Zât-ı Şahaniye “Evine Ekmek Götürememe
Şakası” Yapan Malatyalı Esnafın Demokrasi İçinde Özür Dilemesi Hakkı! Kabile
Devletlerinde Böyle Şeyler Hiç Olmaz! Bu Gazeteciler Bazı Şeyleri Kendileri Hiç
Anlamıyor!
Esnaf evine peynir götüremese zât-ı
şahani anlardı.
Halis niyetlilerin devr-i
iktidarında %300-400 zam yemiş; %200’ü helal vergi rakı, bira, viski, şarap götüremiyoruz
dese yine anlardı.
Mutfağa et götüremiyoruz, yağsız
yerinden kıyma alamıyoruz.
Her evde bir buzdolabı olmasına
rağmen dolaba muz, ejder meyvesi, yoğurt koyamıyoruz dese alemlerin reyizi bu
durumu hiç de abartı bulmaz hemen anlardı eyy esnaf kardeş!
Duyan da bu fakirin şahsi ülkesini,
avcı toplayıcı yaşayan kabile devleti sanır!
Demokrasimiz gereği esnafa nasıl da
özür dilettiler, dua etsin ki esnaf örgüte üye olmamakla birlikte “Evine Ekmek
Götüremeyen Terör Örgütü” adına örgüt lehine propaganda yapmaktan tutuklanabilir,
yıllarca hapis yatabilirdi. Hem de hiç abartmadan, demokrasimizin geldiği
noktaya bak hey yavrum hey!
Zât-ı şahani onlara “Malatya Keyif
Kayısısı” mini çuvalları atsaydı böyle şeyi hiç duymayacaktı tabi…
İstanbul valisi sayın beyefendi
diyor ki “İstanbul’da insanlar, Covid 19 olmaktan değil; işten atılmaktan
korkuyorlar.” Abartmadan ölmeyi bile
bilemiyorlar!
Hayat dediğin nedir zaten eve ekmek
götüremez, çocuklarını doyuramaz, okutamazsan Beyefendi?
Biz fakirler bu keyif çaylarından
alıp efendi efendi içelim fakirler!
Abartmayalım hiç! Aç kalırken,
işsiz gezerken hatta ölürken bile! Bilhassa Covid 19 olurken…
Şahsın hastane şirketlerinden
sorumlu baş kişisi Fahreddin’i, Covid 19 + çıksa bile belirti göstermeyen vaka sayılarını,
+ çıkmayan hasta sayılarını, bulaşıcı hastalıktan ölüm sayılarını hiç abarttı
mı bugüne kadar?
Asgari ücretimizle, memur
maaşımızla şahsın kafasındaki Şahsım ülkesi dünyada bir numarayız yaa…
Zaten herkesten, evindeki hanımına
Hermes marka çanta, Louis Vuitton marka, halis ipekten İslami eşarplar, Fransız
makyaj malzemeleri, parfümler; garajına Airbus uçaklar, Renault araçlar
götürmesi beklenemezdi.
Herkesle şakalaşılmaz esnaf efendi,
arkandaki esnaf ciddi ciddi ve abartmadan ne güzel latife etmişti zât-ı şahaniye.
“Başkanım, arabamızın modelimizi bir türlü yükseltemiyoruz.”
Zât-ı şahani bunu hiç abarttı mı?
Efendi efendi o esnafın kafasına atarak “Al bu keyif çayını iç de keyfin
abartmadan yerine gelsin.” dedi.
Keyfin sadece eşşekte olması artık
eski Türkiye’de kaldı ki.
Bazı şeyleri de artık kendimiz
anlayalım, ama abartmayalım yine de fakirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder