Dodurga Dodurgalılarındır! Belli ki Şahlanmışlar, İhya Olmuşlar! Kaybedecek Çok Şelleri Varımış Artık, Vışşş, Yazııık!

Dodurga Dodurgalılarındır! Belli ki Şahlanmışlar, İhya Olmuşlar! Kaybedecek Çok Şelleri Varımış Artık, Vışşş, Yazııık!

Gidiyor gitmekte olduklarını görünce Dodurga seçimlerinde yeni bir şahlanış, tatlı bir helecan, süper bir ver coşkuyu, ver coşkuyu daha yaşadılar:))

Lakin ne mutlu ki memleket bir Dodurga, yurdum insanları da bir Dodurgalı gibi değil!

Pazarda, markette, bakkalda, benzin istasyonunda; elektrik, doğalgaz, internet faturalarında, bir de maaş dedikleri ücreti aldıklarında memleketin halini, eser miktardaki dört işlem bilgisiyle idrak edebiliyor büyük çoğunluk.

Ülkenin sıkıntısından sevinç duyduğumuzu sanıyor andavallar!

Savaşlarda, kıtlıklarda, salgınlarda, depremlerde, yangınlarda, afetlerde ölenler, yaralananlar kendileri oluyor gibi.

Orman yanarken uçakları uçurmayan, askerlerin müdahale etmesine izin vermeyen kötü niyetli ruh hastalarıyız kendileri gibi sanki:))

Sanki sıkıntıyı yaşayan saray ve şürekasıymış da biz sevinç duyuyormuşuz.

Sanki kaybedecek çok şeyimiz var dedikleri şeyleri kendileri, kendi emekleriyle, çabalarıyla kazanmışlar gibi?

Ol saraylar, banka hesapları, ziynet eşyaları, şirketler, dolarlar, avrolar, yağlı ballı makamlar, boş beleşe sefa sürdükleri koltuklar, hayır hasenat maaşları, huzur hakları size paşa dedenizden miras kalmış leee?

Memleketi, soyup soğana çevirmemişler, fabrikalarını, limanlarını, hazinesini yağmalamışlar; ormanlarını yakıp seyretmemişler, vatandaşa vergi üstüne vergi yüklememişler de biz bu duruma neden sevinmiyormuşuz?

Millet işsiz, aç değilmiş; açlık sınırı da tüm dünyada olduğu gibi belli miktarda et, ekmek, sebze, peynir tüketmek değilmiş de 3000-3500 TL maaşla ölmeden yiyebileceğimiz şeylermiş aslında, hele hele 6.319 TL hiç değilmiş.

Herif Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dört işlem yapabilen, hırsızlığı, yolsuzluğu anlayabilen vatandaşlarını Dodurgalı sanıyor olmalı; ne mutlu ki öyle değiliz fakirler!

Yine aynı tip, yandaş sermayesinin milyar dolarlık vergisini affetmemiş, 5'li çetesine teşvikler, tahsil etmeyecekleri krediler, maliyetinin on katına yaptırdıkları garantili devlet ihaleleri vermemiş de işçilere zam oranını açıklarken, sendikacı olacak deyyusa "Boğazımızı sıkmazlar yine değil mi?" diye arsız arsız soru sormuştu!

Zira ekonomi, Ak Partisililerin başı Bay Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomi formülü, "Faiz, sebep; enflasyon neticedir!" teoremini pek sallamıyor, dolar avro kuru Nurettin Nebati'nin dediğini, gözlerindeki ışıltıyı değil bildiğini okuyor.

Meğer kendileri peygamber sancağını taşıyormuş da şimdi o sancağın altına gelesicelermiş; zamanında ihya olma treninden ittirmemiş gibi...

Lakin gaaşadan göçüyor göçmekte olan Beyefendi; geliyor gelmekte olan! Hisset:)))