Büyüklerimiz Ne Güzel Maske, Mesafe, Temizlik Diyebiliyorlar!

Büyüklerimiz Ne Güzel Maske, Mesafe, Temizlik Diyebiliyorlar! Allah Belamızı Versin Bizim!

Biz söyleyince bu kadar mikemmel, öyle şahane bir fikir gibi gelmiyor!

Halis bir niyetle üretilmiş, üstün zeka ürünü yerli ve millî formülasyonu kim diyebilirdi aziz milletimiz?

Biz faniler kendileri kadar baki şahıslar değiliz elbette ama bizler çok namkör bir milletiz!

Niye çünkü? Bizim itibar kazanmamız için Ankara'nın orta yerine milletin tam 1158 odalı kışlık sarayını, yanına şahsın şahsî ailesi için mini 250 odalı sarayını diktiler de bizler 2+1 evlerimizde yine ihya olamadık, ekonomimiz mutfakta bile şaha kalkamadı!

Bizlerin itibarı için yine Marmaris'te yazlık, Malazgirt 1071 zaferi için Ahlat'ta göl manzaralı 10 dönüme 1071 metrekare Türk tipi otağ şeklinde güzlük saraylar kondurdular!

Biz ki ne namkör bir milletiz! Millet olarak bu saraylar olmayaydı, yazın, kışın, güzün nasıl itibar kazanacaktık?

Kuyruğuna Türk bayrağı boyanarak millîleştirilen Katar devşirmesi milyar dolarlık uçan Jumbo Jet sarayımızı, yüzen süper yatlarımızı asrın fakir liderleri Merkel, Putin, Trump kıskanıyor!

Saray Türkleri ne necip bir millet oldu şu 2000'li yıllarda!

1500 TL emekli maaşı, 2500 TL asgari ücret ile yaşıyorken eser gibi saraylarından da kutulu davalarından da asla vazgeçmiyorlar!

Asgari ücretle geçinenler, işsizler, emekliler kasabın, manavın, marketin önünden geçerken boyunlarını eğerek, elleri ceplerinde o deelden o deelden orda kimse yokmuş gibi hemen oradan uzaklaşmıyorlarsa milletimizin gurur duyduğu bu eserler sebebiyledir!

Hey yavrum hey! Kasaptan yarım kilo kıymalık et, manavdan bir kilo kiraz, marketten bir paket Luppo alamıyor bu millet ama itibarı, ihtişamı saraylarından, üçer, dörder maaşlı kutulu dava kişilerinden belli oluyor!

Devlete en az %70'ini helal vergi olarak ödeyen necip sigara, bira, şarap, rakı tiryakileri, turnikeli Ayasofya Caamii'den, cuma vergisi, inanç vergisi vermeyenlerden, müteahhitlerden en az yüz kat daha fazla vergi ödüyor da saray sosyetikleri bir türlü ihya olmuyor!

Biz de "Maske takın, mesafeye dikkat edin, elinizi sık sık yıkayın!" diyebiliyoruz ama kulaklara onlarınki kadar ihtişamlı bir cümle, süper bir fikir, muhteşem bir yöntem gibi gelmiyor!

Başka dünya liderleri gibi,

"İşten atılmakla korkmayın, Rifatçiiimmmgiller de az somurtsun ha ne var?"

"Aç kalmak, yoksul yaşamak men edilsin, herkes sömürülmeden çalışsın!"

"Covid 19 günlerinde işten işçi çıkarmak yasaklansın!"

"Her evin kirası, elektrik, su, doğalgaz, internet faturaları salgın süresinde devlet tarafından karşılansın!"

"Covid 19 salgın hastalık günlerinde işlerini kaybeden küçük esnaf, sokak sanatçılarına karşılıksız hibe verilsin!"

"Çiftçilerin borçları, borç faizleri silinsin, çiftçilere, hayvancılıkla uğraşanlara tohum, gübre, yem, mazot desteği verilsin!"

"Herkes et, ekmek, sebze, meyve yesin; süt içsin, sağlıklı yaşasın!"

Ama "Maske takalım mesafeye dikkat edelim, elimizi sık sık yıkayalım!" aziz fakirler!

Bunlara dikkat etmeyen biz fakirlerin Allah belasını vermiyorsa da Covid 19 kesin veriyor!

Hem üstüne üstelik bu kütle 18-19 yıldır ihya olmayı beceremediği gibi bir de işsiz güçsüz kalıyor! Yine siyasi tercihlerinden vaz geçmiyor!

Oysa başka ülkelerin liderleri bunları halkına söylemiyor!

Almanya, Kanada, Trump'lı ABD bile halkından IBAN isteyip para isteyemiyor, karşılıksız para yardımı yapıp harcayın diyorlar aziz milletimiz! Ne korkak, ne keriz dünya liderler var!

Hiçbir normal hukuk devletinin aklına İşsizlik Fonu'nda böyle salgın hastalık, deprem, sel felaketleri için biriktirilen paraların üzerine yatmak, vermemek için bir sürü bahane bulmak gelmiyor! İnsan hayret ediyor!

Unutmayalım! Maske, mesafe, temizlik!

Ver mehteri! Covid 19 destanı yazıliyehh!