Mahkemenin Verdiği Kararı Bozacak Allah Vardır Elbet! Ne Sandın Sen Allah'ı Bre Arsız, Yüzsüz Yobaz İsmailağa Topluluğu!
Kendi çocuklarınıza, başkalarının çocuklarına işkence yapmaya, dinsel, cinsel tacizde bulunmaya utanmaz mısınız siz, arsız herifler güruhu?
Edebinizle rezil de mi olamazsınız? Neyden utanırsınız şu hayatta?
Ne yapınca insan içine çıkmaya, bir canlının yüzüne bakmaya utanırsınız siz ulan?
İsmailağa cemaatinin öyle olduğunu sandığı Allah ne yaparsanız sizin belanızı verir sizce?
Kaç Alevi yakarsanız Cennet'e gidersiniz? Kaç ataist öldürünce cennetlik olursunuz?
Ak Partisililer sizin için taşları bağlamış, sopaları saklamış, adaleti aklamış, hukuku haklamış, laikliği gömmüş; sanata, bilime, eğitime, kadın-erkek eşitliğine salyalarınızı akıtarak, yobaz sakallarınızı, şalvarınızı sallayarak yargıya diş gösterir hırlarsınız he mi?
Sivas'ta, Çorum'da, Maraş'ta sizin katil yobazlarınıza dokunmadılar ya Ak Partisililerin devri iktidarlarındaki şahlanmanıza mı güvenirsiniz?
Siyaset, ticaret yaptığınız Ak Partisililerin hiç denetlenmediği, kira, vergi neyim almadığı vakıflarınızın yurtlarına mahkum edilen çocukların vebalini sizin İsmailağa cemaatinin Allah'ı bilmez mi, görmez mi, hesabını sormaz mı sizce?
Kur'an-ı Kerim'de yazdığı gibi O her şeyi bilendir, görendir ile ilgili ayetleri de mi bilmezsiniz?
Allah sevgisi, Kur'an Kerim saygısı, ezan sesi, namaz kılıyoruz, oruç tutuyoruz dışında yaptığınız herhangi iyi bir davranış gösterebiliyor musunuz?
Sizce en büyük günah İslam'ı sizin gibi yaşamamak mı?
Namaz vakitlerini kaçırınca sizin cemaatin Sünnî Allah'ı, size 6 yaşındaki kendi çocuğunuzu 29 yaşında bir şerefsiz, namussuz ile evlendirince daha mı az günah yazıyor?
Cumaya gidince yaptığınız her türlü şer işleriniz affediliyor mu?
Sizce cumaya gitmeyenleri, namaz kılmayanları, oruç tutmayanların, ataistlerin Allah katındaki durumları sizinkilerden çok mu?
İkra ulan yobaz güruhu! Edep ya hu! Edep! Edep! Ahlak! Ahlak!
"Yoksa onlar) gizlediklerini ve açıktan yaptıklarını Allah’ın bildiğini bilmiyorlar mı? (2/Bakara 77)"
" Göklerde ve yerde (kulluk edilen) Allah O’dur. Sizin gizlinizi de açığınızı da bilir. Kazandıklarınızı da bilmektedir. (6/En'âm 3)"
"O, gökleri ve yeri hak olarak yaratandır. O’nun “Ol!” dediği gün (her istediği) oluverir. O’nun sözü haktır. Sûr'a üfleneceği gün hâkimiyet/egemenlik yalnızca O’nundur. Gaybı (görünmeyeni) ve şehadeti (görüneni) bilendir. O, (hüküm ve hikmet sahibi olan) Hakîm (her şeyden haberdar olan) Habîr’dir. (6/En'âm 73)"
"Allah’ın onların gizli konuşmalarını ve fısıltılarını duyduğunu ve Allah’ın gaybın bilgisine sahip olduğunu bilmediler mi? (9/Tevbe 78)"
"De ki: “Amel yapın! Allah, Resûl'ü ve müminler yaptıklarınızı görecektir. (Sonra da) gayb ve şehadet bilgisinin sahibine döndürüleceksiniz. O da size yaptıklarınızı haber verecektir.” (9/Tevbe 105)"
" Gayb ve şehadet bilgisinin sahibi, (en büyük) El-Kebîr, (zatı ve sıfatlarıyla en yüce olan) El-Muteâl’dir. (13/Ra'd 9)"
"Allah gizlediklerinizi de açığa vurup ilan ettiklerinizi de bilir. (16/Nahl 19)"
"Çare yok! Şüphesiz ki Allah, onların gizlediklerini de açığa vurup ilan ettiklerini de bilir. Şüphesiz O, büyüklenenleri sevmez. (16/Nahl 23)"
"Sözü açıktan söylesen de (söylemesen de fark yoktur). O, sır olanı (içinden geçeni) ve ondan daha kapalı olanı (henüz içinden dahi geçmemiş olanı) bilir. (20/Tâhâ 7)"
“Şüphesiz ki O, sözün açık olanını da gizlemekte olduğunuzu da bilir.(21/Enbiyâ 110)"
"Gayb ve şehadet (âleminin) âlimidir. Onların şirk koştuklarından yücedir. (23/Mü'minûn 92)"
“Canım oğlum! (Yaptığın şey) hardal tanesi ağırlığınca olsa, bir kayanın içinde, göklerde ya da yerin (derinliklerinde) olsa bile Allah (Kıyamet Günü) onu getirir. Çünkü Allah (lütuf ve ihsan sahibi, en küçük şeylere ilmiyle nüfuz edip haberdar olan) Latîf, (her şeyden haberdar olan) Habîr’dir. (31/Lokmân 16)"
" İşte gayb ve şehadet bilgisine sahip olan (izzet sahibi, her şeyi mağlup eden) El-Azîz ve (kullarına karşı merhametli) Er-Rahîm (olan Allah). (32/Secde 6)"
"Bir şeyi açıklasanız da gizleseniz de şüphesiz ki Allah, her şeyi bilmektedir. (33/Ahzâb 54)"
"De ki: “Ey göklerin ve yerin yaratıcısı, gayb ve şehadet bilgisinin sahibi olan Allah’ım! Kullarının ihtilafa düştükleri konularda sen, onlar arasında hükmedersin.(39/Zümer 46)"
" Hiç kuşkusuz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. Allah, yaptıklarınızı görendir. (49/Hucurât 18)"
"Allah’ın göklerde ve yerde olan her şeyi bildiğini bilmez misin? Kendi aralarında fısıldaşan üç kişinin dördüncüsü mutlaka O’dur. Beş kişinin altıncısı mutlaka O’dur. Bundan az ya da daha çok olsunlar (fark etmez), her nerede olurlarsa (Allah) onlarla beraberdir. Sonra Kıyamet Günü'nde yaptıklarını onlara haber verir. Şüphesiz ki Allah, her şeyi bilir. (58/Mücadele 7)"
"O Allah ki; kendisinden başka (ibadeti hak eden) hiçbir ilah yoktur. Gayb ve şehadet bilgisinin sahibidir. O, (özünde merhamet sahibi olan) Er-Rahmân ve (rahmetini kullarına eriştiren) Er-Rahîm’dir. (59/Haşr 22)"
" Ey iman edenler! Benim ve sizlerin düşmanı olan kimseleri veli/dost edinmeyin. Onlar, size gelen hakkı inkâr ettikleri hâlde, siz onlara sevgi gösterisinde bulunuyor (müminlerin haberlerini ve sırlarını onlara ulaştırıyorsunuz). (Oysa onlar,) Rabbiniz olan Allah’a iman ettiğiniz için, Resûl’ü ve sizi (Mekke’den) çıkarmışlardı. Şayet benim yolumda cihad etmek ve rızamı elde etmek gayesiyle (yola) çıkmışsanız, onlara gizlice sevgi beslemeniz (nasıl mümkün olabilir ki?) Ben, sizin gizlediğinizi de açığa vurup ilan ettiğinizi de bilirim. Sizden kim bunu yapar (onlara sevgi besler ve müminlerin haberlerini ulaştırırsa) hiç şüphesiz, dosdoğru yoldan sapmış olur. (60/Mümtehine 1)"
"De ki: “O, kendisinden kaçtığınız ölüm, hiç şüphesiz sizi bulacaktır. Sonra, gayb ve şehadet (âleminin) bilgisine sahip olan (Allah’a) döndürüleceksiniz ve yaptıklarınızı size haber verecektir.(62/Cuma 8)"
"Göklerde ve yerde olanı bilir. Gizlediğinizi ve açığa vurup ilan ettiğinizi de bilir. Allah, sinelerde saklı olanı bilendir. (64/Teğabûn 4)"
"Gayb ve şehadet bilgisinin sahibidir. (İzzet sahibi, her şeyi mağlup eden) El-Azîz, (hüküm ve hikmet sahibi olan) El-Hakîm’dir. (64/Teğabûn 18)"
"Gözünüzü ister gizleyin ister açıktan söyleyin (Allah için birdir). Çünkü O, sinelerde saklı olanı bilir. (67/Mülk 13)"
"Hiç yarattığını bilmez mi? O, (lütuf ve ihsan sahibi, en küçük şeylere ilmiyle nüfuz edip haberdar olan) El-Latîf, (her şeyden haberdar olan) El-Habîr’dir. (67/Mülk 14)"
" (O,) gaybı bilendir. Gaybına hiç kimseyi muttali kılmaz. (72/Cin 26)"