BacCceli Saray Türklerinin
Akbuğusu, İstikrarlı Bir Şekilde Dopdolu Ülke Gündemini Saraylı Efendisi İçin Boşaltıyor!
Oysa yerli ve milli bir
huzurevinde, kalan eser miktardaki sayılı günlerini geçirse hem aziz milletimiz
için hem fiziksel hem ruh sağlığı için daha iyi olurdu şüphesiz.
Belki de şeker pancarı Türklerinin
yerli ve milli fabrikaları satılmamış; Türk Silahlı Kuvvetleri’nin %100 yerli
ve millî Tank Palet Fabrikası’nı Katarlılara teslim edilmemiş olurdu.
Kâh ortaya bir ‘’idam’’
tartışması atıyor kâh Yunanistan’a ayar veriyor kâh sağlık emekçilerine
saldırıyor, kâh TTB’yi hedef gösteriyor. CHP, İYİ Parti, HDP’ye hep düzenli
olarak saldırıyor.
Ateşle oynayan Yunanistan,
fişnekleyen Fransa, kumar masasına oturanlar emperyalistlermiş hep…
Yaaa… Şu yerli derinliğe bak; şu millî
duygularının serinliğine bak!
Türk Tabipler Birliği ihanet
içindeymiş, tiz kapatılmalıymış. Daha 5 gün önce Yassıltılmış Demokrasi ve
Özgürlükler Adası’nda darbe lanetleyen bir tip bu kişi.
Eskiden muhalefete muhalefet
değil de iktidara muhalefet ederken ‘’piskevitli’’ ekonomi tahlilleri yapar;
engin matematik bilgisiyle ‘’4 oy ordan gelsin sen de 5 oy komşundan bul ne
etti al sana 1071; işte sana 2023!’’ derdi.
Hele şimdi efendisinin büyük
damadının zeka küplü, pavır pointli, çokomelli ekonomisini anlasa o piskevitli
ekonomiyi, yerli ve milli keyif çayına bandırır, iktidarın kafasına kafasına
atar, höpürdeterek keyifle çayından yudumlar; Cemal Enginyurt gibi fındık
Türklerini, Rize keyif çayı Türklerini, fakir buğday, arpa, patates Türklerini
üzmezdi:)
Yeryüzünde o kadar iktidar
olamamış parti var; bunlar arasında belli ki iktidar yerine muhalefete muhalefet
eden tek parti kendilerinin.
Üstelik zürriyetine, cibilliyetine,
çocuk ve evlilik yapmamasına, bekar yaşamasına edilen onca küfre rağmen…
Kendi adayları yerine başka bir
partinin adayına oy vermekle övünüyorlar.
Eski Türkiye’de yerli ve milli
bire atasözü der ki: ‘’ Başkasının yüz görümlüğü ile gelininin duvağını açamazsın.’’
Bu tipler başka bir parti liderinin elindeki tokmağa hıh diyorlar.
Önce hırsızlar, mafya babaları,
uyuşturucu tacirleri, gaspçılar, yolsuzlar, çek senet mafyası ve buna benzer
adi suçlular için af çıkarıyorlar; sonra idam yasasını kaldıranlar kendileri
değilmiş gibi tekrar ‘’idam’’ yasasını çıkarınca asayişi sağlamayı umuyorlar.
Gerçek gündemler, gizlenemeyen
Covid 19 ölümleri, besledikleri tarikatların rezilliklerinin ortalığa
saçılması, işsizlik, bol kepçeden verdirdikleri kredilerin patlaması, eğitim
için hiçbir şey yapmamaları, hazineyi 5 müteahhitle birlikte sıfırlamaları, dış
politikadaki çuvallama, değersiz yalnızlık, sorunlarla sıfır komşu…
Saray içgüveysi damadın çokomelli
ekonomisi kayınpederinin nazarında pik yapsa da doları zapt edemiyorlar. Her
gün dolar rekor tazeliyor; damat da her gün en kötüsü geride kaldı demek
suretiyle aziz milletimizin içine su serpiyor.
İçgüveysinden hallice damat da
diyor ki ‘’Maaşını dolarla almayan fakirler size ne, dolar yükseliyorsa?’’
Akdeniz’e 90 gün diye saldıkları
gemilerini sözde rutin bakım ve onarım için 16. Günde Antalya’ya çekiyorlar.
İdlib’teki gözlem noktalarını
ateş ortasında bıraktılar; saraylarında hâlâ imparatorluk rüyası görüyorlar.
Libya’da işler umdukları gibi
olmuyor, destan yazmaktan bahsediyorlar.
Sözde İslam aleminin liderliğine
oynuyorlar ya; hem de Sünni Müslüman kardeş ülkeleri Birleşik Arap Emirlikleri,
Bahreyn, Umman, Suudi Arabistan ve İsrail’le uçuşlarını serbest bırakıyorlar.
Kılıçla Ayasofya Camii
açılışları, Karadeniz’de yeni bir dönem açıcı gaz bulduk müjdeleri, Akdeniz’e
bayrak boyayıp saldıkları sondaj gemilerinin İHA’lı şovları çokomelli ekonomilerinin
çarkını döndürmüyor. Kocaa devletin vergileri halis niyetli, kutulu davalı,
anonim şirket şuurlu 5 müteahhitlerine anca yetiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder