç hicap duymuyorlar. 
En babayiğit hırsızlarına "Beyefendi! Büyüğümüz! Reyiz!" diye veriyorlar gazı veriyorlar gazı; babayiğit hırsızları da buna inanıp memleketi soyduğunu değil de şahlandırdığını üfürüyor.
Dolandırıcılarla, soyguncularla, yağmacılarla, vurguncularla iş tuttuklarına rezil kepaze olacakları yerde, hiçbir şey olmamış, duymamış, söylenmemiş gibi davranıyorlar! 
Yolsuzluk, talan, vurgun, yapma, kaçakçılık, hırsızlık, rüşvet, karapara, akpara, tehdit, çökme, yağmalama saraylarından, makamlarından, fotoğraflarından taşıp paçalarından akıyor ya sadece edepleriyle "rezil olmayı" başaramıyorlar. 

27 Haziran 2021 Pazar

Çöktüğünüz, Yağmaladığınız Her Şeyi SÖKE SÖKE Alacağız Şüphesiz! Seke Seke Kaçamayacaksınız Bile!

Çöktüğünüz, Yağmaladığınız Her Şeyi SÖKE SÖKE Alacağız Şüphesiz! Seke Seke Kaçamayacaksınız Bile! 

Besleme mafyalarınızdan da hayırsever beyefendi dediğiniz uluslararası dolandırıcılarınızdan da...

Memleketi talan ettirdiğiniz besleme müteahhitlerinizden de kendi bakanlığını dolandıran, kendi hastanelerini, özel okullarını devlet imkanlarıyla ihya eden patron bakanlarınızdan da...

Yurtlarda, kurslarda yobazlarınızın taciz etmesine göz yumduğunuz sözde kanaat önderi, din alimi geçinen imami tiplerinizden de...

Siz de arkanıza bakmadan sevmeye sevmeye gideceksiniz elbet, hiç şüpheniz olmasın yağmacı çete!

Hiç kusura bakmayın ama memleketi İngiliz’e, Fransız’a, İtalyan’a teslim edip arkasına bakmadan giden ecdadınız Vahidüddin Efendi ve şürekası gibi gideceksiniz.

Seke seke gelmediniz ki seke seke gidesiniz; tıpış tıpış gideceksiniz!

Biz de arkanızdan teneke çalacağız o kutlu gün geldiğinde!

Etrafınızdaki ihale arsızlarına, dünyaca ünlü hayırsever hırsızlarınıza, mafyalara, kaçakçılara hesap sormayanlar da namert olsun!

Memleketin, ormanların üzerine çöreklenen, milletin vergisine, ağaçlarına, madenlerine, gençlerin geleceğine tebelleş olan çete üyeleriniz de seke seke gidecek.

O arsızlardan, talancılardan, yalancılardan hesap sormayan olursa da gün yüzü görmesin.

Milletin nesi varsa soyan arsız çeteniz dağıtılacak; fabrikalar, limanlar, madenleri denizler, nehirler, işletmeler; 3-5 cibilliyetsiz iş adamı kılıklı çete için değil de halkın hizmetine halk için sunulacak!

Eyyy arsız çete! Memleketi o uluslararası vurguncuların, sözde yerli ve milli ortaklarına hiç bırakmayacağız.

Çöktüğünüz, talan ettiğiniz, üç otuz paraya sattığınız her şeyin hesabını soracağız inanın!

Tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını da emeklilik primlerini doldurdukları halde emekli etmediğiniz EYT’lilerin hakkı için...

Ay sonunu getirmek için doğru düzgün beslenemeyen emeklilerin, saatlerce çalıştırdığınız asgari ücretlilerin hakkı için...

Geleceklerini çaldığınız gençlerin, tarlada ürününü hiç ettiğiniz çiftçinin, sınavlarda hakkı yenen KPSS mağdurlarının hakkı için...

Hiç kusura bakmayın ihya olmayı dava sanan talancı çete!

Hiçbir hırsızın, yalancının, yağmacının, dalaverecinin şahsını millete “Büyüğümüz”, “Beyefendi” diye iteleme hakkı sonsuz olmaz!

Olursa da o tiplerin milletin, devletin  har vurup harman savurduğu parasını; cibilliyetsiz 3-5 müteahhitini doyurmaya yetiremez.

Öyle apır sapır sistemle de bir ülke yönetilemez.

Güle güle cicim güle güle... Söke söke alacağız çöktüğünüz her şeyi...

Siz de seke seke gideceksiniz arkanıza bakmadan!

26 Haziran 2021 Cumartesi

225 Milyar Dolara Hyundai'ye Sipariş Ettikleri Güney Kore Menşeili LPG'li FSRU Gemisini Yerli ve Millî Ertuğrul Gazi Gemisi Eseri Diye Hatay'da Aziz Milletimize Son Derece Yerli ve Milli Duygularla İteleme Goygoyu!

225 Milyar Dolara Hyundai'ye Sipariş Ettikleri Güney Kore Menşeili LPG'li FSRU Gemisini Yerli ve Millî Ertuğrul Gazi Gemisi Eseri Diye Hatay'da Aziz Milletimize Son Derece Yerli ve Milli Duygularla İteleme Goygoyu! 

26.500 kişilik bordo beyaz Hatay Statı eseri ve açılışlar şahlanması da içinde...

14'ü hastane, barajlar, regülatörler, derivasyon kanalı eseri, Tahtaköprü Barajı yükseltilmesi eseri, içme suyu arıtma tesisi, 45 sağlık tesisi, 2 üniversite, bissürü derslik, kilometrelerce kaymak gibi kavşaklı duble yollar, havalimanı, şehir hastanesi şirketi, limanlar, bir hayli de az öfkeli, ılımsız IŞİD'i, sempatizanları, aşırı Sünni Suriyeli analı, babalı, çocuklu karılı kocalı milyon cihatçı... Üüü hüüü... 

Bunları Bakkal Osman, Kasap Hayri, Manav Kazım ya da İsmet İnönü yapacak değildi eyy aaziz milletimiz! 

Şimdi Danimarkalı bir şirketin işlettiği şehir hastanesi şirketlerine laf söyleyenlere de oh olsun! 

Hatay, Hatay olalı böyle ihya edici, böyle müteahhit şahlandırıcı eserleri görmemiş! 

İlahi şu saray Türklerine, her hafta, her cuma hep eser, hep eser, hep eser... . 

Telaşlanmayalım yine biz aziz milletimiz, saray Türkleri her zamanki gibi üstüne bu sefer kırmızı boya ağırlıklı Türk bayrağı boyamayı ve ecdat isimlerinden, Ertuğrul Gazi'yi vermeyi ihmal etmemiş; bacCceli saray Türklerinin akbuğusunun milli duygusunu kabartmasın mı? 

İşbu sağcı, sözde milliyetçi geçinen, dinci, kinci, gerici, yalancı, yağmacı, vurguncu tipler 60 senedir bu milletin ordusunu NATO'cu yapmak, madenlerini, topraklarını, ormanlarını İngilizlere, Kanadalılara, Katarlılara satmak için kaç kez yerli ve milli bayrak salladılar, kaç NATO filosu önünde şükür namazı kılıp, yaşasın tam bağımsız Türkiye diyenlere saldırdılar, hain pusular kurdular? 

Dolar üzerinden Güney Kore şirketi Hyundai saray Türkleri için yerli ve milli bayraklı "Floating Starage Regasification Unit" tipi gaz gemiciği eda etmişler ki saray ve şürekası aziz milletimize yerli ve milli bir eser şeklinde 225 milyon dolarlık işi hissettirmeden ne de güzel itelemiş. 

Uzunluğu urgan gibi, genişliği yorgan gibi; inileyip geliyor, kuzulu kurban gibi kara trenleri, eski fakir Türkiye’nin demir ağlı yollarında kalmış. Hey yavrum hey! Yepisyeni şahsın rejiminde Covid 19, müsilaj, hastane, yol, maske, dezenfektan dahil her şeyden ihya olabiliyorlar. 

Ecdat Ertuğrul Gazi gemisinin gazlaştırma kapasitesi süpsüpermiş ki kış aylarında Rusya doğalgazı keser Avrupa'nın iki katına değil de üç katına satmaya kalkışırsa işbu dalgalanmalara karşı sadece boru doğalgazına bağlı kalmadan Ertuğrul Gazi Gemisi tedarik edebilecekmiş, şu Güney Kore Hyundai'ye şirketine en içten yerli ve milli duygularla ne kadar teşekkür etseler az! 

Her hafta cami eseri açılışı olmazdı zaten fakirler, acc karnınızı CHP İYİP doyursun; zat-ı şahani daha bir Cengiz'i doyuramamış! 

Ol LPG'li Ertuğrul Gazi Gemisi ki hem Koreli hem Türk bayraklı hem 225 milyon dolarlık hem FSRU tipi hem saray Türklerinin LPG'li yerli ve milli Ertuğrul Gazi gemisi şeklinde... 

Varsa bir mabutları vicdan, akıl, fikir, ihsan eylesin! 

25 Haziran 2021 Cuma

Davar Çobanı Var, Sığır Çobanı Var, Dana, Buzağı Çobanı Var! Ne Veriyim Abime?

Davar Çobanı Var, Sığır Çobanı Var, Dana, Buzağı Çobanı Var! Ne Veriyim Abime?

Dünyanın hiçbir halkı, topluluğu “sürü” değildir; modern toplumların yöneticileri de “çoban” gibi davranmamalı zaten bre devlet aklı bile ihya olmada, parada, pulda olan kişi!

Brüssssttt! Hoooo! Hovvv! Kıhhh! Kıhhh! Siiiiıııııüüt! Ahaha haaaa! Heleeee! Cuuçiii Cuuçiii!

Diyerek bir canlı topluluğunu yönlendiremez insan cinsi topluluğunda!

Çoban olduklarını sanan çağımız vurguncuları, alemlerin tokatçıları, çobanlar gibi ünleyerek, ıslık çalarak, düdük öttürerek topluluğunu yönetmiyor şüphesiz; teknolojiye onlar da uyum sağladılar.

Modern toplumun yöneticileri artık ekranlara çıkıyorlar, sosyal medyada dolanıyorlar; zırvalarını sıvadıkları gazetelere manşetler attırıyorlar; çobanlar gibi değil ama...

“Ekonomimiz bizim sayemizde şöyle şahlandı, aha bu saraylar, yollar var ya hepsi bir eser, ne eseri şaheser!”

Babayılarının paralarıyla, miraslarıyla yapmıyorlar ya, hepsini o “sürü” olarak gördükleri halkın vergisiyle, iş gücüyle yapıyorlar ama kendilerinin marifetiymiş gibi üfürüyorlar.

“Eskiden mescit mi vardı; afedersin kümes gibi yerlerde abdest alıyorlarmış, eski Türkiye’yi iki sarhoş kurmuş da ne olmuş; alınları secdeye değmiş mi; Türkçe ezan, Kuran ile bu millete neler çektirmişler, neler?”

Bunlar olmasa var ya bu toplum toplum bile olamazmış, her şeyi saraylarında sülale boyu zevk u sefa içinde yaşamak için değil de “sürü”nün bekası için yapıyorlarmış.

Neyseki toplumun büyük bir kısmını artık bu kendini çoban sanan tiplerin martavallarına inandıramıyorlar; aşının, işinin, çoluğunun, çocuğunun ekmeğinin, geleceğinin derdine düşmüş sürü, bu kendini “çoban” zannedenlere bakıp “Meeeee, meeee; mööö, mööö!” demiyor:))) Demeyince de kendini çoban sanan tipler abulluluyor; apır sapır konuşmaya başlıyor

Toplumlar, milletler, halklar bireysel farklılıkları olan fertlerden oluşur Beyefendi!

Şüphesiz ki tüm farklı canlı türlerinde olduğu gibi insanların da ortak davranışları, ihtiyaçları vardır. Barınma,yeme,içme, sağlık, eğitim, sevme, sevilme, sanat spor işleri gibi...

Aklı başında hiçbir siyasetçi, aziz milletine sürü, vekillerine “Siz aslında çobansınız!” dememeli:))

Kendi çocukları hiçbir yetenkleri, liyakatleri olmadan devletin imkanlarıyla zevk u sefa içinde günlerini gün ederken milletin çocuklarına, “Siz nedne çoban olmuyorsunuz, çobanlık aslınsa çok güzel iş!” diyemez; dememeli!

Şahsın ne idüğü belirsiz rejiminin saray ve şürekası, imam hatipli kalifikasyon zırvalarına göre kimlerin çocuklarına, damatlarına, danışmanlarına 3-5 yerden maaş tevdi edecekler; kime huzur hakkı ihdas eyleyecekler, kimlere hayır hasenat maaşını hanımıyla birlikte tevdi edecekler; kimler asgari ücretli işçi, işsiz, emekli, çoban olacak bu eserekli çoban akıllı tipler belirleyecek he mi?

Olmaz cici devletlu olmaz! Öyle devlet çarkı dönmez! Devletler, şirketler gibi düşünülemez!

Niye? Çünkü insan popülasyonu da koyun, at, çakal, karınca, kuş, timsah balık sürüsü gibi toplu yaşar ama onlardan ve birbirlerindne farklı davranış geliştirmişlerdir.

Çobanlık günümüz insanının homosapiensten, neanderthalden avcı, toplayıcı ordan da tarım toplumana geçişindeki en önemli mesleklerden biridir, çiftçilik gibi...

İnsanlık bugün bile avcı toplayıcı döneminden bugüne evrile evrile dönüştürdüğü meyvelerin, bitkilerin tohumlarıyla; artık evcilleştirip köylerde, çiftliklerde, fabrikalarda ürettiği hayvanların etiyle, sütüyle beslenmeye deva eder.

Ne dünya halkları sürü; ne de siz çobansınız! O devir bittiiii!

Naş gülüm, naşşşş... 

24 Haziran 2021 Perşembe

20 Sene Sonra Nasipse Daha Tevazulu Yaşamaya Karar Veren Saraylılar, Afedersin Milletin Şeyine Koyduktan Sonra Gönlüne de Girmeyi Düşünen ve Üçer Beşer Maaş Alan Tevazulu Ak Erdemliler Hareketi:))

20 Sene Sonra Nasipse Daha Tevazulu Yaşamaya Karar Veren Saraylılar, Afedersin Milletin Şeyine Koyduktan Sonra Gönlüne de Girmeyi Düşünen ve Üçer Beşer Maaş Alan Tevazulu  Ak Erdemliler Hareketi:))

Geliyor yine seçim ayları; gevşiyor yine zât-ı şahani-i milletin gönül yayları...

Hazinedeki, Merkez Bankası’ndaki, vergi dairelerindeki, yedek akçedeki, milletin bağış hesaplarındaki parayı emükleyince tevazulu yaşamaya karar vermek çok zekice bi şii...

İlahi size saray Türkleri:)) Şeffaf da olun ki millet, neden sadece Cengiz’in, Kolin’in, Kalyon’un, Rönesans’ın devletten dolar cinsi ve Hazine garantili ihaleler almayı başardığını görsün:)))

Misal Ziraat Bankası’nın ORA AVM’deki görev zararı yazdığı kredisine, Demirören’in televizyon, gazete almak için çektiği 750 milyon dolarlık krediyi neden ödemediğini, Katar’a satılan Tank Palet’te neler döndüğünü, ormanlara kimlerin kepçeyle dalıp 2 kilo altın için bin yıllık toprağına kimlerin siyanür boca ettiğini şeffaf şeffaf görsün!

İşte erdemliler hareketi, işte halis niyetliler, işte kutlu dava adamları!

Zinhar, aziz milletimizin işsizlerine, asgari ücretlilerine, fakirlerine “vatansoyarlık” gibi gelmesin!

Hem kutlu hem kutulu dava dedikleri şey budur, şahsın rejiminde banların hepsi ihya olma konusunda uzman özel hastane, otel, okul, dezenfektan konusunda uzman patronlar!

Patron olmayanlar da kendi bakanlığından mal almak için şirket kurup devletten vergisini kaçındıktan sonra piyasanın 3-5 katına bakanlığına “temizlik malzemesi” alma konusunda dahiler; Türk milleti için hayli ufuk açıcılar.

Ayaklarla başlar yine bir olamaz yine ac fakirler ama ak çetenin ak elamanları o kadar ihya olduktan, üçer beşer yerden kutlu davalarına hayır hasenat maaşı da aldıktan sonra elbet şahsılarını “tevazu” içinde de göstertebilirler.

İtibardan, ihtişamdan, 3-5 maaştan, son model makam araçlarından tasarruf olmaz ya asgari ücretlerden, Covid 19 hibelerinden, emekli maaşlarından pek tabi tasarruf olunuyor.

Dünya Covid 19 salgınında milletinden parasını, pulunu esirgemezeken “salgın hastalıkta” bile ekonomisini %7 büyüttü diye övünen kaç ülke var 2021 senesinde!

Ak adamlar öyle bir sistem kurmuşlar ki, uçmayan yolcudan, araç geçmeyen köprüden bile dolar bazlı paralarını tıkır tıkır almışlar ki, kapitalizm kapitalizm olalı böyle ilkel birikim, böyle yağma, böyle talan görmemiş:))

Bugüne kadar saray ve yancı şürekası 3-5 müteahhitin gönlüne girdi ama 20 sene sonra hiç olmazsa seçimlere kadar şahıslarının halis niyetli çılgın projelerine hâlâ oy vermeyi düşünenen milletin de gönlüne girmeliymiş.

Misal zât-ı şahani o küfürbaz Trump’ın küfrüne rağmen Trump’ın da Joe Biden’in de NATO’nun da gönlüne girmeyi hem de gerçek Müslüman, gerçek saray Türkü kimliği işe nasıl da başarmış?

Kendilerinin gönlüne hitap eden 1000’lerce odalı yepisyeni saray yapıp eski sarayları tekrar açtırıp zev u sefa içinde sülale boyu yaşayan tipler; şahsını azizi milletimize pek tabi  millet adamıyım diyen iteleyebilmiş hamdolsun kaç senedir.

Sadece resmi evraklarda görünen maaşlarıyla çift dikiş maaş alıp yasalara göre emeklilik haklarını isteyen EYT’lilere “Yok öyle genç yaşta çift dikiş maaş!” deme cüretini göstertebilenler neden tavazu goygoyu yapmasınlar?

Millet için, vatan için, bayrak için...

23 Haziran 2021 Çarşamba

Bunak Faşist BacCelinin Çenesi de Bölücü Partisi de Kapatılmalıdır! Memleketi Faşistlere Böldürmezük!

Bunak Faşist BacCelinin Çenesi de Bölücü Partisi de Kapatılmalıdır!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bölmek istiyor!

Bin yıldır kah kavga ede ede, kah küse küse birlikte yaşayan Türk kökenli ve Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını birbirine düşürmeye, ülkede iç savaş çıkartmaya, ülkeyi de Kürdistan ve Türkistan diye şuursuzca bölmeye çalışmakta.

Yıllardır ideolojik olarak dış güçlerin yerli ve milli işbirlikçiliğini, NATO’nun maşalığını yapan sözde milliyetçi partisi, ülkenin her yerine NATO üssü kurabilmek, ülkenin madenlerini, limanlarını, fabrikalarını yabancı ülkelere peşkeş çekebilmek için demokrasi düşmanı darbeci faşistler reisi Türkeş’e ABD’de iki sene özel eğitim vermişler, bu dış güçlerin oyuncağı sözde aşırı Türk ve aşırı Müslüman olduğuna sanan tipleri ülkenin gazetecilerine, aydınlarına, sosyalistlerine, komünistlerine, Atatürkçülerine saldırtmışlar, öldürtmüşler.

Bunlara da devletin her türlü imkanını 50-60 senedir verdikleri yetmiyor gibi şimdi de ülkenin Türklerini ve Kürtlerini birbirlerine kırdırtmaya çalışıyorlar.

Ortada İzmir’in orta yerinde HDP il binasında güpegündüz işlenen bir cinayet var; herif hiç arlanmadan, yaşından, başından, konumundan utanmadan öldüreni değil de öldürüleni terörsitlikle suçluyor.

Şu ahlaksızlığa, kepazeliğe, rezilliğe, haysiyetsizliğe, terbiyesizliğe bak da şu ne dediğini bilmeyen, apır sapır konuşan bunak kişinin kışkırtmalarının aman gazına gelme!

Bre utanmaz adam! Bre ahlaksız rezil bunak, bre dalaksız faşist!

Türk ve Kürt kökenli vatandaşlara faşizminizin yalanını atmaya, milleti birbirine kırdırmaya utanmıyor musunuz?

İnsan olun önce insan! Çocuğu katledilen bir anne ne demek, bir baba ne demek anlamaya çalışın! Bir yerde bir cinayet işlenmişse katili savunmayın, öleni ve ailesini karalamayın!

Karton bardaktaki çayı yarım kalmış, plastik tabağında  5 zeytin, 5-6 dilim domates ekmeğe iyi bakın da ağzınızdan kötülüğünüzün salyalarını saça saça faşizm üfürmeyin.

Ulan sarayın yedek lastiği olma vazifesini kendisine politika yapmış sözde yerli ve milliyetçi sanan ve kendini Türk milleti sanmasına rağmen düz yolda yürüyemeyen bunak tip!

Genç faşistleriniz genellikle katil, haraççı, eroin kaçakçısı, kabadayı, çete lideri felan oluyor da sen bu yaşta kimsin, ne yapmaya çalışıyorsun?

Katil şerefsizi, sadece 1 kişi öldürebildiği için mi suçluyorsun? Deniz Poyraz, milis işbirlikçiymiş.

Kalmışsa bir gram ahlak belanızı versin ulan rezil herifler!

Deniz Poyraz teröristse, devlet neredeydi öldürülene kadar; teröristse bu ülkenin polisi, askeri yok mu teröristi yakalayacak? Katil bir şerefsize mi kalmış milis yakalamak, alçak herifler!

Soysuz katilin yaptığı işi biraz daha övsenize hadi, millet görsün ne menem bir parti olduğunuzu bir kez daha görsün!

Faşistler sonsuza dek kapanası çenelerini her açtıklarında, önlerine her mikrofon koyduklarında sanırlar ki milletlerini uçuruyorlar, dünyanın en güçlü milleti yaptıklarını geveliyorlar ya taa Hitlerden, Mussolini’den beri...

Bu ülkenin topraklarına, nehirlerine, fabrikalarına çöreklenen çeteniz hep sıçrayamayacak ya!

Bu ülkeyi bölemeyeceksiniz bölücü faşistler!

Ahlak bre bunak faşsit ahlak! Katilin işbirlikçisi gibi davranmayın, size inanan yerli ve milli kütlenize yazık! Normal insan evladı gibi konuşun, katilden yana olmayın!

Yaşından başından utan rezil herif! 

22 Haziran 2021 Salı

Kusura Bak Sanatsız Ulu Yobaz Efendi! Müzik de Dinleriz, Dans da Ederiz, Rakı, Şarap, Bira da İçeriz!

Kusura Bak Sanatsız Ulu Yobaz Efendi! Müzik de Dinleriz, Dans da Ederiz, Rakı, Şarap, Bira da İçeriz!

Sen kimsiniz ulan? Size ne milletin ne yapıp ne yapmayacağından, hadsiz kişiler?

Millet sizin devletin parasıyla yaptırıp, sülale boyu zevk u sefa sürdüğünüz saraylarınızda ne yiyeceğinize, ne içeceğinize karışıyor mu?

İnsanlar sigara da içerler, el ele tutuşarak da gezerler, kızlı erkekli aynı evde de yaşarlar!

Siz ve sizin gibi yobazların parayla yapamayacağı şeyler öyle çok ki...

Kıskanın, hasetinizden çatlayın, patlayın, eğlenmesini, gülmesini, beraber şarkı, türkü söyleyip, halay çekmeyi, çıkarsız yardımlaşmayı, dayanışmayı bilmiyoruz, yapamıyoruz diye:)))

Dava dediğiniz şeye bile insanları ikna edebilmek için en az kaç yerden maaş vermeniz gerekiyor?:)))

İnsanı çıkarsız sevemiyorsunuz; toprak, deniz, güneş, nehir, hayvanları, doğayı sevemediğiniz gibi...

Sizin ve sülalenizin parayla sahip olduğunuz şeyler de kusura bakma ama bizim için şahsın devri iktidarındaki Türk lirası seviyesinde bile 5 kuruş etmiyor:))

Kitap okuyamadığınız, sevdiklerinizin elini sokakta tutmadığını, birlikte film izleyemediğiniz, müzik dinleyemediğiniz, dans edemediğiniz, tarih bilmediğiniz, bilimi öğrenmeye çalışmadığınız içindir ki bu kadar beleş paraya, makama, mala, mülke açlığınız, bir türlü doymazlığınız.

Siz ve etrafınıza yığdığınız yobazlarınız kendi günahlarınızın derdine yanın ulan!

Rûz-ı mahşerde nasıl hesap vereceksiniz, o kadar günaha dair şahsi hazırlığınızı yapın, bir kul hakkı, bir yetim hakkı için daha kaç cami açmanız gerek, bunlara dair Kur’an-ı Kerim’de bir sure, ayet yok maalesef!

Sanıyorsunuz ki hepimiz, saraylarda yaşamak istiyor, hiçbir yetenek emaresi göstermeden makam, maaş, kariyer sahibi olmak istiyoruz. Olmaz olsun o kadar maaşlar, makamlar, arabalar, haram para ile oturduğunuz evler, devletin hazinesini yolunmuş tavuğa dönderdiğiniz yolsuz kamu ihaleleri!

Hem yobazlarınızın yaptıklarına 20 senedir bakıyoruz da ne oluyor?

Yağmalamadık orman arazisi, talan edilmemiş fabrika, komşu Müslüman ülke, nehir, maden, tarım arazisi mi bıraktınız?

Komşularımız müzikten, danstan, adabı ile içilen içkiden, sigaradan neden rahatsız olsun ki?

Sizde bir gram adalet, hukuk, hak duygusu kaldıysa etrafınıza yığdığınız, saraylarınızdan özel odalar tahsis ettiğiniz dokunulmaz “hırsızlarınızdan, rüşvetçilerden, talancılardan, yağmacılardan, torpilcilerden, dolandırıcılardan” hiç olmazsa normal bir devlet, az vicdanlı devlet adamı gibi rahatsız olun da az biraz utanın, hicap duyun birader! 

Herifler, kendilerini ahlak abidesi sanıyor ya kendi kendilerine yine:)))

Uyuşturucu bağımlısı pudra şekercilerini genel merkezlerinde büro elemanı olarak çalıştırdıklarını masumca itiraf ediyorlar, milletin gözünün içine baka baka babalı oğullu kara para aklıyorlar. 

Sadece Sedat Peker itirafları, pazarlığını tam bitirmeden bile dünya aleme kepaze etti bunları, bu heriflerde utanacak sıfat ne gezer? 

Kupon adam dolandırıcıları Reza Zarrab kepazeliği unutulmadan, yeni kupon Adam Sezgin Baran Korkmaz karı ortalığa saçıldı.

Hukukun, adaletin çürümesi, ak yargıçlarının dava öncesi dolandırıcılarla, düğünlerde, yemeklerde buluşmasından hiç mi hiç rahatsızlık duymadınız devletlu! 

Kusura bakmayın ulu yobaz kişi ama sizin çetenin yaptıkların çok matah bir şey olarak görmüyoruz, saygı duymadığımız gibi sevgi, hürmet de beslemiyoruz.

Biz sizi ve bet sıfatınızı görünce hep hoş duygular mı besliyoruz sanıyorsunuz?

Sanıyorsunuz ki şahsınızın ve etrafına üşüşen yiyici yobazlarını her yaptığını takdir ediyoruz.

Gün olur, devran dönerse şayet siz o zaman seyredin 20 yıldır yediğiniz hurmaların sizleri nasıl tırmalayacağını!

O hesap günü artık kusura mı bakarsınız, biz fakir roöantikler gibi göğe mi bakarsınız, boşluğa mı,  ABD’ye mi, Katar emirine mi, AB’ye mi, NATO’ya mı yalvarırsın siz bilirsiniz!

Hiç kusura bakmayın!