Mübarek Başı "Ra" Ortası "Ma" Sonu "Zan" Bayramı!
Ramazanın daha "ra"sını değil "r"sini bile yaşayamadan İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde milyonlarca İstanbullunun kul hakkını yiyerek ramazan ayına girdiler!
Hukuklu, mantıklı, bir gerekçe bile bulamadan Ekrem İmamoğlu'nun mazbatasını yediler.
Üstüne üstlük şirretlik yapıp hırsızlıklarını ev sahiplerinin üstüne attıktan sonra "Çönkü çaldılar!" diye arsızlığı, yüzsüzlüğü ele alıp mağdur olduk ayağına yattılar!
Dinci gerici vakıflarına verdikleri haram paraları, tüyü bitmemiş İstanbullu yetimlerin hakkından keserek mübarek ramazan aylarını da yediler!
Cumadan cumaya TV'lere çıkıp cuma namazı eda ederlerdi, şimdi tüyü bitmemiş yetimlerin vergisiyle cami açmayı ramazan ortasında da mağfiret sandılar!
Yolsuzlarının, rüşvetçilerinin, mütedeyyin hırsızlarının umutlarını ramazan sonunda da diri tutmayı başardılar!
Memleketin yolsuzlar zulmü altında inleyen fakirleri ve bununla birlikte tüm dünya mazlum milletleri için Mercedeslerinin içinde, yiyicilerini ihya ettikleri kaymak gibi duble yollarında gezerken ve aziz milletimizin bekası için yaptıkları Millet Saraylarında ne kadar hüzünlenmişler ne kadar hislenmişler, ne kadar üzgünler?
İstanbul'u 566 yıldır Bizanslıların yönetmediğini anlayamayan yerli ve gerçek milliyetçiler, millî ve gerçek gericiler hem İSPARK vurgununu hem YSK'nin gerekçesiz gerekçeli kararındaki usülsüz sandık kurulu oluşturan İlçe Seçim Kurulu Başkanı hakimlere tekrar görev verilmesini anlamamışlar!
2000'li yıllarda ekonomimiz o kadar güçlenmiş ki dünya liderleri hasetliklerinden çatlayıp şantiye sahasına dönen ülkemizin liderini ve saftirik aziz milletini kıskanmışlar.
Zât-ı şahani mâile ve 7 sülalesi saraylarında, köşklerinde, villalarında zevk u safa içinde yaşarken aziz ülkemizin içinde bulunduğu cendereden 82 milyon olarak hep birlikte çıkacakmışız!
Sülalece semir, ihya ol; milletçe cendere çek!
Oh ne âlâ memleket!
Bu millete vaat edebilecek hiçbir zırvanız kalmadı çok şükür!
Ne istediniz de satmadınız, hangi hazinenin içini boşaltıp kendi kasalarınızı doldurmadınız?
Devrilip gidiyorsunuz birader!
Çürüyen diş, dökülen et gibi hem de!