Ruhen de Şeklen de Paracı Bunlar! Ampülleri, Adaletleri, Kalkınmaları Neyim Hep Hikaye!
Saraylarında millet için zev u sefa sürüyorum demeleri kadar karikatürizeler!
Dava dava diye üfürmeleri de akçeli işleri için hep!
Dava diye inandıkları anonim şirket davası olunca; "kutlu dava" neyim değil ayakkabı kutulu dava yolcuları, yolsuzları oluyorlar olsa olsa!
Bu cibilliyeteki herifler, milletin hastalığından köşeyi dönmek için devlet hastanelerini şehir hastaneleri şirketine çevirip, devleti kiracı konumuna düşürdükten sonra üstüne devletin hazinesinden hasta garantisi verip yandaş patonlarını semirtmeyi bir halt sanırlar!
Hatta öyle tipleri vardır ki devlet ordusunun tank, obüs, silah fabrikasını yerli bir işbirlikçi bulup başka bir ülkenin ordusuna para almadan satabilirler!
Devlet olacak yapıdan da yetkili biri çıkıp demez ki kardeşim sen anayasal suç işliyorsun, devletin kozmik odasındaki sırları Fetötist savcılara açarken ses etmediğiniz, teröristlerin altına zırhlı araç tahsis ettiğiniz gibi şimdi de ordunun en önemli fabrikasını talan ettiriyorsunuz, sana Anayasa da kanun da millet de böyle bir yetki vermedi diyemiyor!
Aralarındaki çıkar, ihya, koltuk davası bozulunca yıllarının kutulu dava arkadaşlarını hemen  terörist ilan ederler, ihya oldukları saray kapılarının önüne koyarlar, trenlerinden iterler!
Eser miktardaki imanlarıyla sanırlar ki Allah ve ruhlar bunlardan alttan ısıtmalı, nanoteknolojik halılı 500 milyon dolarlık müteahhit ihya edici camiler, saraylar, Mercedes filoları, Jumbo Jet tipi uçaklar, sükseli çılgın kanal projeleri istemiş.
Oku! diye başlayan kutsal kitaplarını da anlamamak için kendi dillerinde okumaktan tüm yobazlıklarıyla korkarlar!
Dinleri ruhban sınıfını kaldırmasına rağmen, kurdukları ve inandıkları ne idükleri belirsiz tarikat şeyhlerinin din anlayışları ile dinlerini onların söyledikleriymiş gibi sanıp yaşamaya çalışırlar!
Etraflarındaki binlerce yılda oluşmuş başka inançlara tepeden bakıp kendi mezheplerinin inancını tek gerçek din sanırlar!
Bu şuursuz eserekli akılla da komşu Müslüman ülkelerde mezhebî hareket edip Haçlılarla bir olup Haçlıların silahları ile Müslüman komşularını öldürerek savaşa dahil olurlar!
Aralarından badeci hocaları, cicişler hocaları, muzcu hocaları, sümüklü ağlak hocaları çıkar; hepsi de bu saftirik ümmet sayesinde yolunu, sarayını, makamını, koltuğunu bulur, kasasını doldurur!
Dünyaca ünlü dipolmasız bir dinci gericinin dediği gibi bu Müslümanlar gerçekten Kur'an-ı Kerim'de yazdığı gibi zekatlarını verseler dünyada fakir, cahil, işsiz güçsüz Müslüman kalmayacak!
İslam ki "slm" kökü barış demek olup, aslında ilim, irfan, kültür, sanat, refah sembolü bir dinmiş!
Dinci gerici ve maaile ihyacı yobaz liderlerine göre ilim, irfan, kültür, sanat, refah fazla gelince bunları zekat olarak vermeyek saraylarımıza, banka hesaplarımıza, Mercedes filolarımıza sürelim de Müslüman olduğumuz anlaşılsın diye düşünmüşler hep!
Neymiş kötü yönetim, iç çatışmalar, cehalet, ekonomik gerilik nedeniyle dünya kapitalistleri bunlara siz şöyle lidersiniz diye ayar verip altlarına saraylar, uçaklar, makam arabaları kakınca bu şuursuz liderler, helal ekonomilerini ihya olmacılı İslâmî teknikle kesinlikle ve kesinlikle faiz demeden kâr payı diyerek şahlanmış sanırlarmış!
Elbet bunların devranı bitecek, tarihte goygoyla ekonomi şahlanması nerde görülmüş, sarayla ülkeler nasıl kurtulmuş, örnekleri yok!
Ne mutlu ki şahıslar fani bir canlı türü, saçma sapan şeyler zırvalasalar da hastalanabiliyorlar, ölebiliyorlar, unutulabiliyorlar!