9 Şubat 2021 Salı

Paçaları Tutuşmamış, Şahsım Sistemleri Yanıyor, Anayasa da Yapsalar Babayasa da Uydursalar Ucube Sistemleri Bir Türlü Dikiş Tutmuyor!

Paçaları Tutuşmamış, Şahsım Sistemleri Yanıyor, Anayasa da Yapsalar Babayasa da Uydursalar Ucube Sistemleri Bir Türlü Dikiş Tutmuyor!

Saraylarında zevk u sefa içinde yaşayıp sülalece şahlanan, milletin derdinden bîhaber şaşkın azınlık, her gün başka bir şey yumurtluyor, ekonomide pik yaptık, aşıda rekor kırdık, teknolojide acayip yerli ve millî olduk, çarşamba günü herkesler görüntülü müjdeyi görecek, cuma günü haftanın teröristini öğrenecek.

Çölleştirdikleri siyaset ortamında, çürüttükleri politik atmosferde, sıfırladıkları hazinede, bir türlü doyamadıkları vergiler neticesinde,  ihya olma davacısı saray ve şürekası dışında ,siyaseti yeşerten başka siyasi parti yoğumuş:))

Hele saray deynekine hele; hele stepneye hele; hele saray bekçisine hele!

Ne dün dediği unutulmadı ne bugün dedikleri.

Ne oldu da 180 derece döndün? Sorusuna verecek yanıtı yok ki hatırlatınca basıyor küfürü!

Politikacı başka, ihya olmayı halt sananlar başka; hırsızlık başka, yolsuzluk başka, yolsuzluğun hırsızlık olmadığına dair ak fetvaları bile var:))

Şahısları kapı kapı dolaşmıyor; mitilini sarayın bacCcesine sermiş tip hiçbir yere kımıldamıyor; eskiden şimdiki efendisine küfür eden, söven, hakaret eden kendi değilmiş gibi de millî dava şuuru ortaklığından üfürüyor:)

Bayram değildi, seyran değildi; 17/25 Aralık Kutulu Soyum Haftası’nın hesabını sormazsam namussuzum diyen vallahi de billahi de tillahi de yine kendisiydi.

Kim kulaklarını çektiyse şimdi efendisinin sarayının dibinden ayrılmaz oldu da işleri, güçleri, vaatleri yok; torunları yaşındaki üniversite öğrencileriyle uğraşıyorlar.

Bir hafta marketleri gıda terörizmi yapmakla suçluyorlar, öteki hafta üniversite öğrencilerini provakatörlükle...

Suçlama yaptıkları zamaının cuma namazı çıkışı olup olmamasını, cami önünde mi, parti kürsüsünde mi durdukları, neye dayanarak konuştukları, neyle suçladıkları, kişilerin kim olduklarını, böyle bir şey söylemeye hakları var mı yok mu hiç mi hiç düşünmüyorlar.

İntihal yaptığını itiraf eden partili ve rektörümsü Melih Bulu + mafya babası Alaattin Çakıcı kutlu ittifakı; Boğaziçili, ODTÜ’lü, İstanbul, Marmara, Ankara Üniversitesi öğrencilerine karşı...

Taraflar netleşiyor; makale hırsızı, haydutlar, babaanneye saldırdılar yalancısı kiralık serseriler, ilmî şuursuzlar, torpilli yeteneksizler bir tarafa; bilimin aydınlığında eğitim vermeye, almaya çalışanlar bir tarafa...

Ülkenin sorunlarını görmezden gelip; sorunları gösterenleri korkutmak, hapse atmak, tehdit etmek dışında bir iş yapamıyorlar.

Bilimle iştigal eden bir iki üniversite var; onları da, metalica dinleyerek, esnaflarla işbirliği halinde ilk 100 üniversite arasına sokacaklarmış.

Akdeniz’de caydırıcı milli füze fırlatsak daha ciddiye alınırız tarzında çılgın fikirleriyle nam salmış Melih Bulu tipli gibi siyasi kişilere eser miktarda kalmış bilim dünyasını yok ettirecekler güya!

Çapsız ama hısım, akraba, yeğen, hanımı, görümcesi gibi torpilli tipleri, yönetici olarak atamayı marifet, siyaset sanıyorlar.

Bayram değil, seyran değil, seçim ayları değil bu vekil yapmaya uygun görmediğiniz, belbediye başkanı makamı vermediğiniz siyasi kişiyle ne yapmak istemektesiniz?

Şahsın sistemi eror veriyor eror! Damadı kovsanız da Anayasa değil Babayasa  yapsanız sisteminiz tırt!

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder