Eski Sefil Anayasamız, Bayanlar İçin Bile Fantastik Millî Uzay Yolculuğu Müjdemiz!
Ülkemiz saray Türkleri sayesinde neyler neyler duyuyur aziz milletimiz.
Zât-ı şahaniye neyler olduysa rafa kaldırdığı Anayasa hakkında, kararlarına uymuyorum, saygı da duymuyorum, hadi sıkıysa kararlarını uygulatın diyen şahsı değilmiş gibi.
Yeniden Kuruluş, İhya Oluş, Şahlanış, Göğe Bakıp Ay’a Türk tipi Millî Uzaya Çıkış Anayasası geliyehhh!
Devr-i iktidarlarında zaferden zafere koşmuşlar, işgalci İngilizleri, İtalyanları, Fransızları, Yunanları, saltanatçı, hilafetçi yobaz düşmanları alt etmişler de yeniden kuruluş Anayasası eda edeceklermiş:))
1982 Anayasası hiç de sivil değilmiş, niye çünkü darbecilerin izi varmış.
Şahıslarına artık pek sefil gelmeye başlamış olmalı ki yeniden kuruluşlu, capcanlı, Sünnî İslam Allah lafızlı, zinhar Alevileri, Atayizleri, Hristiyanları, Yahudileri anmayıcı yepisyeni kuruluşlu bir sivil Anayasa isteyesileri gelmişmiş.
1921 Anayasası’nın ruhuyla olmalıymış ama “laiklik” lafzı bile geçmemeliymiş.
Ülkede laiklik kalmış gibi, Sünni mezhebinden olmayan inançlara saygıları, ödenekleri varmış gibi.
Allah lafızlı Anayasa istediklerini daha önce Yezit İsmail abilerine söyletmişlerdi.
Şimdi yepisyeni Anayasa eski Anayasa’nın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez maddelerini de konuşulmalıymış.
1. Yönetim biçimi
- Madde 1: Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
2. Cumhuriyetin Nitelikleri
- Madde 2: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
3. Devletin bütünlüğü, Resmî Dili, Bayrağı, Millî marşı ve Başkenti
- Madde 3: Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe'dir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır.
4. Değiştirilemeyecek Hükümler
- Madde 4: Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Destuuuur! Şahsın şahsına has yepisyeni Şahsî Anayasa geliyor savulun aziz milletimiz.
Yazılı bir metne de gerek olmamalı canlı canlı Şahsım Anayasası istiyor olmalılar.
Maddelere neyim gerek olmamalı. Şahsın söylediği, yaptığı her şey Anayasa olsun.
İstemediği, kızdığı şeyler de Anayasa suçu kabul edilsin.
Şahsına karşı çıkan, yanlış yapıyorsun, ekonomi öyle bir şey değildir, ülkeler de öyle şaha kalkmaz, sizin gibi yaşamayan, düşünmeyen herkese haksızlık ediyorsun, o dediğin doğru değil, neticenden uyduruyorsun ulan diyenler hemen Anayasa’ya karşı suç işlemiş sayılsın.
Şahsı Anayasa olunca da artık canları kimi isterse onu hapse attırsınlar, o kişileri ihya etsinler, istedikleri kişileri Trump’ın mektupta küfür etmesine gerek bırakmadan hapisten çıkarma yetkisine sahip olsunlar.
Kim profesör olacak, kim dekan, rektör olmalı elebette “tez, makale, deney, gözlem” yapmasına gerek olmayacak; şahısları kimi isterse o olacak, öyle gerçek diplomaymış, yetenekmiş, liyakatmiş hiç mööm olmayacakmış.
Öyle enflasyonmuş, faizmiş, kurmuş murmuş hiç önemli olmayacak, Şahıs ne söylerse o gerçek kabul edilecek.
Bayanları bile “millî uzaya” yollamayı düşündüklerini söylediklerine göre bayanlara bile yepisyeni kurucu Anayasa’da yer vermeliler; hatta kanun önünde ak bayanların hepsi daha avantajlı olmalı; ama ak beylerinin müsaade ettiği biçimde; öyle toplum içinde yüksek yüksek kahkaha atmaları, hamileyken sokakta dolaşmaları, eşit iş imkanı istemeleri, kürtaj özgürlüğü felan olmamalı; eski zalım cumhuriyet anayasının verdiği seçme-seçilme hakkı bu kadar olmamalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder