Zât-ı Şahaninin Dik Duruşlu “Bu Nasıl
Müttefiklik Irgalanması?” Adlı CAATSA Konulu Eser Çalışması!
Belki de bu yaptırım kararları nasip
olursa itici bir güç olabilirmiş fakirler!
Zât-ı şahaninin büyük damadı, ekonomiyi
fazla çokomellediremeden imi timi belirsiz oldu ama küçük damadı İHA ve SiHA
alım garantili savunma sanayiini, özellikle bu dost tipi müttefik kazığı şahlanmasıyla
ve CAATSA kararları ile itici bir güç etkisiyle millî bir şahlandırmayı eda
edeceklermiş.
Resmen saray Türklerinin dik
duruşlu egemenlik haklarıyla dalga geçiyorlarmış bu müttefik sayın seyirciler.
Bu nasıl müttefiklik ah; bu ne
ıstırap; zavallı hariciye neden bu kadar harap; nasip olmamış bir yudum F-35 uçak!
Ol egemenlik hakları ki Yavuz
Sultan Selim, Osman Gazi, Fatih Sultan adını verdikleri ve gerçek maliyetinin
10 katına yandaş müteahhitlerine tevdi ettikleri köprülerinin hazine garanti
bir şekilde paraları verilmezse ve anlaşmazlık çıkarsa tarafların yerli ve
millî mahkemeler yerine İngiliz Mahkemelerini yetkili kılmayı egemenlik hakkı
hukuku lirası felan hiç mi hiç saymıyor bu tipler.
Hatta Kanadalı, İngiliz, Amerikan
şirketlerine altın, demir, bor madeni için ülkenin orman topraklarını, tarım
arazilerini siyanürle zehirletmeyi, TSK’nin tank palet fabrikasını Katar ordusuna
satmayı, Anadolu topraklarının can suyunu kullanma yetkisini ne idüğü belirsiz Katarlılara
devretmeyi egemenlik haklarına yerli ve millî ihanet olarak da algılamıyorlar.
Aslında tam 4 adet F-35’leri var
ama alamıyorlar; son model S-400’leri var kuramıyorlar.
İkisinin parasını hem de dolar cinsinden
peşin peşin vermelerine rağmen.
Böyle garantili anlaşmalar yapan
ülkenin hapishanelerinde hırsız olmaz, düşman da topla tüfekle saldırmayı
gerekli görmez; maşa olarak kullandıkları yerli, millî ve goygoycu sağcıları
vasıtasıyla ülkeyi yağmalamayı, yağmalatmayı erdemli siyaset sayıyorlar.
Hem NATO üyesiyim diye gerim gerim
gerinerek caka satarlar hem de Rusya’dan S-400 alabileceklerini hesap ederler.
Dünya âlem kör, sağır, salak, hafızasız,
tarih, strateji bilmiyor; yarı okur yazar, azıcık özet okur millî saray
Türkleri pek uyanık, süper bir şekilde dış politika icra ediyor, dünya bunları
kıskanıyor.
CAATSA hafifinden 5 maddecik
ırgaladı; saray ve şürekası dik duruşlarını bozmadan nasıl da diplomatik serzenişte
bulundular. “Bu nasıl bir müttefikliktir?”
Hele saraylarının bacCcelerine
bağladıkları tuhaf tuhaf konuşan yaşlı kişi; öyle bir esti, şöyle bir gürledi
ki ABD yaptırım kararlarını en sonunda HDP ve Selahattin Demirtaş’a bağladı.
Zât-ı şahaninin canı bir şeylere
sıkılınca şahsım rejimi ülkesinin ekonomisi de dış politikası da pek bir keyifsiz,
tatsız, tuzsuz oluyor.
O gün aklına Kasımpaşa taraflarından
öyle bir rüzgar esmese kocaa Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına yaptırım
maptırım bizi ırgalamaz der miydi? Normal hukuk ülkelerinde “şahsım” ne ki?
O günkü ruh hali sinirliydi belli
ki, ama şimdi pohpohçu havuz medyalarına şimdi hep bir manşetten “Müttefiklik
Böyle mi Olur?” şeklinde boyalı manşetler sıvattırıyorlar:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder