12 Aralık 2020 Cumartesi

Devletler Saraylarla, Soytarılarıyla, Parayla Değil “Ahlak” ile Yönetilirse Devlet Olur Sayın Abim!

Devletler Saraylarla, Soytarılarıyla, Parayla Değil “Ahlak” ile Yönetilirse Devlet Olur Sayın Abim!

Alkol tüketerek ahlaklı olunmayacağı gibi alkol içmeyenler de ahlaklı değildir dünyanın her yerinde!

İnsan süt içmekte de rakı, bira, su, ayran içmekte de özgürdür ve bu durumun ahlakla ilgisi yoktur.

Bazı dinlerde, bazı içecekler, yiyecekler günah olabilir; onları tüketmek de o inanca sahip kişilerin bileceği iştir; birtakım tipler bu içecekleri, içeceklerin, yiyeceklerin satılmasını yasaklayarak ahlak sahibi olduklarını sanıyorlarsa fevkalade yanılıyorlardır.

Düşmanlar, dünyanın her yerinde devletlerin savunma sanayine saldırırlar elbet!

Devletler, devlet adamı olacak tipler gerçekten kandırılmazlar; başlarındaki tuhaf tipler kandırıldık diyebilirler ama gerçekten devletler, hakiki devlet adamları kandırılabilmezler.

Niye çünkü devlet denilen yapının içinde devlet adamı olacak tiplerin kandırılmalarını engelleyecek istihbarat, ordu, emniyet gibi kurumları, kuruluşları vardır.

Bu makamlara “ahlaklı” kişiler getirilmeli ki devletler uzun ömürlü örgütlenmeler, kurumlar, kuruluşlar olsunlar.

Yoksa o koltuklara tebelleş olan zıvrığı çıkık kişiler o yapıyı çürütebilirler, “ahlak, liyakat, erdem” çürürse de elde kalan yapıya “devlet” denilmez!

Hele ki devletlerin “şirket, aile şirketi, anonim şirket” gibi yönetilebileceğini sanan birtakım sağcı tipler, emperyalizm tarafından beslenir, milliyetçi, dinci, kinci, gerici soslarla bu tiplerin eline bir de bayrak ve gaz verilirse o devletler içten çökertilebilir; hatta bu edepsiz tipler kendilerinden olmayan herkesi “teröristlikle, vatan hainliği ile” suçlayabilirler kendi hainliklerine bakmadan.

Bazı ahlaktan yoksun kişiler daha fazla para kazanmak için savunma sanayilerinden kârlı ihaleler almak için çırpınıp durur.

Dahili bedhahlar savunma sanayiinin çok önemli fabrikalarını özel bir şirkete, hatta başka bir ülkeye bile peşkeş çekebilirler.

Üstelik bu tipler çirkeflik yapıp bu suçu yüzlerine vuranları, vatan hainliği ile suçlayabilecek kadar arsızlaşabilirler. Üstelik bu yağmayı, bu talanı “Projelerimize alçakça, sinsice saldırıyorlar.” diye suç bastırma çirkefliği yapabilirler.

Kendi savunma sanayini zayıflatmaya çalışıp, başka ülkelere satmaya çalışanlar şüphesiz ki hiç de masum olmayan tiplerdir ki bunların vatanla, bayrakla, milletle kurdukları tek bağ, cukkalarını doldurmak, banka hesaplarında para istiflemek, saraylarında sülale boyu zevk u sefa içinde yaşamaktır.

Misal Angela Merkel gibi ahlak sahibi gerçek dünya liderleri, devlet bütçelerinin o kadar avro fazla vermesine rağmen şu paralardan Varlık Fonu kurayım da hısım akrabayı ihya etmek için şirket kurdurayım, sonra o fondaki paraları da onlarla bir güzel yiyelim, şahsımıza millet sarayları yapalım, eniklerime de çifter çifter maaş vereyim, altlarına da Mercedes marka makam araçları çekeyim, fakir dünya da ihtişam neymiş, itibar nasıl olurmuş görsün diye kof kof açıklamalar yapmaz.

Platon’dan beri kurulan devletlerin çoğu ahlaklı devlet kişileri tarafından kurulmuş; ahlaksız devlet kişilerinin neticelerinden uydurdukları sistem sandıkları ahlaksız düzen nedeniyle de yıkılmıştır.

Devletleri yönetmek için her şeyden önce ahlak gerek sayın abim, ahlak!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder