17 Aralık 2020 Perşembe

Zât-ı Şahaninin Dik Duruşlu “Bu Nasıl Müttefiklik Irgalanması?” Adlı CAATSA Konulu Eser Çalışması!

Zât-ı Şahaninin Dik Duruşlu “Bu Nasıl Müttefiklik Irgalanması?” Adlı CAATSA Konulu Eser Çalışması!

Belki de bu yaptırım kararları nasip olursa itici bir güç olabilirmiş fakirler!

Zât-ı şahaninin büyük damadı, ekonomiyi fazla çokomellediremeden imi timi belirsiz oldu ama küçük damadı İHA ve SiHA alım garantili savunma sanayiini, özellikle bu dost tipi müttefik kazığı şahlanmasıyla ve CAATSA kararları ile itici bir güç etkisiyle millî bir şahlandırmayı eda edeceklermiş.

Resmen saray Türklerinin dik duruşlu egemenlik haklarıyla dalga geçiyorlarmış bu müttefik sayın seyirciler.

Bu nasıl müttefiklik ah; bu ne ıstırap; zavallı hariciye neden bu kadar harap; nasip olmamış bir yudum F-35 uçak!

Ol egemenlik hakları ki Yavuz Sultan Selim, Osman Gazi, Fatih Sultan adını verdikleri ve gerçek maliyetinin 10 katına yandaş müteahhitlerine tevdi ettikleri köprülerinin hazine garanti bir şekilde paraları verilmezse ve anlaşmazlık çıkarsa tarafların yerli ve millî mahkemeler yerine İngiliz Mahkemelerini yetkili kılmayı egemenlik hakkı hukuku lirası felan hiç mi hiç saymıyor bu tipler.

Hatta Kanadalı, İngiliz, Amerikan şirketlerine altın, demir, bor madeni için ülkenin orman topraklarını, tarım arazilerini siyanürle zehirletmeyi, TSK’nin tank palet fabrikasını Katar ordusuna satmayı, Anadolu topraklarının can suyunu kullanma yetkisini ne idüğü belirsiz Katarlılara devretmeyi egemenlik haklarına yerli ve millî ihanet olarak da algılamıyorlar.

Aslında tam 4 adet F-35’leri var ama alamıyorlar; son model S-400’leri var kuramıyorlar.

İkisinin parasını hem de dolar cinsinden peşin peşin vermelerine rağmen.

Böyle garantili anlaşmalar yapan ülkenin hapishanelerinde hırsız olmaz, düşman da topla tüfekle saldırmayı gerekli görmez; maşa olarak kullandıkları yerli, millî ve goygoycu sağcıları vasıtasıyla ülkeyi yağmalamayı, yağmalatmayı erdemli siyaset sayıyorlar.

Hem NATO üyesiyim diye gerim gerim gerinerek caka satarlar hem de Rusya’dan S-400 alabileceklerini hesap ederler.

Dünya âlem kör, sağır, salak, hafızasız, tarih, strateji bilmiyor; yarı okur yazar, azıcık özet okur millî saray Türkleri pek uyanık, süper bir şekilde dış politika icra ediyor, dünya bunları kıskanıyor.

CAATSA hafifinden 5 maddecik ırgaladı; saray ve şürekası dik duruşlarını bozmadan nasıl da diplomatik serzenişte bulundular. “Bu nasıl bir müttefikliktir?”

Hele saraylarının bacCcelerine bağladıkları tuhaf tuhaf konuşan yaşlı kişi; öyle bir esti, şöyle bir gürledi ki ABD yaptırım kararlarını en sonunda HDP ve Selahattin Demirtaş’a bağladı.

Zât-ı şahaninin canı bir şeylere sıkılınca şahsım rejimi ülkesinin ekonomisi de dış politikası da pek bir keyifsiz, tatsız, tuzsuz oluyor.

O gün aklına Kasımpaşa taraflarından öyle bir rüzgar esmese kocaa Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına yaptırım maptırım bizi ırgalamaz der miydi? Normal hukuk ülkelerinde “şahsım” ne ki?

O günkü ruh hali sinirliydi belli ki, ama şimdi pohpohçu havuz medyalarına şimdi hep bir manşetten “Müttefiklik Böyle mi Olur?” şeklinde boyalı manşetler sıvattırıyorlar:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder