31 Aralık 2020 Perşembe

2020 Covid 19 Senesinde “Yaşarkalabilen” Şahsım Dahil Beyaz Yakalı Pembe Götler Sınıfına Dair!

2020 Covid 19 Senesinde “Yaşarkalabilen” Şahsım Dahil Beyaz Yakalı Pembe Götler Sınıfına Dair!

Şüphesiz ki koranavirüs bir musibet değildi, siyasal İslam kafalı uyanıklar öyle söyleseler de.

Yüz yılda bir salgın hastalıklar çok insanı kırıma uğratıyor fani dünyamızda, kolera, veba, İspanyol gribi, kara veba, çiçek, kızamık, tifüs...

Saray Türkleri, bulaşıcı bir hastalığı “rakamlarla, tablolarla” oynayarak yenebileceklerini, destan yazabileceklerini, Covid 19’u fırsata çevirebilecekelerini sandılar alayla, valayla...

“Virüs” bu tiplerin almış olduğu kararlara uymadı maalesef; saraylı siyasal İslam kafaları Covid 19 salgını yaşanırken, gizemli bir  Sünnî saray Türkü tipi bulaşacı hastalık icat ederek gerçek ölümlerin yarısını “bulaşıcı hastalık” yazarak salgınla çok süper mücadele etmiş oldular.

Temizlik- Maske-Mesafe diyerek de işi formüle ettiler.

Tarihe de salgın hastalık yaşanırken millette IBAN numarası göndererek bağış toplamayı erdem, halis niyet sanan ilk  topluluk olarak geçtiler.

Üstelik aynı yıl, devletin hazinesine  1’e mal olacak köprüleri, duble yolları, şehir hastanelerini  10’a yaptırtarak sıfırladıkları hazineden müteahhitlerine garanti paralarını garanti dolar üzerinden ödemeye devam ettiler. Paraları ne yaptınız, hastanelere, hava yollarına neden dolar üzerinden garanti verdiniz diyenlere ağızlarından köpükler saçarak saldırdılar.

Yağma, talan, rant, vurgun siyaseti de Covid 19 virüsü gibi birdenbire olmadı elbet, yavaş yavaş yayıldı, çoğaldı, ölümcül oldu.

Büyük insanlık ne badireler atlattı tarih boyunca ne badireler, eyy 2021!

Şahsın şahsi ülkesi bildiği Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde de insanlar bir gün birden uyanıp maske takmaya başlamadılar.

Ölmeye başladılar yavaş yavaş, ambülanslar çoğaldı, camilerden her gün salalar okunmaya başlandı; sonra komşular birbirine gitmez oldu.

Okulları kapattılar birden bire, sonra EBA ki şüphesiz gerekli ve faydalı oldu ama evinde televizyonu, bilgisayarı, tableti, telefonu interneti olmayan milyonlarca öğrencinin eğitim hakkına ne olacak diye soran, kaygı duyan olmadı.

EBA’nın tıklanma sayısının dünya rekoru kırması eğitim adına bir başarı sayılmaz; başarı EBA altyapısını Millî Eğitim Bakanlığına satan ZOOM, Genaral Mobile gibi şirketlerin ticari başarısıdır. Özel okulların vergisini sıfırlayan patronların, özel okullara öğreci başına devletten para alan özel okul sahiplerinin başarısı oldu şüphesiz!

2020’de başta doktorundan hemşiresine, hasta bakıcısına, temizlik görevlisine kadar tüm sağlık çalışanlarının, kuryelerin, sucuların, fırıncılar ne kadar önemli ve ne kadar hayati bir meslek icra ettiklerini görmüş olduk. 

Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl!

Herkese kutlu olsun!

Yeni yıl, yeni yıl, yeni yıl!

Herkese kutlu olsun!

Kötüler, katiller, çakallar, hırsızlar, rüşvetçiler, torpilciler, devletten boş yere hayır hasenat maaşı alan yobaz tipler yeni yılda şahlanmasın, çönt olsun, rabbim Diyozinos’a arz ederim.

30 Aralık 2020 Çarşamba

Erkeklerin Birinci Görevi “İnsan” Olmaktır Ulan Sünnilerin Dinbaşısı Ali Erbaş Efendi!

Erkeklerin Birinci Görevi “İnsan” Olmaktır Ulan Sünnilerin Dinbaşısı Ali Erbaş Efendi!

Bir canlı türü, memeli tüm canlılar, omurgasızlar, sürüngenler, kanatlılar, yüzgeçliler dahil hiçbiri başka bir canlıyı yakarak öldüremez. Hayvanlar, bitkiler, insanlar yakılmamalı zaten Ali Efendi!

Hele hele ki “insan” gibi görünen canlılar, sevdiğini iddia ettiği bir nesneyi, canlıyı, insanı, kadını yakarak öldürmemeli!

Buna Allah Allah diyerek Madımak Oteli’de kalanlan aydınları yakanlar da Maraş’taki, Çorum’daki Aleviler de dahil, yakılarak, bıçaklanarak, balkondan itilerek öldürülen kadınlar da...

Dünyanın hiçbir hukuk devleti de katilleri hırsızları, rüşvetçileri, torpilcileri mahkemeye tıraşlı geldi, boynuna kıravat taktı diye iyi hal indirimi yapmaz!

Hangi açıdan düşünürseniz düşünün 2020 senesinde kimse başka birinin kararı hakkında ahkam kesemez; şöyle yaşa, böyle karar ver, bunu iç, bunu içme diyemez Ali Efendi! Şahsını her şey; başkalarını hiçbir şey sanan efendin dahil!

Yobazlarınızla meşgul olmanız yeterli Ali Efendi! İnsan olamayan erkeklerinize din ile gaz verip kindar kocalar, katil kocalar yaratmayın şimdilik kafi.

Yapmak istiyorsanız işsizliğe, açlığa, yoksulluğa, yokluğa çare olmayı deneyin!

Dünyanın her yerinde ekonomik krizlerde, işsizlikte aile içi şiddet artar; bununla ilgili ayet bulmaya, sure aramaya, hadis taramaya gerek yok!

Yolsuzluğun, hırsızlığın, rüşvetin, hak yemenin, usulsüzlük yapmanın dinen de günah olduğunu cuma fetvalarında anlatmayı deneyin.

Sadece komşuları değil, ülkenin çoğu aç yatarken saraylarında zevk u sefa sürenlerin hangi dinde sizden olduklarını anlatın da görelim bakalım!

Yılbaşında, başka günlerde her millet, Müslümanlar da dahil rakı da içer ya da içmez, şarap da bira da...

Dansöze de bakar, tombala da oynar, sevişir de seks de yapar insanlar; insanlar reşitse ve karşılıklı rızaya dayanıyorsa tabi.

Sünni Müslümanların Allah’ı da kullarını günah işleme konusunda serbest bırakmıştır, cezasını Allah uygun görürse Ahiret günü o kullardan sorar; hiçbir kul bu konuda vırt vırt ötemez.

Siz kimsiniz ulan, İslam’da ruhban sınıfı yoktur, Allah ile kulu arasında peygamberin tebliğinden sonra kimese giremez; günah da sevap da  Allah ve kulu arasındadır.

Allah Cennet ve Cehennem’i neden yaratsın bre gafil?

Hiçbir hödük, hiçbir şuursuz, hiçbir makam, hiçbir mevki kadınların meslek seçmeleri konusunda, çocuk sahibi olup olmama konusunda şu olacaksın diyemez. Haddinizi hududunuzu bileceksiniz yobaz efendiler!

Kadınların birinci görevini hangi hadle, hangi yetkiyle, hangi ahlakla belirliyor sizin Sünniler ve Sünni Diyanet İşleriniz ulan Ali Efendi? Erkeklerin birinci görevi nedir o zaman? Neye göre kime göre?

Boşanmalardaki sebepleri araştıracağınıza her ay düzenli olarak kocaları, nişanlıları, erkek arkadaşları tarafından katledilen kadınları araştırıp onların şiddet görmeden yaşamalarıyla ilgili neler yapıyorsunuz anlatsanıza bir hele!

İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamak, kadınların beyanının esas olması yobazlarınızın neresini rahatsız ediyor?

Şiddet uygulayan kocanın karısına hangi ahlakla “Akşam çay servisi yaparken, kocanın siniri geçtikten sonra neden öyle davrandığını yumuşak bir dille sorun.” diyebilirsiniz?

Erkeklerin 1. ( birinci) görevi dünyanın her yerinde dinlerinden, dillerinden bağımsız “insan” olabilmektir ulan!

İnsan olmak da zor iştir haa? Çaba ister,  parayla, makamla, gerçek ya da sahte diplomayla insan olunmaz.

Önce herkes, en başta da erkekler, Şahsın ülkesinde de “errrkekkklerr” insan olmayı öğrenecek insan!

Sizin semavi dinlerinizin aklı ermez Ali Efendi de büyük insanlık insan olmak için tee homosapienslerden, neanderthallerden beri ne bedeller ne bedeller ödemiştir tarih boyunca!

İnsan olmak şart insan ama zor iş vesselam!

29 Aralık 2020 Salı

Cengizgil Sebep; Asgari Ücret Neticedir Fakirler! Yoksa Asgari Ücret Türkleri, Asgari Ücret Müslümanları, Neden Saray Türkleri Kadar Şahlanamasın ki?

Cengizgil Sebep; Asgari Ücret Neticedir Fakirler! Yoksa Asgari Ücret Türkleri, Asgari Ücret Müslümanları, Neden Saray Türkleri Kadar Şahlanamasın ki?

Saray Türkleri Türk de, asgari ücret Türkleri pancar kellesi mi aziz milletimiz?

Sadece saray Müslümanları Müslüman değil ya? Asgari ücret Müslümanları pırasa mı da şahsi ekonomileri pik yapamayacak, Alman, Fransız, İngiliz tipi asgari ücret alan işçiler şahıslarını kıskanmayacak?

Hani asgari itibar, hani azami ihtişam? Dünyanın hiçbir milleti  hiçbir saraya sığmıyor çok şükür!

İhtişam da itibar da saraydan değil milletin çoğunluğunun aldığı ücretten, yediği gıdalardan, sağlık sisteminden, eğitim sisteminden belli oluyor dünyanın her yerinde!

Saray Türkleri tipi “Faiz, sebep; enflansyon neticedir.” teoremi azıcık eski Şahsın Rejiminde kaldı.

“Cengizgil, sebep; asgari ücret neticedir.” Şahsın yeni neticelendirdiği çokomelsiz ekonomi tekniği sonucudur. Devletin kasasında Cengiz’e para var, Kolin’e para var, Limak’a, Ethem’e, Nihat’a para var da asgari ücret Türklerine mi para yok?

Zât-ı şahani, ayak olarak gördüğü fakir Türklere, 2825 TL 90 kuruşu münasip buluyor o kadar!

Netice de şahsi diploması şaibeli de olsa askerlik yaparken kantin subayı olduğu kesin bilgi, ekonomist sayılabilir. Keynes kim, Smith kim? Hey yavrum hey, Recep var Recep! Atmıyor, üfürmüyor ya?

Tee Londra’da kimlere kimlere “Sebep- Netice” olarak Türk tipi enflasyon, faiz, kur üçgenini anlattı ki?

Faiz, inince enflasyonda inecekmiş; biri swbwp, diğeri neticeymiş, şahıs da kendince ekonomist sayılırmış.

Yerli ve milli Merkez Bankası’nın başı lafını dinlemeyince kaç kez görevden almış, çokomelli damadına dolu dolu hazine vermiş, hazine tımtıkır kalınca nasıl sonra kovmuş:)

BacCceli sarayın akbuğusu saraya girdikten sonra “Bir elinde peskivütler, bir elinde çekeletalar, anne diyor ben neden çekeleta yiyemiyorum diyor?” hesabını artık yapmıyor; saraydaki efendisiyle altın varaklı bardaklarda Türk tipi kımız içmeseler de efendisiyle beyaz beş çayında buluşup kah ejder meyveli smootieler kah  orman meyveli specialler, çaylar içiyorlar.

Ötüken yolu yokuştur, altın varaklı kadehleri tokuştur ilahi saray Türküsü!

Saray Türkleri, yerli ve millî olduklarını iddia ediyorlar da asgari ücret Müslümanları; Ugandalı mı Marakeşli mi aziz milletimiz?

Sizin diplomasız saray Türkleri devletin hazinesini hesapsız kitapsız emüklerken; sahte diploma uydurup üç dört yerden maaş bağladığınız çapsızlarınızın bokunda vergi almadığınız pırlantalardan boncuk mu buldunuz da mı onlara azami maaşlar, 7 milyon 5 yüz bin kişi ve ailesine asgari ücretler?

Çalışma bakanı diye altına koltuk kaktığınız uykucu abinizin evde sarma sarmayı bırakıp toplantıya gelmiş edalı tontiş kızının başındaki başörtüsünü 1 asgari ücretli 1 aylığı ile alabilir mi?

Gözünüzü saraylar, üç dört yerden aldığınız maaşlar doyuramıyor ya toprak illa ki doyurcak!

Şüphesiz ki Müslümanların Allah’ı da Türkçe konuşan kullarının da çevirdiği dolapları görür, bilir, unutmaz, hesabını sorar.

28 Aralık 2020 Pazartesi

Kayıp Damat Aranmıyor, Demokratik Reform Çıtamız Diklenip Şahlanıyor; Müslüman Hafter Kaşınıyor, Sivil Ceketli Komutan Bey Çok Kızıyor!

Kayıp Damat Aranmıyor Bile, Demokratik Reform Çıtamız Diklenip Şahlanıyor; Müslüman Hafter Kaşınıyor, Sivil Ceketli Komutan Bey Çok Kızıyor!

Aralık ayına geldik; aralık, kasımdan; kasım, ekimden; ekim, eylülden iyi olmuyor hiç çokomelsiz damat efendi! Bak şimdi buralar çok etipufsuz, pek çokomelsiz...

Eski Osmanlı olaydı çoktan boğdurulmuş, Fizan’a gidemeden Akdeniz’in serin sularına itilmiştin, hadi at izi, it iz karıştı, hastayım galiba deyip kayıp da olsan yine de iyisin!

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını saray Türkleri takmasa da hedefleri aslında AB ülkelerinin yeriymiş yaa!

Ha ne var mahkeme kararlarına uymasalar, hukuk nedir, insan hakları olmasa ne olur yani?

Hem şahsın damatsız rejimi kendi yerli ve milli Anayasa Mahkeme kararlarına da saygı duymuyor ki!

Hem onları da takmıyor, tınmıyor. Hey yavrum hey AİHM, kimsiniz siz yaa?

 Hukuk sisteminizin kıratı Şahsın Huhuuu sisteminde denk mi?

Merkel, o saraylı hukuk, kanun fakiri ordayken gazeteci Deniz Yücel için; Trump, Papaz Bronson’u için Şahsın ülkesinin en tepe noktasını alolayınca mahkumları nasıl da salmıştı; Selahattin Demirtaş terörist olmasa bırakmazlar mı; yargıçlar, mahkemeler zât-ı şahaniden daha iyi bilecek değiller ya, o huhuuucular o koltuğa erdemliler hareketi partisinden atanmadılar mı?

Senin Müslüman bir ülke toprağında tankla, topla, silahla ne işin var deme Müslüman!

Türkçe Kur’an’ı da aman deyim okuma; kendi dilinde dua etme; anlarsan saraylarında zevk u sefa sürüp Müslüman geçinenlerden soğursun hafazanallah!

Gerçekleri doğru anlamak tehlikeli aman deyim ha Müslüman!

Yanmaz kefen, ateşte yürüten terlik, büyüden koruyan sihirli kolye satan dinbaz alimler, fırlama Mücahit bebesi, Cübbeli Mahmut, Fesli Kadir neyine yetmiyor?

20. Yüzyılda Müslüman’ın Müslüman’a ettiğini atayizler etmedi; Haçlılar bile o kadar ileri gitmedi!

Saraylarında bir elleri yağda öteki balda, zevk u sefa sürerek Müslüman geçinen tipler, kendi ülkelerindeki, Suriye’deki, Irak’taki, Yemen’deki, Mısır’daki, Libya’daki, Gazze’deki Müslümanlara Haçlılarla bir olup neyler neyler ettiler; dindaşlarının ülkelerini emperyalistlerle yağmaladılar, fabrikalarını talan ettiler, tarım ürünlerini çaldılar, insanlarını kölelik koşullarında çalıştırdılar.

Kendi medyaları yazmasa da televizyonları göstermese de şüphesiz ki kendi Allahları görendir, bilendir, kandırılmayandır, unutmayandır, affetmeyendir Müslüman:))

 

27 Aralık 2020 Pazar

Bermuda Şeytan Üçgeni Değil! Faiz, Kur, Enflasyon Şer Üçgeni! Türk Tipi Aşırı Sünni Saray Türklerinin Helal Faizleri %17, Milli Şer Dolar Avro Kurları 7.5 TL -9.5 TL, Yerli Hain Enflasyonları % 20-30!

Bermuda Şeytan Üçgeni Değil! Faiz, Kur, Enflasyon Şer Üçgeni! Türk Tipi Aşırı Sünni Saray Türklerinin Helal Faizleri %17, Milli Şer Dolar Avro Kurları 7.5 TL -9.5 TL, Yerli Hain Enflasyonları % 20-30!

Saray Türkleri ve saraylarında, villaların ikişer üçer maaşla ihya olmuş süslümanları Türkçe Kuran'ı Kerim'in Türkçe okunup Türkçe anlaşılmasına karşılar:)) 

Arapça Kuran'ı anlamamayı seviyorlar, Türkçe anlayınca imanları ırgalanıyor, tedirgin oluyorlar, kendilerini Müslüman gibi hissedemiyorlar olsa gerek, Türkçe sure, ayet, dua, ezan duyunca abul abul bakıyorlar. 

Zât-ı şahanin Arapça din bilgisine nazar değmesin; ya yerli ve milli ekonomiden anlamasaydı halimiz nice olurdu fakirler?

Yoksulluğu bitiren abisinin kızı kontenjanından bakaniyesi, asgari ücret komisyonuna evinde sarma sarıp getirmeyecek elbette; iki haftadır sendikamsılarıyla vodvil, ortaoyınu oynamıyorlar ya? 

Zât-ı şahaninin kendi tekniği ile şahlandırdığı yerli, milli ve çokomelli ekonomimizi, ihtişamsız bir apartman dairesinde yaşayan itibarsız Merkel'in Almanyası, Fransa'nın eyy Macron'u felan hep kıskanıyor; dolar lobicilerini borsa simsarlarını ülkemizin ekonomisine saldırtıyorlar da enflasyon ondan neticesi bir halde, dolar bu kadar şahlanışta, 128 milyar dolarlık Merkez Bankası dolar rezervlerinin imi timi belirsiz kim bilir nerde? 

Beyefendinin gerçek "ekonomi, iktisat, işletme" diploması olmasa da askerliğini kantin subayı olarak eda ettiği için ekonomi bilgisi yine çok süper.

Öz damadı çokomelli ekonomi yolunda şahsını yarı yolda bıraksa da saray ve şürekasının, ihale alıp alıp doymayan, vergi neyim hiç vermeyen 5 müteahhitlerinin şahsi ekonomileri yerli yerinde. Fakirler Fransız mallarını boykot ederken milletin orasına koyan vatansoyar müteahhitleri 50 Milyon dolara son model Fransız jeti alıyor, Ağaoğlusu Tiktok'tan Porsh pazarlığı eda ediyor. 

Dünya Covid 19 salgınında milletine maaş yardımları, kira yardımları, esnaf destekleri veriyor. 

Bu şu demek ki fakirler bu milletler, Şahsın Ülkesindekiler gibi zengin bir millet değil, tam 152 ülkeye yardım yapamamışlar! 

Düşene bir IBAN da sen gönder ilahi Beyefendi! Dünya ekonomi bilgine bir kez daha hayran; itibarsız Merkel de apartmanında şahlandırmadığı sülale ekonomisinin fakir derdine yansın!

Dünya ekonomisi durmuşken saray Türkleri Covid 19'u Türk tipi fırsata çevirip her hafta bir "eser" açmaya devam ediyor. 

Duble yollar, şehir hastaneleri, havalimanları, saraylar, makam araçları, makam uçakları, gaz müjdeleri, şarkılı, türkülü sazlı sözlü saray geceleri... 

İmam hatip lise müfredatı ile feyz aldığı mütedeyyin ekonomi neticesini dehasıyla daha Covid 19 salgını başlar başlamaz aziz milletinden bağış almak için IBAN numaraları göndermişti yerli ve milli duygularıyla ki dünya nasıl hayran kalmasın, nasıl kıskanmasın? 

Ülkelerin en tepe noktasında kişiler saray Türklerini çekebilseler! 


26 Aralık 2020 Cumartesi

Yerli ve Millî Kafirler Kur’an’a ve Dilimize Saldıyor! Uyuma Müslüman!

Yerli ve Millî Kafirler Kur’an’a ve Dilimize Saldıyor! Uyuma Müslüman!

Bu nasıl bir hadsizliktir Müslüman? Dinine, kitabına ve diline sahip çık!

İslamiyet dünyadaki tüm insanlara indirilmiştir, sadece Arapça konuşan topluluklara değil!

Türkçe de dünyanın yazılı belgelerle takip edilebilen en eski ve önemli dillerindendir, saygılı olun!

Müslümanların Allah’ının hem de Sünni kulları, Kur’an’ın diline karşı nasıl bir edepsizlik edebilir?

Tövbe! Tövbe! Allah’ın yeryüzündeki herhangi bir dili bilmediğini, anlamadığını sanıyorsunuz Sünni Türk tipi saray Müslümanları?

Siz kimsiniz bee? Allah yeryüzündeki her şeyi bildiği gibi yeryüzündeki tüm dilleri de bilir?

Sahra altı Afrika dillerini homosapiensten evrilen kullar geliştirmedi ya?

Allah, öyle istedi öy oldu? Sen kimsin bre aciz kul da Allah’ın Türkçe söyelenen sureleri, ayetleri, duaları anlamayacağını sanırsın?

Kendine devletin parasıyla saray yaptırıp makam araçlarına ihtişamcılık, itibarcılık oynamaya benzemez Allah ile kulları arasına girmek?

Siz kimsiniz bee? Allah Arapçayı da bilir, İngilizceyi de Almancayı da Farsçayı da Fransızcayı da...

Eskimo dillerini bile bilir, Urducayı da Rumcayı da Hitit dilini de...

Kuş dilini bile bilir Allah şuursuz Müslüman!

Yeryüzünde kaç dil varsa Allah’ın kitabı o dillerde okunur; sizin haddinize mi Kur’an’ın Türkçe okunup okunmayacağı saray Müslümanları?

Ebu Hanife, Ebu Bekr er- Razi el Cassâs, Alauddin Kâsânî, El- Merğinanî, Ahmed en- Nesefî, Zeyla’îleri hiç mi okuyup anlamadınız?

Kur’an çevirileri her dilde Kur’andır; ikra ula ikra saray Müslümanları!

Arapça bir sözü kendi dilinizde duymayınca Allah bunu geçerli saymıyor mu?

Günah, sevap, ecrin, Cennet, Cehennem, namaz, oruç kendi dilinizde olunca geçerli olmuyor da sadece Arapça olunca mı Allah indinde geçerli sayılıyor? İkra ula saray Müslümanları ikra!

Şüphesiz ki Allah her şeyleri görendir, bilendir! Çevirdiğiniz dolaplar, dümenler dahil!

Faiz haram, yalan, rüşvet, yolsuzluk, torpil, ihaleye fesat, başkasının hakkını diplomasız tiplere yedirmek, hayır hasenat işleri için hakkı olmayan maaşlar ödemek günahtır İslam dininde de... 

25 Aralık 2020 Cuma

%17 Faiz Veren Sünnî Saray Türklerinin Helal Faiz Şahlanması! Bu AİHM de Zât-ı Şahaninin Huhuuu Reformu İhdasını Duymamış Gibi!

%17  Faiz Veren Sünnî Saray Türklerinin Helal Faiz Şahlanması! Bu AİHM de Zât-ı Şahaninin Huhuuu Reformu İhdasını Duymamış Gibi!

Dünyada böyle faiz veren başka bir Sünni İslam ülkesi yok fakirler.

Faiz, sebep; enflasyon da netice değil mi yoksa? Hay Allah müstehakınızı versin saray Türkleri!

AİHM’e üye olup da sizin verdiğiniz kararları takmıyorum, boş ve anlamsız kararlarınızı uygulamıyorum diyen normal bir hukuk ülkesi de yok!

AİHM, zât-ı şahaninin kim terörist, kim hain, kim bölücü, hangi tip yolsuzluk hırsızlık, hangisi hırsızlık değil, helal faiz nasıldır, içkiden, sigaradan ne kadar vergi alırlarsa günah olmaz, bunlara şahsın şahsı karar verir eyyy AİHM! Kimsiniz siz ya? Kaç sarayınız var, kaç uçağınız, kaç paranız var?

Halis niyetliler hareketi kendi ülkelerinin, kendi Anayasalarının, kendi Anayasa Mahkemesi kararlarına bile uymuyorlar; uymadıkları gibi de kararlara saygı duymadıklarını bağıra çağıra söylüyorlar; kaldı ki tee dünyanın öteki ucundaki mahkeme kararlarına uysunlar!

Milletin seçimlerdeki kararını da seçtikleri belediye başkanlarını da tanımadılar; seçim sonuçlarına terbiyesizlik edip millî iradenin seçtiği belediye başkanlarının yerlerine partili ve görgüsüz memurlarını atadılar ki belediye başkanlığı makamına altın kaplama banyo tuvalet takımı yapmayı milli dava sanan cibiliyetsizlere makam ihdas etsinler, onlar da ikinci, üçüncü maaşlarını hayıri hasenat işlerine ayırsın!

Bu tipler, Kur’an-ı Kerim’i Arapça okudukları için faizin helal olduğunu mu anlıyorlar; hâşâ Allahlarının Türkçe bilmediğini mi zannediyorlar, yoksa işlerine mi faiz neticedir böyle şahlanmış geliyor gerçek Müslümanlar?

Âl-i İmrân Suresi 130. Ayet der ki:


Ey iman edenler! Kat kat arttırılmış olarak faiz yemeyin. Allah'tan sakının ki kurtuluşa eresiniz.

Nisa Suresi, 160, 161. ayetleri der ki:

” Yahudilerin zulmü sebebiyle, bir de çok kimseyi Allah yolundan çevirmeleri, menedildikleri halde faizi almaları ve haksız (yollar) ile insanların mallarını yemeleri yüzünden kendilerine (daha önce) helal kılınmış bulunan temiz ve iyi şeyleri onlara haram kıldık; ve içlerinden inkara sapanlara acı bir azap hazırladık.”

Bakara Suresi 275. Ayeti der ki: ( Şüphesiz ki bu ayetler makara değildir, makara geçenleri Müslümanların Allah’ı büyükelçi yapacak değil ya Müslüman!)

Faiz yiyenler (kabirlerinden), şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkarlar. Bu hal onların «Alım-satım tıpkı faiz gibidir» demeleri yüzündendir. Halbuki Allah, alım-satımı helal, faizi haram kılmıştır. Bundan sonra kime Rabbinden bir öğüt gelir de faizden vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir ve artık onun işi Allah'a kalmıştır. Kim tekrar faize dönerse, işte onlar cehennemliktir, orada devamlı kalırlar.”

Sünni Türklerin reyizi, ülkenin her tarafına şahsı ve şahsi ailesi için saraylar kurmayı, 5 müteahhitine cüzdanlarını milyar dolarlarla doldursunlar diye, Hazine’den araç garantili duble yollar, hasta garantili şehir hastanesi eserleri, şehrin nüfusunun 5 katı uçuş garantili havalimanları yaptırmayı ihtişam, itabar sanınca ülkenin kalan nüfusuna asgari ücret, pandemi yardımı, ücretsiz sağlık, eğitim hakkı, ücretsiz Covid 19 tanı testi, aşısı için para yetmiyor.

Kocaa devletin hazinesi şahsın damadına yetmediği gibi, müteahhitlerine gidince düz vatandaşlara para, hak, hukuk, sağlık, iş, aş hakkı kalmıyor.

Hele kendilerini Allah’ın sevgili kulları sanan şuursuzlara hele!

Şüphesiz ki Müslümanların Allah’ı her şeyi bilendir, görendir. Kimi kandırıyorsunuz saray Türkleri?

24 Aralık 2020 Perşembe

Irgalanmıyorlar, Kararları Tanımıyorlar, Takmıyorlar, Tınmıyorlar, Bağlanmıyorlar İşte Eyyy AİHM!

Saray Türklerinin Yiğitleri Irgalanmıyorlar, Kararları Tanımıyorlar, Takmıyorlar, Tınmıyorlar, Bağlanmıyorlar İşte Eyyy AİHM!

Siz kimsiniz ya eyy AİHM? Kaç sarayınız var? Kaç makam uçağınız, araçlarınız, kaç danışmanınız var?

Cumaya kaç konvoyla, kaç helikopterle gidiyorsunuz? Hey yavrum hey!

O Almanya başbakanı apartman dairesinde kalıyor bee eyy AİHM!

Market alışverişlerini kendileri yapıyor; hatta aralarında Parlemento’ya bisikletle giden itibarsızları var!

Zât-ı şahani birine terörist demişse o teröristtir; ekonomi pik yaptı dediyse ekonomi pik yapmıştır, ülke şahlandı dediyse ülke şahlanmıştır, CHP çöp, çamur, çukur dediyse öyledir; dünya 5’ten büyük değil mi yani?

AİHM bunları bilmeden nasıl başka türlü bir karar verebilir?

Fetötistlere önceden Hizmet Hareketi, Gönülülüler Hareketi, Okyanus Ötesi, ne istediler de vermedik dediyse de onlar sayılmaz. Türk tipi huhuuu sistemleri ve milleti her türlü affediyor ki!

AB, ABD yaptırım kararlarında biraz yusufladılar ama tam olarak ırgalanmamışlardı ey ABD ey AB!

AİHM kararlarını SS’leri bile boşlukta ve pek anlamsız görüyormuş:)

Hemencecik şıp diye anladıklarına göre, altında imzaları olan AİHM Sözleşmesi hariç “hukukî metinleri  anlama yeteneklerinin kıt olmadığını da” böylelikle görmüş oluyoruz aziz milletimiz.

Adamlar, ortaokul diploması sahte olan güreşçiyi devlet bankasının yönetim kurumuna; damatlarını devletin hazinesine, maliyesine; imam hatipten arkadaşlarını her yere atadıklarını AİHM bilmiyor olamaz?

Siz kimsiniz ya? Hukukukunuzun kıratı nedir? Zât-ı şahaninin kararı üstüne nasıl bir karar alırsınız?

Merkel gibi alooo deyince Deniz Yücel’i bırakacak bir huhuuuuları var; Trump höt deyince al sana bir Papaz Brunson diyen şahıs sistemlerinin kudretini bilmez misiniz bre Türk tipi huhuuusuzlar?

Burası artık eski Türkiye değil! Devletlunun neticesinde ve çocukluk hayallerinde boncuk bulduğu tipin birinin siyasete geri dönmesini sağlayan AİHM kararı, eski Türkiye’de kaldı. 

2002’de Abdülgül’ün hanımı için Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne aldırdığı cezaya nasıl da sevinmişti bu saray Türkleri?

Şimdi eski tip hukuk kalmadı eyyy AİHM! Huhuhuuu sistemi kurdular; huhuhuuu!

Şahısları kendi ülkelerindeki Anayasa Mahkemesi kararlarına saygı duymayıp, kararlarına edepsizlik etmekte sınır tanımıyorlar; alt mahkemeleri dahil!

Burası artık Şahsın Ülkesi rejimi; kayınpeder-damat sistemi taze bitti; şindi şahsım öyle istiyor huhuuuu sistemine geçildi. 

Siz kimsiniz bee? 

23 Aralık 2020 Çarşamba

Meyve Veren Ağaç Taşlanırmış, Bazı Şeyleri de Bilmezlermiş Aziz Milletimiz!

Meyve Veren Ağaç Taşlanırmış, Bazı Şeyleri de Bilmezlermiş Aziz Milletimiz!

42.1 milyar dolarlık, hem de “hazine garantili löp devlet ihalesi” alan dünya rekortmeni Cengiz İnşaat’a bravo gerçekten! Reklamın iyisi kötüsü olmaz aferim Cengiz Efendi!

Şunu unutma ki Cengiz uşaaumm, bu millet sandığınız kadar hafızasız olmayabilir yalnız, çevirdiğiniz dolapları tümden görmez değillerdir, ihale dümenine boşaltığınız devletin kasasından gelen tın tın sesleriyle evindeki boş tenceresinin sesi biribirine karışıyor olabilir hepten sağır değillerdir; yolsuzluklarınızı biliyor, usülsüzlüklerinizi görüyor olabilirler, ilahi Cengiz Efendi!

Gerçekten bir kez daha aferin ula Cengiz, uşağummm! Neleri neleri bilmezsiniz diyele bir hele!

Mesela bir milletin neresine koyunca sana ihale üstüne ihale verir bir devlet ve kurumları, şüphesiz ki iyi bilirsin.

Mesela uzak köylere, kasabalara, kentlere gidermişsin ya yorulmak nedir bilmeden?

Güneşe, yağmura, çamura ayaza aldırmadan...

Katarlılarla birlikte öldüm fiyatına kaldırdığınız askeri fabrikalar, barajlar, yollar; nasıl bir ağacın meyvesi?

Hangi sarayın gölgesinde semirdiniz de 42.1 milyar dolar devlet ihalesi alabildiniz?

Nasıl bir meyve o meyve Cengiz Efendi de taşlıyorlarmış? Armut mu, elma mı, erik mi, çördük mü?

Bu topraktan ayrı gayrı bilmediğiniz için mi memleketin suyunu bile Katarlılara satıyorsunuz Cengiz Efendi, bu topraklarda kökünüz olsa Kanadalı, İspanyalı, İngiltereli altın firmalarına siyanürle altın arama izni veriyor efendiniz?

10 binlerce insana ekmek kapısı açmışsın ya iyilik olsun diye; şahsınızın ve yedi sülalenizin cebini, cüzdanını, cukkanı, kursağını doldurmak için olacak değildi ya?

Zeyneplere, Alilere, Ömerlere iş veriyormuşsunuz ya; bu toprağın ağacıymışşsınız, dallarınız meyve doluymuş da taşlanıyormuşsuuz ya:) İlahi uşaaumm Cengiz! Nasıl bir yüz var sizde aslanım?

Manda derisinden mi sıtafınız; ayı postundan mı? Milletin şeyine küfür eden yolsuzluktan mı utanacak ha Cengiz? O reklamdaki çocuklar o reklamları yemez koçuumm!

Ağar gel vatansoyar, hazine kurutur şahsiyet de seni terbiyeli, çevre duyarlığı olan biri sanırlar belki ha?

Efendinin ebleh kitlesi mi birader sosyal medya da veriyorsunuz ayarı?

 

22 Aralık 2020 Salı

Esrar Tozuyla, Paketiyle “Ohh 49!” Yazan SS Kafalı Saray Türkü Kuvvetleri! Türk Tipi Sahte Diplomalı Banka Güreşçisi Hamza Yerlikaya Beyler Ülkesi!

Türk Tipi Sahte Diplomalı Banka Güreşçisi Hamza Yerlikaya Beyler! Esrar Tozuyla “Ohh 49!” Yazan SS Kafalı Saray Türkü Kuvvetleri!

Adamlarda yüz, edep, ahlak olmayınca diplomanın olup olmaması da önem arz etmiyor.

Mahkemede sahte diploma sahibi Hamza Yerlikaya sahte diplomayı kimden aldığını söylediği tutanak var, diyor ki iftiranızı ispatlayın, yoksa vatan sevginizden şüphe ederim!

Ülkede gerçekten, sahte diploması olmayan gerçek iktisat, gerçek ekonomi, gerçek işletme, gerçek bankacılık, gerçek finans, gerçek maliye okumuş kimse yok gibi ortaokula gitmeden, lise diploması almış kişiyi Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak atamayı, 4. maaşını hayır hasenat maaşı olarak bağlamayı kötü, adi bir şey olarak görmüyorlar.

Sahte diplomayı görmezden gelerek vatan sevgisi ölçmek, hukukun kesinlikle olmadığına delalettir ama sahte diploma ile üniversiteye kayıt olmak, ülkenin en yüksek makamındaki devlet yetkilisi şahsa danışmanlık etmek, neyin, nasıl bir sistemin kafasıdır aziz milletimiz?

Bu tipler şahıslarının yatak odasına böcek yerleştiren Fetötist polisleri de emir subaylarını da kendileri seçmişti; danışmanları, üçkağıtçı çıksa ne gam, gam çekmek için edep, ahlak, erdem, halis niyet gerekmiyor olsa gerek bu tiplere.

Eski Türkiye atasözü der ki: İmam osurursa cemaat sıçarmış aziz milletmiz; şahsın yepisyeni ülkesinde de SS nazırları ohhlayınca; cemaati de esrar paketiyle, tozuyla poohhlayıvermiş.

Neyin kafasını oohluyorsun SS kafalı kolluk güçleri? Kanun adamısınız kanun!

Normal hukuk ülkelerinin polisleri, askerleri, mahkemeleri, devlet görevlileri her ülkede terörle mücadele eder, uyuşturucu tüccarlarına, esrar kaçakçılarına, hırsızlara, rüşvetçilere, torpilcilere, yolsuzlara, rantiyecilere, doğaya, çevreye, hayvanlara, insanlara zarar verenlere izin vermezler; bu kişilere ve bunların eylemlerine engel olurlar.

Bir doktor, bir hemşire hastalarını iyileştirdiği için; bir öğretmen, öğrencilerine ders verdiği için; bir kurye, paketini teslim ettiği zaman; bir börekçi, börek kestiği zaman; bir simitçi, simit verdiği zaman “Oohh! Oohh!” demez ulan manyaklar:)

Kimler der? Ne tür pis çocuklar ooh ohh çeker? Oyunda hile yapan çocuklar, haksızlık yaparak bir işi başaran şımarıklar ohh çeker!

Misal namussuz emlakçı, 2000 TL kiralayacağı evi 3000 TL’ye kiraya verdiği zaman içinden ohh ohh çeker; iyi bir pohh yemiş gibi; namussuz müteahhit 5’e mal etmesi gereken inşaatın demirlerinden çalıp 3’e mal ederse oohh çeker; hatta arsız pezevenkleri usulsüz ihale kapıp ulan milletin şeyine ne koyduk ama diye derin derin ohhh çekebilir.

Devlet, devlet; hukuk, hukuksa; devlet adamları da devlet adamıysa oohh moohh çekmez dünyanın hiçbir yerinde!

SS, kazık kadar boyuna, kürekle konulduğu makamının neyle iştigal ettiğine, bulunduğu kürsüye bakmadan böğüre böğüre kravatını okşayarak ohh, ohh not alın, not alın diye ohh çekince, SS kafalı Muşlu, Vanlı serdengeçtileri de yakalamaları gereken esrarı yakaladıkları için esrar tozlarıyla, paketleriyle “Ohh 49!” yazarak sosyal medyaya eserlerinin fotoğraflarını koymuşlar.

Sanki bu tiplere esrar, eroini uyuşturucu yakalamamanız gerekiyordu diyen olmuş gibi.

Üstten keltoş; yandan sırma saçlı SS kafalı baş ohhçu şahıs, serdengeçti kuvvetlerine, kendilerinin emniyet kuvveti olduklarını, birilerine ohh demek için değil, işiniz gereği uyuşturucuları yakalamanız gerektiğini belirtmeli.

Emniyet güçlerinin sosyal medya fenomeni olmadıklarını, devletin bir işini ciddiyetle ve kanuna, yönetmeliğe uygun olarak yapmaları gerektiğini bildirmeli!

21 Aralık 2020 Pazartesi

Saray Türklerinin Siyasal İslam Kafalarındaki Fuhşî Üniversiteler, Fuhşî Apartlar, Yurtlar!

Saray Türklerinin Siyasal İslam Kafalarındaki Fuhşî Üniversiteler, Fuhşî Apartlar, Yurtlar!

Bunu da 27 yıllık siyasal İslam kafalı şuuruna göre söylüyormuş profesör kılıklı hojammm…

İnanmıyorsanız emlakçılara, ev sahiplerine gidin sorunmuş sonra da görünmüş!

Talebelerin derse katılım oranı %60’tan %20-30’lara düşmüşmüş.

Üniversite öğrencilerine talebe diyor herif; medrese de bu tipten ilim öğreniyorlarmış sanki!

Üniversite öğrencilerinin barınma sorunu nedir, yiyecek, içecek, kitap, internet ihtiyaçları nasıl çözülüyor, mezun olanlar bitirdikleri alanda ne kadar zamanda iş buluyor ya da bulamıyor?

Bu tip sorunlara değinmiyor profesör angut da “talebeleri” derslerine %20-30 katılıyorlarmış, geri kalan %70-80 öğrencinin apartlarda, kızlı erkekli kaldıkları evlerde fuhuş yaptıklarını söylüyor profesör dangalak.

Angutlar da profesör unvanını alabiliyor, ortaokul mezunu millî güreşçi liseye gitmeden üniversite bitirebiliyor, oradan saray Türklerine, hatta bir bankanın yönetim kuruluna bile girebiliyormuş.

Sisteme bak sisteme! Damat ekonominin şurası bak çokomelli dedi, burası da ne ivme kazandı ama dedi, orası pek şahlandı dedi, hazineyi tüketti şimdi imi timi belirsiz oldu.

Kafaları siyasal İslam kafası olunca imamı da aynı kafada profesör ünvanlı yobaz kişileri de efendileri de…

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu adlı yobazları; Fesli Kadirleri ölünce; Cicişler hocaları Adnan Oktar, hapse girince; Fethullah Gülen hoca efendileri de terörist çıkınca” yobaz açıklarını” profesör ünvanlı şahıslarla kapatmaya çalışıyorlar.

Herif de ar olmayınca özür de dilemiyor; özrü de kabahatinden büyük oluyor Profesör Yobaz Ebubekir Sofuoğlu efendinin.

Fuhuş yuvası dememiş, derslerine gelmeyenlerin apartlarda fuhuş yaptıklarını ima etmişmiş!

Apartlara, yurtlara vurgu yapmışmış; üniversitelerde değil de çevresindeki yapılarda derslerine devam etmeyen öğrencilerin fuhşundan hedonistliklerinden bahsetmişmiş…

Hele yobaza hele… Hele profesöre hele…

Balık kuyruğundan kokmaz elbet!

20 Aralık 2020 Pazar

Hay Maşallah Tulumba Tatlısı Tontiş Bakanın Şahsına! Hiç de Gocunmuyorlar! Maşallah! Maşallah!

Hay Maşallah Tulumba Tatlısı Tontiş Bakanın Şahsına! Hiç de Gocunmuyorlar!

Yolsuzluğu bitirmeyip çokomelli ekonomileri gibi şahlandırdılarsa da “yoksulluğu” sorun olmaktan çıkarmışlarmış!

Açlıktan kimsenin ölmemesini, milletin kuru ekmekle karın doyurabilmesini maharet sayıyorlar; devlet kendilerini atamadıkları için işsizlikten intihar eden gencecik öğretmenlerden, hemşirelerden hiç bahsetmiyorlar.

Kuru ekmekle, makarnayla karın doyurup açlıktan kimsenin ölmediği ülkede iş yemeklerinde zıkkımlandıkları kebapların faturasını belediyeye ödetmekten hiç ar, hicap duymuyorlar.

Emeklilik maaşı diye bir olmadığını da Bilal’e anlatır gibi anlattı kendisi…

Tulumba tatlısı kılıklı bakan kişisi emeklilik maaşı diye bir şey yok dedi; kapitalizm insanları ölene kadar çalıştırabilir nihayetinde!

Şahıslarının sandıkları ülkede kişilere “yaşlılıktan ötürü maaş” bağlanıyormuş, çalıştıkları gün sayısının, maaşlarından yapılan kesintinin bu yaşlılıktan dolayı aldıkları ücretle bir ilgisi yoğumuş, ya…

Hay bin kere maşallah tulumba tontişe! Evinde oturup sarma saraydın ya!

Bıbıcığın gibi vatan için, kültürümüz için tatlı tatlı uymuyorsun ama hiç gocunmadan asgari ücret ile övünebiliyorsunuz, bravo doğrusu!

Altına koltuk kakan bıbıcığının arkadaşı efendisi de evine ekmek götüremeyen esnafın bu olayı abarttığını şıp diye anlayıp; esnafın kafasına al bu keyif çayından iç diye keyif çayı fırlatmıştı.

Ülke şahlanıyor, ekonomi çokomelleniyor, millî uzay projelerini herkesler kıskanıyorken “yoksulluk, işsizlik, eğitimsizlik, sağlık hakkı” da sorun muymuş yani?

1 günde 2500 asgari ücretlinin maaşını tükettikleri sarayda milletin parasıyla zevk u sefa içinde abartmadan, milletimizin itibarına itibar katarak ne güzel yiyip içiyorlar. Hay maşallah!

Hiç gocunmuyorlar da!

19 Aralık 2020 Cumartesi

Faşizmin İzi Mizi Olmaz! Katıksız Faşistlerin Dalağını Biliriz Biz Dalağını! Faşizmin Sarayları Olur Bre Faşist Beyefendiler!

Faşizmin İzi Mizi Olmaz! Katıksız Faşistlerin Dalağını Biliriz Biz Dalağını! Faşizmin Sarayları Olur Bre Faşist Beyefendiler!

Her darbenin içinde bu sağcı darbesever beyler; özde dinci, kinci, gerici tipler bulunur dünyanın her yerinde!

Etraflarına da bu yağmadan pay bekleyen pislik patronları, arsız tüccarları, kalpazanları, rüşvetçileri, halis niyetli müteahhitleri hemen üşüşür.

Aman efendim, sepet efendim ne de güzel yellendiniz muhterem osuruğunuz bile oh ne mis oh ne mis diye derin derin nefes alırlar ki faşist şahıs kendini gerçekten de seçilmiş, süper bir tip gibi hissetsin; o yağmaladıkça talan ettikçe bu tiplere de kemikler düşsün!

Bakınız Alparslan Türkeş denilen NATO beslemesi, sözde yerli ve millî faşistin 27 Mayıs’ta, 12 Mart’ta yapıp ettiklerine; öldü de badem gözlü olmadı ya?

Türkiye Huzur ve Yükselme Derneği'ni yerli ve milli duygularıyla kurmadı elbette; NATO’cuların ittirmesiyle, Milli Cephe dedikleri yağmacı, talancı çeteyle birlikte eda ettiler.

ABD beslemesi milliyetçiden vatana millete ne olur? 1948-1950 yılları arasında Kansas eyaletindeki Amerikan Harp Akademisi'nde, sonra Georgia eyaletindeki Amerikan Piyade Okulu'nda iki yıl boyunca "gerilla harbi" eğitimi gören Türkeş’i de bu millete “milliyetçi” diye kakaladılar ya!

Ya İstanbul Emniyet Müdürü’nün hanımını baştan çıkaran Adnan Menderes denilen namussuz, hırsız, arsız kavatı, asmasalardı da milletin içine salıp namussuzluklarını ortaya dökselerdi sadece, şimdi birtakım şuursuzların yaptığı gibi kimse demokrasi kahramanı ilan edemezdi katıksız bok herifi.

İstanbul Emniyet müdürünü Bursa’ya operasyon varmış gibi gönderen; karısının yanına koşup, oynaşan, cilveleşen, emniyet müdürünün karısıyla seks yapan dangalağa ülke yönettirdiler ülke!

Sonra birtakım sözde yerli ve milli tipler de bu herife de demokrasi kahramanı bellediler!

1960 İhtilali’nin tek hatası; bu dürzüleri asıp kahraman yapmaları! Sokağa salmaları rezil olmaları için yeterdi de artardı bile…

Faşistlerin izi minnak değildir bre şuursuzlar topluluğu! Eşşek kadar yapılar yapmıştır faşist kişiler hem de teee Firavun’dan beri, Adolf Hitler’den, Benitto Mussolini’den beri…

Faşistin faşistliği saraylarından, makam araçlarının çokluğundan, ülkedeki yoksulluktan, şahsi banka hesaplarından, ailelerinin, oğullarının, karılarının, kızlarının, damatlarının, dünürlerinin, kutulu davaya sahip ihyacı mümin lise arkadaşlarının devletten kaldırdıkları paralardan, ihalelerden belli olur.

Bakınız Fetötistleri TSK’nin, Emniyet’in, Yargının, Milli Eğitimin başına ne tip faşistler bela etmiş.

12 Eylülcülere kimler methiyeler düzmüş, Kenan Evren denilen dallamanın resimlerine kimler milyonlar vermiş?

Faşist sanıyor ki kendilerine inanmayan, eser sandıkları yağmaya inanmayanlara faşist derlerse o kişiler de faşist olur.

Faşist kişinin faşistliği yokluk çeken ülkenin, sefil olan millettin ortasına kurduğu saraylardan, görgüsüz ihtişamdan belli olur! Dünyanın her yerinde!

18 Aralık 2020 Cuma

Müttefik ABD’nin Yaptırım Irgalaması Sonuçsuz Kalacakmış; Saray Türklerinin Çılgın Milli Uzay Projelerini Felan Durduramayacaklarmış! Şahlanışa Devam, Joe Biden’e Bin Selam!

Müttefik ABD’nin Yaptırım Irgalaması Sonuçsuz Kalacakmış; Saray Türklerinin Çılgın Milli Uzay Projelerini Felan Durduramayacaklarmış! Şahlanışa Devam, Joe Biden’e Bin Selam!

Türk tipi şahıs sistemleri netice üstüne yerli ve milli neticeler vermeye devam ediyor sayın seyirciler!

Çokomelli ekonomi şahlanması, yepyeni bir devir açan Karadeniz doğalgaz rezervi şahlanması, fabrikasız ama müjdeli en az %51’i yerli millî otomobil, 7 TL’lik şarjla 7 saat çalışan pullukları havada galoşlu reyiz traktörü, Türk tipi çılgın millî uzay müjdesi vee yerli millî Covid 19 aşı müjdesi…

Ataklar, Barbaroslar, Yavuzlar, Fatihler, Kanuniler, Oruç Reisler, Turgut Reisler…

Hepsini dolar cinsinden alıp iki varil yağlı boyayla bayrak boyayıp ecdat adı döşedin mi al sana yerli ve millleştirimiş savunma ve taarruz eserleri sayın seyirciler…

Belki de müttefiklik ırgalaması, saray Türklerinin damatlarının, imam hatipten arkadaşlarının, dünürlerinin, oğullarının, oğullarının imam hatipten arkadaşlarının yerli ve milli savunma sanayi ürünleri üretmeleri için daha itici bir güç olacakmış.

Çin aşısından Alman aşısından ABD aşısından sonra saray Türkleri tipi yerli ve milli aşıyı da yaza kadar ölmez sağ kalırsak aziz milletimizin hizmetine sunacaklarmış. Sıva manşetini havuz medyası!

Saray Türkleri “Eyyy! Eyyy!” diyerek, dolarla satın aldıkları gemilerin üzerinde ecdat ismi yazıp bayrak boyayarak Akdeniz’i Türk gölü, Libya’yı Türk yurdu yapacaklarını hem ABD’den F-35 alabileceklerini hem de Rusya’dan S-400 alıp kurabileceklerini sandılar.

Ellerinden bu tiplerin paralarını alıp bir de ellerine küfürlü mektup tutuşturup hiçbir şey vermeden gerisin geri itibar kazandıklarını sandıkları saraylarına gönderdiler.

Yaptırımın iyi tarafı yerli ve millî sanayide hızlanmayı teşvik etmesiymiş:)  

Hem Papaz Bronson’larını alıyorlar hem Feto imamını vermiyor üçkağıtçılar; bir de mektupla sövüyor edepsizler.

Aslında saray Türklerinin dik duruşlarını bu Amerigalılar görünce emir alan bir ülke olmadıkları görünce  5 maddelik bir hafif yaptırım ittiriverelim demişler!

Irgalanacaklar mı ırgalanmayacaklar mı; şahlanacaklar mı şahlanmayacaklar mı?

17 Aralık 2020 Perşembe

Zât-ı Şahaninin Dik Duruşlu “Bu Nasıl Müttefiklik Irgalanması?” Adlı CAATSA Konulu Eser Çalışması!

Zât-ı Şahaninin Dik Duruşlu “Bu Nasıl Müttefiklik Irgalanması?” Adlı CAATSA Konulu Eser Çalışması!

Belki de bu yaptırım kararları nasip olursa itici bir güç olabilirmiş fakirler!

Zât-ı şahaninin büyük damadı, ekonomiyi fazla çokomellediremeden imi timi belirsiz oldu ama küçük damadı İHA ve SiHA alım garantili savunma sanayiini, özellikle bu dost tipi müttefik kazığı şahlanmasıyla ve CAATSA kararları ile itici bir güç etkisiyle millî bir şahlandırmayı eda edeceklermiş.

Resmen saray Türklerinin dik duruşlu egemenlik haklarıyla dalga geçiyorlarmış bu müttefik sayın seyirciler.

Bu nasıl müttefiklik ah; bu ne ıstırap; zavallı hariciye neden bu kadar harap; nasip olmamış bir yudum F-35 uçak!

Ol egemenlik hakları ki Yavuz Sultan Selim, Osman Gazi, Fatih Sultan adını verdikleri ve gerçek maliyetinin 10 katına yandaş müteahhitlerine tevdi ettikleri köprülerinin hazine garanti bir şekilde paraları verilmezse ve anlaşmazlık çıkarsa tarafların yerli ve millî mahkemeler yerine İngiliz Mahkemelerini yetkili kılmayı egemenlik hakkı hukuku lirası felan hiç mi hiç saymıyor bu tipler.

Hatta Kanadalı, İngiliz, Amerikan şirketlerine altın, demir, bor madeni için ülkenin orman topraklarını, tarım arazilerini siyanürle zehirletmeyi, TSK’nin tank palet fabrikasını Katar ordusuna satmayı, Anadolu topraklarının can suyunu kullanma yetkisini ne idüğü belirsiz Katarlılara devretmeyi egemenlik haklarına yerli ve millî ihanet olarak da algılamıyorlar.

Aslında tam 4 adet F-35’leri var ama alamıyorlar; son model S-400’leri var kuramıyorlar.

İkisinin parasını hem de dolar cinsinden peşin peşin vermelerine rağmen.

Böyle garantili anlaşmalar yapan ülkenin hapishanelerinde hırsız olmaz, düşman da topla tüfekle saldırmayı gerekli görmez; maşa olarak kullandıkları yerli, millî ve goygoycu sağcıları vasıtasıyla ülkeyi yağmalamayı, yağmalatmayı erdemli siyaset sayıyorlar.

Hem NATO üyesiyim diye gerim gerim gerinerek caka satarlar hem de Rusya’dan S-400 alabileceklerini hesap ederler.

Dünya âlem kör, sağır, salak, hafızasız, tarih, strateji bilmiyor; yarı okur yazar, azıcık özet okur millî saray Türkleri pek uyanık, süper bir şekilde dış politika icra ediyor, dünya bunları kıskanıyor.

CAATSA hafifinden 5 maddecik ırgaladı; saray ve şürekası dik duruşlarını bozmadan nasıl da diplomatik serzenişte bulundular. “Bu nasıl bir müttefikliktir?”

Hele saraylarının bacCcelerine bağladıkları tuhaf tuhaf konuşan yaşlı kişi; öyle bir esti, şöyle bir gürledi ki ABD yaptırım kararlarını en sonunda HDP ve Selahattin Demirtaş’a bağladı.

Zât-ı şahaninin canı bir şeylere sıkılınca şahsım rejimi ülkesinin ekonomisi de dış politikası da pek bir keyifsiz, tatsız, tuzsuz oluyor.

O gün aklına Kasımpaşa taraflarından öyle bir rüzgar esmese kocaa Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına yaptırım maptırım bizi ırgalamaz der miydi? Normal hukuk ülkelerinde “şahsım” ne ki?

O günkü ruh hali sinirliydi belli ki, ama şimdi pohpohçu havuz medyalarına şimdi hep bir manşetten “Müttefiklik Böyle mi Olur?” şeklinde boyalı manşetler sıvattırıyorlar:)

16 Aralık 2020 Çarşamba

Kuru Ekmekle Karın Doyuruyorsak, Pasta Neyim Yemeyelim Aman Fakirler!

Kuru Ekmekle Karın Doyuruyorsak, Pasta Neyim Yemeyelim Aman Fakirler!

Saray ve şürekâsı yoksulluğu, emeklilik haklarını, tam olarak hırsızlık olmadığına dair Sünni İslam alimleri Hayrettin Karaman’dan aldıkları fetva olduğu için sorun etmedikleri helal yolsuzluklarını, Kur’ân-ı Kerim’den örnek ayet buldukları devlet kadrosu için yaptıkları akraba torpillerini, Bakara Sûresi’yle makara geçerken rüşvetçi devlet bakanlarını, çifter çifter maaş bağladıkları karı koca tuhaf elemanlarını “sorun”, “mesele” olmaktan çıkarmışlar.

Şahıslarını ve aç müteahhitlerini, açgözlü patronlarını, ihyacı tüccarlarını, alsatçı aşı, kan, test, petrol, enerji, doğalgaz, elektrik kalpazanlarını bir türlü doyuramadıkları için Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hazinesinde asgari ücretliler için, EYT’lilerin emeklilik hakları için, küçük esnaf, minik bakkal, düz çiftçiler için hiç paraları kalmamış. Cibilliyetsiz 3-5 müteahhite bile ancak yetiyormuş devlet bütçesi sayın abim!

Memleketin topraklarını, suyunu, ordunun fabrikalarını satmaya başladılar ki millet karnını etle, sütle, meyveyle, sebzeyle gereksiz yere doyurmasın.

Millet ac ac ac değilmiş, yani sayın abicim. Fakirler karınlarını toprakla, taşla doyurmuyormuş ki aç olsunlar! Türkiye Cumhuriyeti iktidar milletvekili söylüyor bunu aziz fakirler!

Açlık, saray Türkleri için çok zor bir şey, gerçekten! Doyamıyorlar.

Açlıklarını, altın musluklu mutfaklarında ejder meyveli smoothie, starex meyvesi eşliğinde aloevera ve efulili içecekler; pataşur içerisinde Çerkez tavuğu, zencefilli somonlu suşi, tartalet içerisinde Antakya usulü humus, susamlı levrek simidi, Aydın usulü kuzu çöp şiş gibi yiyecekler, saray ve şürekasının karınlarını bir türlü doyuramıyor.

O eski Osmanlının hân-ı yağmasını ecdatları eda etmiş; bu vatan-ı yağma da bunların fakirler.

Hele ki aramızda açlıklarını simitle bastırabilenler de varsa, dünya bunların neticeli ekonomi tekniklerini nasıl kıskanmasın?

Herifçoğulları saraylarında sülale boyu zevk u sefa eylesin; millet de açlıktan ölmüyoruz, karnımızı kuru ekmekle doyurabiliyoruz diye itibar kazanmış olsun he mi?

Herifleri tek maaşla da doyuramıyor bu devlet fakirler.

Aralarında çift dikişli emekli maaşı alan kendini tek kişilik millet sanan tipleri, bir maaşını hayır, hasenat işleri için kullandığını utanmadan söyleyen ahlaksızları, kendilerinin lüks araca binmelerini kıskandıkları için ikinci, üçüncü maaşından feragat ettiklerini söyleyen rezil tipleri var ki koca hazineyi emüklemişler bunların o aç gözleri bir türlü doymuyor.

Varsa bir ilahları, bu açgözlü vatansoyarlarını affetmesin.