Dumansız Akciğerlerimizin Ak Adamları! Milletinin Ciğerlerini de Düşünürmüş Cigerim!
Ya "Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığına" yakalansak (KOAH), sekter sekter dolanıp akciğer kanserinden ölmenin anlamlı keyfine varamasak Neslican Tarhan gibi!
Üsküdar Üniversitesi rektörü dangalak profesör Nevzat Tarhan gibi akciğer kanserinden ölenler dinden faydalanmayıp sekter yaşamalarının bedelini ölümle yüzleşerek ödeseler zât-ı şahaninin dumansız akciğeri pâre pâre olmaz mıydı?
Milleti için kaç sigara paketi topladı, kaç sigara kırıp çöpe attırdı örtülü ödeneği gibi haddi ve hesabı yok!
Ol duman-ı sigara ki çoğu toksik ve kansorejen 4800'den fazla farklı madde...
Ya akciğer, gırtlak, cilt, dudak kanseri olsaydık? Damar sertliği, kalp ve damar hastası...
Otobüslerden, otobüs duraklarından, kapalı mekanlardan sonra sıra milletin özel arabasına, evinin balkonuna geldi!
Arabasında sigara içenlere para cezası vermek, elektronik sigara alanlara ekstra helal vergi ile bu işin paralı peşini bırakmayacakmış akciğerlerimizin dumansız reyizi!
Önce milletinin sağlığı için hiç paraya TEKEL'in sigara ve içki fabrikalarını öldüm fiyatına sattılar!
Sonra aziz milletimizin sağlığı için içki ve sigara vergi oranını Diyanet'ten, Hayrettin Karaman'dan, Nurettin Yıldız'dan fetva almadan erdemli saray Müslümanları tarzı içkide helal %70 vergi, sigarada helal %88 vergi oranı koydular Müslüman Müslüman!
Topladıkları vergi damatlarının boşalttığı hazineyi doyuramadı ki, şimdi de nargile, elektronik sigara, araba, balkon lolosu yapmaya başladılar!
Elektronik sigaradaki nikotine daha fazla kayıtsız kalamazlarmış!
Hele hele sanmasınlar ki nargile daha zararsızmış! Her şey aziz milletimizin sağlığı için...
Sigara dumanının, market poşetinin aziz milletimizin akciğerlerine ve şu çevreye verdikleri zararı nükleer santraller, termik santraller, çimento fabrikaları, denetimsiz yandaş sanayi tesisleri verecek değildi ya?
Aziz milletimizin sağlığı ve bilhassa akciğerleri konusunda zat-ı şahani o kadar hassas ki Dilovası'nda havadaki partiküller ve buna bağlı olarak anne sütündeki, bebek kakasındaki ağır metallerden ( kurşun, cıva, kadmiyum, arsenik, alüminyum ) kaynaklı kanserden ölüm oranı %33.7 çıkınca bu araştırmayı yapan sekter profesörümüz Onur Hamzaoğlu'na neler neler etmediler!
Elbette Dilovası'ndaki özel kanser hastanelerinin yüksek kârlılık oranına, Nevzat Tarhan gibi kanseri maddî ve manevî dünyasında anlamlandırarak "ticarî kanser işi yapanların" işlerini etkilememeliydi! Onur Hamzaoğlu'nu hapse atıp iç karartıcı ve ölümü hûşû içinde anlamayan doktorluk mesleğini elinden aldılar!
Pahalı kanser tedavisi ve ilaçlarının, kârlı hastalıkların, ölümün, dolayısıyla dinin, özel hastanelerin faziletlerini anlatması pek muhterem dinci, gerici, paracı profesörlerin işlerini aksatmamalıydı!
Akciğerlerdeki "ak" goygoyu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder