Osmanlı tokadı tarihte kaldı, yerli ve millî sandıklı demokrasi şaplağı yemek de nasipmiş!
Seçimden beka umup belalarını bulmaları da varmış cumburcuların:))
1000 Ali'ye ne mutlu ki bizim vaktimizi de TBMM'nin de vaktini artık hiç almayacak!
30 Mart akşamı efendileri bunları mum gibi dizip sinirli hödük öğretmenine parmak kaldırmaya korkan öğrenciler gibi efendi efendi dizildiler de ne oldu?
Zât-ı şahani sesini kısana kadar muhalefete verdi veriştirdi, bir günde 8 mitingte muhalefete sövdü saydı da ne oldu?
Memet Efendi Mansur ile konuşmak, tartışmak için Efendisinden artık izin istemeyecek!
Bekamıza bir şey olmadı çok şükür, teröristler de faturamızı getirmeyecek!
Kuru soğan, çarliston biber, patlıcan, patates terörü bitti, tanzim destanı çadırları ve manevi kazıkları kalsana yavaş yavaş kaldırılıyor!
Aziz milletimizden saray Türklerinin saray Müslümanlarının kuru soğan varlık kuyruğu köteği yemeleri de varmış!
Eblek Bilal'in imam hatipten arkadaşını kürekle AA'nın başına koydular da ne yaptı?
Kaç saat açıklamadı da Bilal bile kimin nasıl kazandığını anlamadı mı?
Çarliston biberin acı neticeler neticesi...
Vakayı hayriye desen değil, vakayı vakvakiye desen hiç değil!
Her çıkışın bir inişi var, şüphesiz ki inişler çıkışlardan daha hızlı olur!
Yokuş aşağı paldır küldür bela seçimleri...
Zât-ı şahaniyi Selanik'e göndermenin alemi yok, hem Beylerbeyi Sarayı çok küçük!
Enver, Talat, Cemal Paşalar da İttihat ve Terakki de mazide...
Bu çöküş daha başlangıç, geldikleri gibi gidecekler şüphesiz!
Vatandan, milletten, devletten, bayraktan anladıkları sülalece ihya olmaktı!
Hazine bitti, projeler foss, şehir hastaneleri, köprüler, millet sarayı milletin parasını emiyor!
Sizin aşk hikayesi bitmiş abisi...
Gönül işini cüzdanî duygularla yediremediniz:))
Hadi yavaş yavaş, naşş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder